İş dünyasının gündemine 2001 yılında giren çevik yönetim (agile) kavramı, ilk olarak yazılım geliştirme alanında öne çıksa da zamanla tüm yönetim süreçlerini kapsayan ve farklı alanlarda ölçüm yapılmasını kolaylaştıran bir altyapıya kavuştu. Kârlılık, çalışan memnuniyeti, farklı iş birlikleri, marka bilinirliliğinin artması gibi stratejik başlıkların değerlendirilmesinde önemli bir konuma ulaşan çevik yönetim prensipleri, şirketlerin yol haritalarında belirgin bir role sahip.
Bu noktadan yola çıkarak Business Agility Institute’un Agility Health, Accenture ve Solution IQ adlı danışmanlık şirketlerinin iş birliğiyle hazırladığı ‘2019 The Business Agility Report-Örgütsel Çeviklik Raporu’ kapsamında kurumların çevik dönüşüm süreçlerinde ne gibi zorluklarla karşılaştıklarını ve bu problemleri nasıl çözmeleri gerektiğini analiz ettik.