İrem Sertbaş / [email protected]

Facebook’un kurucusu Mark Zuckerberg’in ‘çalınan milyarlarca kişinin verilerini tamamen kontrol altına almakla’ övündüğünü ya da Game of Thrones’un beğenilmeyen son sezonu için Jon Snow karakterinin özür dilediği videoları gördünüz mü? Yanıtınız, ‘evet’ ise bir deepfake videosu gördünüz demektir. En sevdiğiniz filmde yıldız olmak veya bir profesyonel gibi dans etmek mi istiyorsunuz? O zaman deepfake teknolojisinden yardım almanın tam zamanı…

Bilgisayarlar, gerçekliği simüle etmede giderek daha iyi hale geliyor. Adobe Photoshop’un gerçek bir sihir gibi görüldüğü zamanları hatırlayalım. Bugün artık, görünüşte büyülü ve çok sofistike hale gelen, bir başka yeni teknoloji deepfake sayesinde dijital görüntü manipülasyonunun yeni bir sınıra doğru ilerlediğini görüyoruz. Özellikle yüzleri manipüle etmeye odaklanan bu yeni trend, hem bağımsız film yapımcılarının hem de ticari video profesyonellerinin gözlerini dört açmasını gerektiriyor. Peki, deepfake’ler büyük bütçeli filmlerde ve TV şovlarında kullanılmaya ne kadar yakın?

5 İLA 10 YIL ARASINDA DEVRİM YAŞANACAK

Geçtiğimiz haziran ayında Disney, bu konuda yaptığı araştırmanın ilk sonuçlarını yayınladı. Böylece, deepfake’in gerçek anlamda kullanılacağı yeni bir çağa girişin kapıları da aralandı. Araştırmanın sonuçları Disney Research Center’ın internet sitesinde şu satırlarla duyuruldu: “Bu yazıda, görüntülerde ve videolarda tam otomatik sinirsel yüz takas için bir algoritma öneriyoruz. Bildiğimiz kadarıyla bu, megapiksel çözünürlükte foto-gerçekçi ve zamansal olarak tutarlı sonuçlar verebilen ilk yöntemdir.” Belki bir sonraki Marvel filminde bu teknoloji görmeyeceğiz ama, sonuçlar gayet iyi… Sinema salonlarının büyük ekranları için deepfake görüntülerin kalitesi henüz istenen seviyede olmasa da hızla devam eden çalışmalar, adeta 5 ila 10 yıl arasında bu alanda yaşanacak devrimin ayak sesleri niteliğinde…

ENDİŞELERİ DE BERABERİNDE GETİRİYOR

Pek çok uzman, gelecekte teknoloji geliştikçe ‘derin sahte’nin, ‘derin sahtekarlıkları’ da beraberinde getireceğini düşünüyor. Dolandırıcılığın çok daha karmaşık hale geleceğine ve ek suç faaliyetleriyle ilgili olarak halka daha ciddi tehditler getirebileceğine inanılıyor. Bardağın dolu tarafından bakmak gerekirse deepfake teknolojisi çoğu zaman eğlenceli ve faydalı olabiliyor. Ses klonlama deepfake’leri, insanların hastalık nedeniyle kaybettikleri seslerini bile geri getirebiliyor. Öta yandan, her teknoloji gibi kullanım alanı yaygınlaştıkça, riskler de artıyor.

VİDEOLARLA SINIRLI KALMIYOR

Deepfake; ses ve hızla büyüyen bir alan. Deepfake sesin, bilgisayar oyunu tasarımının yanı sıra ses değiştirme biçiminde tıbbi uygulamaları da var. Programcılar, oyun oynanmadan önce kaydedilmiş sınırlı bir komut dizisine güvenmek yerine, oyun içi karakterlerin gerçek zamanlı herhangi bir şey söylemelerine izin verebilir niteliğe geliyor.

GALERİLERİ VE MÜZELERİ CANLANDIRIYOR

Florida’daki Dalí Müzesi, sürrealist ressamın deepfake görüntüleriyle,  ziyaretçilerle özçekim yapmasına olanak veriyor.

DUBLAJI GELİŞTİRMEK İÇİN KULLANILABİLİR

Eğlence endüstrisi için teknoloji, yabancı dilde filmlerde dublajı geliştirmek  ve hayata veda eden oyuncuları prodüksiyonlara dahil etmek için kullanılabilir. Örneğin, yakın zamanda James Dean bir Vietnam savaş filmi olan ‘Finding Jack’te oynayacak.

BU TEKNOLOJİ, TAMAMEN KURGUSAL FOTOĞRAFLARI SIFIRDAN YARATABİLİYOR

Örneğin, aslında hiç var olmayan, LinkedIn ve Twitter’da profili olan Maisy Kinsley isimli Bloomberg muhabiri büyük bir ihtimalle ‘derin sahte’ydi.

“ELVIS PRESLEY VEYA ZEKİ MÜREN SENEDE BİR ALBÜM ÇIKARABİLİR”

Yönetmen Yusuf Pirhasan Deepfake ile ilgili olarak “Son iki senede deepfake teknolojisinin benzeri kullanıldı. Irishman’de De Niro, Pacino ve Pesci’yi; Gemini Man’de Will Smith’i gençleştiren teknoloji, gelişmiş bir yüz filtresi gibi görünse bile aslında bir nevi deepfake. Gladyatör filminde Oliver Reed, çekim sırasında kilit sahneleri bitmeden öldüğünde, yönetmen Ridley Scott filmi, elindeki görüntüleri CGI yani bilgisayardan oluşturulan imajlarla tamamladı. Bence, yaşayan oyuncuları gençleştirmenin yanı sıra, aramızdan ayrılmış oyuncuların geri getirilip oynatılması bir sonraki adım olacak. Filmleri kişiselleştirebilecek, bir menüden kendi tercih ettiğiniz oyuncuları seçebileceksiniz. Belki de, kendinizi başrole koyabilirsiniz. Aynı prensipler sese uygulandığında Elvis Presley veya Zeki Müren, senede bir albüm çıkarabilirler, hologram olarak konser verebilirler” diyor.