USD

-
-%

EUR

-
-%

GBP

-
-%

ALTIN GR

-
-%

BIST 100

-
-%

Dergi

06 Şubat 2022 16:42
Platin Dergisi

Doğa ve tarih burada birleşiyor: Bilecik

Osmanlı Devleti'nin kurulduğu Bilecik, hep ‘kuruluşun şehri ' olarak tanımlanıyor. Fakat Bilecik sadece bununla sınırlı değil... Gelenleri kendine hayran bırakan doğal güzellikleri de görmeye değer

Doğa ve tarih burada birleşiyor: Bilecik

Bir devleti tanımak için temellerinin atıldığı topraklara bakmak, kuruluş fikrine dair çok net bilgiler verir bize... Osmanlı Devleti için de durum böyle. Bilecik'te temelleri atılan devlet, kökleriyle bağını hiç koparmamış, kuruluş ve kurtuluşun şehrine vefasını her zaman göstermiştir. Bunu kimi zaman tarihi yapılarda, cami, çeşme ya da imarethanelerde görmek mümkün. Evet, bu sayıda Türkiye'nin yüzölçümü en küçük şehirlerinden biri olan, Osmanlı Devleti'nin kurulduğu Bilecik'i gezeceğiz. Tarihte ismi Agilion ve Belekoma olarak geçen Bilecik, birçok medeniyete ev sahipliği yapmış. En son 1299'da Osman Bey tarafından Bizanslılardan alınan Bilecik'in hem doğası hem de tarihi turistlerin ilgisini çekiyor.

GEÇMİŞİN AYAK İZLERİ

Bilecik'i iki günde gezecekseniz bir günü tarihi mekânlara, ikinci günü ise doğal güzelliklere ayırmak mantıklı olacaktır. Osmanlı'nın ayak izlerini takip etmek üzere ilk günü Bilecik'in tarihi zenginliklerine ayırıyoruz. Şehri gezmeye başlamadan önce tarihi ile ilgili bilgi almak isteyenler için Söğüt Ertuğrul Gazi Müzesi'ne gidiyoruz. Kent tarihini çok iyi aktaran bu müze binasının yapım tarihi net olarak bilinmiyor. Söğüt, yörüklerle anılan bir ilçe. Müzede de, Söğüt ve civarı ile yakın çevrede yaşayan Yörüklere ait etnografik eserler ve eşyalar sergileniyor. Bunun yanı sıra Roma, Bizans ve Osmanlı'ya ait sikkeler, silahlar, sancaklar ve Roma dönemine ait çömlekler de yer alıyor. Söğüt'e gelenlerin mutlaka ziyaret ettiği bir başka türbeye gidiyoruz şimdi. Son dönemde televizyonda yayınlanan tarihi diziler nedeniyle ziyaretçi sayısı artan Ertuğrul Gazi Türbesi, 13'üncü yüzyıl sonrası inşa edilmiş. Bilindiği gibi Osmanlı Devleti'nin kurucusu Osman Gazi'nin babası olan Ertuğrul Gazi, tarihte gösterdiği kahramanlıklarla biliniyor ve değerli bir Türkmen Beyi olarak anılıyor. Ertuğrul Gazi Türbesi, tarih boyunca bazı onarımlar ve yenilenme çalışmaları geçirmiş. Günümüzdeki hali ise özenle korunuyor.

