USD

-
-%

EUR

-
-%

GBP

-
-%

ALTIN GR

-
-%

BIST 100

-
-%

Dergi

04 Haziran 2020 14:49

Eğitimli ve donanımlı çiftçiler aranıyor

Boğaziçi Üniversitesi Ekonomi Bölümü Başkanı ve Boun Tarım Kurucularından Prof. Dr. Gökhan Özertan, tarım sektörününü geleceği ile ilgili öngörülerini Platin'e açıkladı

Eğitimli ve donanımlı çiftçiler aranıyor

Covid-19’un ardından eski dengeden, yeni bir dengeye geçtik. Artık doğrularımız çok daha farklı. Tarım sektörü özelinde ele alınması gereken kritik süreçler bulunuyor. Bu noktada arz ve talepteki değişiklikten bahsetmeliyiz. Bazı üreticiler, pandemi nedeniyle otel ve restoranlara ürün sevkiyatında sorun yaşadı. Karantina döneminde herkes evlerde olduğu için evsel tüketim ise aynı hızıyla devam ediyor. Türkiye’deki perakendecilerin, devletimizin ve üreticilerin tedarik zinciri sürecini çok iyi yönettiklerini gözlemliyoruz.

ETKİ ANALİZLERİ SÜRDÜRÜLEBİLİR KILINMALI

Tarım sektörünün temel yapısal sorunları bulunuyor. Üreticiler düşük eğitimli, teknoloji ve finansal okuryazarlığı da yeterli değil. Döviz fiyatlarının fırlaması, her sektörde olduğu gibi tarım sektörünün üretim maliyetlerine de olumsuz yansıyor. Çünkü girdilerin önemli bir kısmı yurt dışından geliyor. Türkiye’de büyük grupların önderlik ettiği dijital tarım uygulamaları da küçük ölçekli uygulamalar olarak öne çıkıyor. 50, 100, 500 ya da 1000 çiftçinin dahil olduğu uygulamalardan bahsediyoruz. Bu uygulamalara aktarılan kaynakların etki analizi de çoğu zaman sürdürülebilir şekilde yapılmıyor. Oysa Türkiye’de 2 milyonun üzerinde üretici bulunuyor. Dijitalleşme sürecini şu an, bu ölçeye taşıyabilmemiz zor. Çünkü gerçekleştiren çoğu akıllı tarım projesi, pilot projeler... Oysa daha merkezi, devletle koordine tarım projeleri geliştirilmeli. Devlet, bu konuda önemli adımlar atıyor. İnternet üzerinden alım-satımların gerçekleşeceği yeni bir program açıklandı. Tarım Bakanlığı ise yeni bir online eğitim programını duyurdu. Ama bu değişim zaman alacak. Çiftçiler eğitilmeli ve piyasalar bu sürece hazırlanmalı. 

BÜYÜK ÖLÇEKLİ PROJELER GELİŞTİRMENİN SIRRI, İŞ BİRLİĞİ

Uzaktan algılama, drone’lar, uydu görüntüleriyle veri toplanması gibi çalışmalar; tarımı verimli hale getiriyor ve girdileri daha efektif kullanmanızı sağlıyor. Artık veri toplamanın bir sonraki aşamasına geçtik. Veriyi işleyip çiftçiye geri bildirimde bulunabiliyoruz. Bu noktada sözümüzü dinleyecek nitelikli çiftçiler bulabilmemiz gerekiyor. Tarım sektöründe büyük belirsizlikler var. En büyük belirsizlik ise iklim. Yağış arzu ettiğiniz gibi gitmeyebilir ya da mevsim normalleri dışında sıcaklıklar olabilir. Dijital teknolojiler de bu noktada çiftçilere daha geniş bir bilgi seti sağlıyor. Yağış, sıcaklık, gübreleme ya da ilaçlama vs. gibi konularda çiftçileri bilgilendiriyor. Yakında bir konteyner içinde, arka bahçesinde ya da balkonunda dikey tarıma yönelen lokanta sayısının arttığını gözlemleyeceğiz. Şehir içi tarım uygulamaları da yaygınlaşacak. Akıllı tarım odaklı çalışmaların yaygınlığını artırmanın ve daha büyük ölçekli projeler geliştirebilmenin sırrı ise iş birliği… Rakip kurumların, özel sektörün, devletin, akademisyenlerin, STK’ların, uluslararası kuruluşların bir araya gelmeleri ve güçlerini birleştirmeleri gerekiyor. Bu denge, yeni doğru çerçevesinde kurgulanmalı. Tarım sektöründe ekonomik, kültürel ve sosyal açıdan gerekli altyapı ve cazibe ortamı yaratılmalı. Bu sektöre donanımlı gençleri ve girişimcileri çekmek istiyorsak, sektörü hem ekonomik hem de prestij olarak çok daha cazibeli bir konuma getirmeliyiz.  Bu yapının özgün bir modelini oluşturmalı, orta ve uzun vadede çok daha geniş bir ölçeğe ulaştırabilmeliyiz. Tarım projelerinin etki analizleri de planlı bir şekilde gerçekleştirilmeli.  

 

EN ÇOK OKUNANLAR