USD

-
-%

EUR

-
-%

GBP

-
-%

ALTIN GR

-
-%

BIST 100

-
-%

Dergi

06 Haziran 2020 15:17

Hayatımıza yeni yatırım araçları girecek

İstanbul Altın Rafinerisi CEO’su Ayşen Esen, maden sektörünün geleceği ile ilgili öngörülerini Platin'e açıkladı

Hayatımıza yeni yatırım araçları girecek

Koronavirüs’ün ardından sadece sektörel değişimlerin değil, ‘yeni dünya düzeni’nin konuşulduğu bugünlerde dijital dönüşüm, teknoloji ve inovasyon en önemli konular oldu. Bu anlamda madencilikten kuyumculuğa uzanan ve merkezinde ‘değerli metal rafinasyonu’ süreci yer alan ‘değerli metal sektörü’ şanslı bir sektör. Çünkü dünya ile entegre ama tek bir ülkeye bağlı olmayan, hızlı reaksiyon alma kabiliyetine sahip, teknoloji ve inovasyon ile bu özelliklerin daha da artırılabildiği bir sektör. Bu dönemde çevre ve uyum bilinci gibi önemli konularda teknolojinin de yardımıyla daha da büyük gelişmeler kaydedilecek ve madencilik, yeni dünya düzeninin önemli sektörlerinden biri olacak. Maden arama-işletme-rafinasyon-rehabilitasyon ve maden kapama faaliyetlerini uluslararası standartlara göre yapamayan firmaların, bundan sonraki süreçte bu alanda gelişme kaydetmesi hatta mevcudiyetini sürdürmesi gittikçe zorlaşacak.

HANGİ ÜLKELER AVANTAJ SAHİBİ OLACAK?

Yatırımlarda öncelik, çevre ve insan sağlığı olmak zorunda... Üretim faaliyetlerini dünyada bilinen mevcut en iyi teknolojileri kullanarak gerçekleştiren şirketler bu yarışta öne çıkacak. Diğerleri ise bu yarışta geride kalacak. Türkiye’nin maden üretimine bakıldığında genel olarak inşaat sektörünün taleplerine cevap veren bir üretim yapısının hakim olduğunu görüyoruz. Ne var ki ülkemiz büyük yatırımlar isteyen metal üretiminde (demir, bakır, kurşun, çinko, krom, nikel, kobalt, molibden, volfram), kıymetli metal üretiminde (altın, gümüş) , enerji yakıtları üretiminde (petrol, doğal gaz, kömür ve jeotermal) ihtiyacımızı karşılamakta yetersiz  ve büyük ölçüde dışa bağımlı... Dışa bağlılığı azaltacak şekilde, ülkenin cari açığına katkıda bulunacak bu ürünlerde ivme kazanılması şart… Öte yandan günümüzde uzay, savunma ve ileri teknolojinin ihtiyaç duyduğu kilosu binlerce dolar olan nadir toprak elementleri lityum, germenyum, sezyum, yitrium, europium, indiyum, skandiyum, seryum vb. konusunda arama ve üretim faaliyetlerimiz ne yazık ki yok denecek kadar az. Bu alana gereken önemi veren ülkeler, önümüzdeki yıllarda avantaj sahibi olacak. Özellikle altın madenciliğinin, doğru altyapıları sağlayan ve yeni dünya düzeninin gerekliliklerine uyum gösteren yatırımlar ile büyümesi, kıymetli metal ihracatında büyük potansiyeli olan ülkemizin ve bizim gibi global firmaların önünü açacak. Yerel hammadde girdisi arttığı için ithalat azalıp ihracat çoğalacak ve ülkenin cari açığına çok büyük katkıda bulunulacak.

ALTIN, HER DÖNEM GÜVEN DUYULAN FİNANSAL BİR ENSTRÜMAN

Ülkelerin para birimleri ile ilgili endişeler arttığında ya da güven kırıldığında, altın daha çok güven duyulan bir finansal enstrüman olarak önem kazanıyor. Önümüzdeki dönemde gümüş, platin ve paladyum gibi kıymetli metaller de hayatımızın içinde daha fazla yer alacak. Hem yatırım aracı olarak hem de gelişen teknolojilere bağlı olarak çok farklı sanayi sektörlerinde kullanılan hammaddeler öne çıkacak. Dolayısı ile bizler de global rafineriler, maden işletmecileri, kuyum sektörü, bankalar vb. gibi finansal ve sanayi kuruluşları, sektörü regüle eden yerel yapılar, yönetimler, devlet, uluslararası kurum ve kuruluşlar ile sürekli gelişime yönelik temasta olacak, teknolojiye daha fazla yatırım yapacak, dijital dönüşüme en güvenli, sağlam, istikrarlı modellerle hazırlanacak ve yeni dünyanın önemli bir parçası olmak için çalışacağız.

 

EN ÇOK OKUNANLAR