OSMANLI'NIN MANEVİ KURUCUSUNA ZİYARET

Buradan Şeyh Edebali Türbesi'ni ziyaret ediyoruz. Osmanlı Devleti'nin manevi kurucusu kabul edilen Şeyh Edebali, Osman Gazi'nin akıl hocası olarak biliniyor. Rivayetlere göre Osman Gazi, sık sık Şeyh Edebali'yi ziyaret eder ve idari konularda onun görüşlerine başvururdu. Hatta yine Edebali'nin zaviyesinde misafir olarak gördüğü bir rüyanın Osmanlı'nın kuruluşuna işaret ettiği söylenir. Edebali'nin bu rüyaya yorumu ise şöyle olur: "Oğul Osman, Hak Teala sana ve soyuna hükümranlık verdi, mübarek olsun." Şeyh Edebali ayrıca ilk Osmanlı kadısı ve müftüsü olarak biliniyor. Türbede, Şeyh Edebali'nin yanı sıra eşi, kızı, zamanın büyüklerinden Molla Hattab-ı Karahisar, Şeyh Muhlis Baba ve isimleri bilinmeyen bazı yakınları da defnedilmiş. Söğüt'te son olarak Şeyh Edebali türbesiyle 50 metre mesafede olan Orhan Gazi Cami de ziyaret edilebilir. Orhan Gazi tarafından yaptırılan caminin mimarisi, kubbeli yapıların denenmesinde ilk örnek olarak görülüyor.

TABİATI İLE DE ÖNE ÇIKIYOR

Başta da değindiğimiz gibi Bilecik'in muhteşem bir doğası bulunuyor. İstanbul'a yakınlığı sebebiyle kamp yapmak isteyenlerin uğrak yeri olan bu şehirde, çok farklı alternatifler bulunuyor. Şehrin merkezine 7 km uzaklıkta olan Pelitözü Gölpark'la başlayabiliriz. Sulama amacıyla yaptırılan bu gölet zamanla şehir halkının nefes aldığı bir alana dönüşmüş. Gölette dileyenler kamp yapıp çadır kurabiliyor. Bu doğa harikası yerde mis gibi havayla uyanmak, kahvaltı etmek ve sonrasında bisiklet sürme fikri kulağa çok hoş geliyor. Bilecik'te mutlaka görülmesi gereken yerlerden biri de Kınık Şelalesi... Şehir merkezine bağlı Kınık Köyü sınırlarında bulunan şelalenin bulunduğu alan geçtiğimiz yıl tabiat parkı olarak ilan edildi. Yemyeşil ormanların içerisinde 300 metre rakımda bulunan şelale, özellikle bahar ve yaz aylarında yoğun ziyaretçi trafiği yaşıyor. Şelalenin bulunduğu Kınık Köyü, ayrıca çömlekçilikle tanınıyor. Türkiye'nin en önemli çömlek üretimi merkezlerinden birisi olan Kınık'ta köylülerin yarısı geçimini çömlekçilik mesleğinden sağlıyor. Burada el yapımı çömleklerden hediyelikler de alabilirsiniz.

HARMANKAYA KANYONU TABİAT PARKI İLAN EDİLDİ

Buraya kadar merkez ve civarında dolaştık. Şimdi biraz uzaklaşıyoruz. Harmankaya Kanyonu'na gidiyoruz. Harmankaya Kanyonu Bilecik'in Yenipazar ve İnhisar ilçeleri arasında kalıyor. Şehir merkezine 60 km kadar uzak. 2013 yılında koruma altına alınarak tabiat parkı ilan edilen kanyona Karahasan Köyü'nden girip Harmanköy'den çıkabiliyorsunuz. Uzunluğu yaklaşık olarak 3.5 km. Özel bir tabiat alanı içerisinde yer alan kanyonda birçok canlı türü koruma altında. Ayrıca su ve doğa sporlarına meraklı kişilerin de uğrak mekânı. Kapanışı Kömürsu Yaylası'nda yapıyoruz. Bozüyük ilçesinde bulunan yayla, yaz sıcaklarında bir vaha gibi. Köknar, kavak gibi ağaçların yanı sıra nesli tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olan bazı ağaç türleri de bulunan yaylada dağ yürüyüşleri yapılabiliyor. Ayrıca yine kamp yapmak isteyen yerli ve yabancı turistler de bu yaylayı tercih ediyorlar. Rakımı 1600-1700 metre civarında olan yaylada konaklama için bir yer bulunmuyor fakat çadırı ile gelenler eşsiz manzaraya karşı kamplarını kurabiliyorlar. Bilecik'te Kömursu Yaylası'na benzer güzellikte çok fazla yayla, şelale ve tabiat parkı bulunuyor. Dileyenler, haritada bulabilecekleri bu güzellikleri de keşfedebilirler.

EN ÇOK OKUNANLAR