Sıcacık evlerimizde, ailece bir arada olmanın keyfini çıkardığımız akşam yemeklerini ve ziyafet sofralarını kim sevmez? Bu imkana sahip olduğumuz için şanslıyız. Ama dünya genelinde aynı şansa sahip olamayan 821 milyon kişi yaşıyor. İşte tam da bu noktada farklı bir filantropi anlayışı devreye giriyor: Gıda bankacılığı… Peki bu kavram neyi ifade ediyor? Gıda bankası; bağışlanmış gıda, giysi, temizlik ve hijyen ürünlerini toplayan, ayrıştıran, depolayan ve ihtiyaç sahiplerine dağıtan bir sivil toplum örgütlenmesi… Firmalar ve bireyler; gıda, giysi ve temizlik ürünlerini bu bankaya yatırır, ihtiyacı olanlar da bu ürünleri bankadan çeker.
TEMELLERİ AMERİKA’DA ATILDI
İlk olarak 1960’lı yılların sonlarına doğru ABD’nin Arizona Eyaleti’nin Phoenix şehrinde yaşayan emekli iş adamı John Van Hengel’in fakirlere yardım etme isteğiyle başlayan bu akım, bugün farklı bir boyuta geldi. Fakirlere yemek dağıtan yerel bir mutfakta gönüllü olarak çalışan Hengel, dağıtılan yemek miktarından daha fazla yemek bağışlandığını görünce, bu gıdaları saklayabileceği ve ihtiyaç sahiplerine bağışlayabileceği bir depo kiraladı. Bu akım daha sonra Amerika’da hızla yaygınlaştı. Gıda bankacılığı sisteminin işleyişinde en önemli rolü ise Feeding Amerika’nın üstlendiği dikkat çekiyor. Üreticiler, perakendeciler, tedarikçiler, kişiler, vakıflar, devlet kurumları ve diğer ortaklardan gıda, bakkaliye ürünleri ve fon temin eden Feeding America, gıdanın sağlıklı bir şekilde nakledilmesine de büyük önem veriyor.
TEMEL İHTİYAÇLARA ADİL VE EŞİT ŞEKİLDE ULAŞMA MİSYONU
Avrupa’ya bakıldığında ise ilk gıda bankasının 1984’te Paris’te artan yoksullukla başa çıkmak üzere Bernard Dandrel önderliğinde, çok sayıda hayır kuruluşunun yardımıyla kurulduğu dikkat çekiyor. Fransa’nın ardından Brüksel’de kurulan gıda bankasını ise 1986’da The European Federation of Food Banks’in (FEBA-Avrupa Gıda Bankaları Federasyonu) kurulması takip etti. Avrupa’daki 256 gıda bankasını bir araya getiren FEBA, açlık ve gıda ziyanı ile mücadele ediyor.
The Global Foodbanking Network (GFN) ise 2006’da Feeding America’nın yanı sıra Meksika, Kanada ve Arjantin’deki gıda bankaları tarafından; gıda bankacılığının güçlü ve sürdürülebilir olarak devam etmesi için kuruldu.
44 ülkede faaliyet gösteren GFN’nin sertifikalı ve Türkiye’deki tek üyesi ise Temel İhtiyaç Derneği (TİDER). TİDER, bir taraftan israfı önleyerek, gezegenin önemli sorunlarından birine çözüm olmaya çalışırken, diğer taraftan bireylerin temel ihtiyaçlarına adil ve eşit şekilde ulaşabilmesi için çalışmalar yürüten ve kâr amacı gütmeyen bir sivil toplum kuruluşu.
DESTEKTEN ÖTE KALICI ÇÖZÜM
TİDER Yönetim Kurulu Başkanı Hande Tibuk, “2010’da gıda sektöründe çalışan ve gıda bankacılığının açlık ve yoksullukla mücadelede önemli bir araç olduğuna inanan 9 kurucu üyemiz ile birlikte Gıda Bankacılığı Derneği adı altında faaliyetlerimize başladık. Gıda bankacılığı hakkındaki bilgi ve deneyimlerimizi yeni kurulan gıda bankalarına aktardık. Gıda bankalarını ve bu alanda çalışan sivil toplum kuruluşlarını bağışlar ile destekledik. 2014’te insanların kendi yetkinlik ve yeteneklerine uygun işlerde çalışabilmesinin de en temel ihtiyaçlardan biri olduğundan hareketle çalışmalarımıza istihdam ve kalkınma projelerini de katarak Temel İhtiyaç Derneği adını aldık. Böylelikle ihtiyaç sahiplerine yalnızca gıda bankacılığı yoluyla yardım etmekle kalmayıp, istihdam organizasyonunu da üstlenerek yoksullukla mücadelede gerçekçi ve sürdürülebilir bir model oluşturmayı hedefledik. İlk Destek Market’ini 2015 yılında İstanbul Maltepe’de, ikinci Destek Market’imizi ise 2017 yılında Bağcılar’da kurduk. Türkiye’nin ilk Gıda Bankacılığı zirvesini ise Şubat 2019’da gerçekleştirdik” diyor.
Tibuk, kurdukları ve destekledikleri Destek Marketler ile yoksulluk sınırı altında yaşayan insanların temel ihtiyaçlarına ulaşmalarını sağlarken, Destek İK aracılığı ile bu kişilere eğitim verdiklerini, meslek edindirdikleri ve işe yerleştirdiklerini belirtiyor. Bunun yanı sıra, kriz dönemlerinde afet bölgelerinde yaşayanların temel ihtiyaçlarını karşılayan TİDER; kırsal bölgelerdeki kadınların ekonomik ve sosyal açıdan güçlenmelerine öncelik veren kalkınma projeleri geliştiriyor, çocuk yoksulluğu konusunda yerel projeler üretiyor.