USD

-
-%

EUR

-
-%

GBP

-
-%

ALTIN GR

-
-%

BIST 100

-
-%

Bankacılık Haberleri

08 Haziran 2021 09:57

Sürdürülebilir kalkınma ve iklim değişikliğine 14 milyar TL'lik finansman

Bugüne kadar yenilenebilir enerjiye sağladıklarını finansman tutarının 5.3 milyar doların üzerinde olduğunu söyleyen Garanti BBVA Genel Müdür Yardımcısı Ebru Dildar Edin, banka olarak bu alandaki stratejilerini Platin'e anlatıyor.

Sürdürülebilir kalkınma ve iklim değişikliğine 14 milyar TL'lik finansman

Türkiye'de devreye giren kurulu güce bakıldığında geçtiğimiz yıl enerji sektörüne sağlanan toplam yeni finansmanın 2.5 ile 3 milyar dolar seviyesinde olduğunu tahmin ettiklerini belirten Garanti BBVA Genel Müdür Yardımcısı Ebru Dildar Edin, 2021'de devreye girebileceğini öngördükleri 4 bin 500 MW kurulu gücün içinde güneş ve rüzgarın, yaklaşık biner MW kurulu güçle toplam finansmanın neredeyse 2/3'ünü oluşturacağının altını çiziyor. Bunun üzerine çeşitli refinansmanlar ve satın alım finansmanları da eklendiğinde sektörün yılı yaklaşık 3 milyar dolar düzeyinde bir finansman rakamıyla kapatabileceğini öngördüklerini söyleyen Edin, Platin'in sorularını şöyle yanıtlıyor:

Garanti BBVA olarak yenilenebilir enerji alanındaki stratejinizi öğrenebilir miyiz?

Garanti BBVA olarak her zaman temiz enerji dönüşümü ve iklim değişikliğiyle mücadele anlamında sektördeki en iyi uygulamaları takip edip bunları kendi finansman modellerimize uyarlamaya özen gösteriyoruz. Bu kapsamda 2014 yılından bu yana enerji sektöründe finanse ettiğimiz yeni yatırımların tamamı yenilenebilir kaynaklara dayanıyor ve bugüne kadar yenilenebilir enerjiye sağladığımız finansman tutarı 5.3 milyar doların üzerine çıkmış durumda. Son dönemde çıkardığımız yeşil kredi ürünleriyle sadece yenilenebilir enerji projelerinin değil aynı zamanda şirketlerin de sürdürülebilirlik dönüşümlerine katkıda bulunuyoruz. Bu kapsamda, Proje ve Satın Alım Finansmanı portföyünde, elektrik üretimi amacıyla tahsis edilen kredilerin içerisindeki yeşil varlık oranı yüzde 73 seviyesine geldi. Türkiye'deki bankaların sürdürülebilirlik alanında her geçen gün daha da bilinçlendiğini ve aktif rol almaya çalıştıklarını görüyoruz. Bu noktadan sonra da sektörde öncü konumumuzu sürdürmeyi ve yeni uygulamalarla ön plana çıkmayı hedefliyoruz.

Bankanız 2021 yılında sürdürülebilir kalkınma ve iklim değişikliği ile mücadeleye ne kadarlık bir finansman ayıracak?

Garanti BBVA olarak önümüzdeki dönemde de yenilikçi ürün ve hizmetlerle müşterilerinin daha sürdürülebilir iş modelleri benimsemelerine destek vermeye devam ediyoruz. 2021 yılında sürdürülebilir kalkınma ve iklim değişikliği ile mücadeleye en az 2.5 milyar TL finansman sağlamayı hedefliyor, 2025 yılına kadar bu alanda en az 14 milyar TL finansman sağlayacağını taahhüt ediyoruz. Sürdürülebilir finansman tarafındaki yenilenebilir enerji dönüşümünü sadece büyük montanlı proje finansmanlarıyla sınırlamayıp bunu tabana ve hatta bireysel düzeye de yaymak istiyoruz.

Bu noktada yeni ürünleriniz söz konusu mu?

Geçtiğimiz şubat ayında Türkiye'de bir ilk olarak, bireysel müşterilerin de çatılarına uygun koşullarda güneş enerji sistemi kurabilmesi için, yeni bir kredi çeşidi olan Bireysel Çatı Güneş Enerjisi Sistemi (GES) ürününü hayata geçirdik. Bu yeni ürünümüz sayesinde, bireysel müşterilerimiz, 36 aya kadar vade imkanı sunan alışveriş kredisi ile kendi konutlarının çatılarına GES kurabilecekler. Benzer bir ürünü tüzel taraf için de çalışıyoruz ve yakında bunu da hayata geçirmeyi planlıyoruz.

Şu anda enerji yatırımları düşünüldüğünde ne tür yatırımların geri dönüşlerinin daha efektif olacağını düşünüyorsunuz?

Finansman piyasasındaki trendlere baktığımızda hem sürdürülebilirlik hem de yenilenebilir kaynaklara göre yüksek kalan üretim maliyetleri gibi faktörler sebebiyle termik santral yatırımlarının finansman bulmakta oldukça zorlanacağını belirtebiliriz. Bunun yanı sıra piyasa fiyat riski dolayısıyla bu santrallerin artık finanse edilmesi mümkün olmayacak. Biz de bu kapsamda, yakın zamanda Garanti BBVA olarak kömür santralleri ve madenlerini finanse etmeyeceğimizi açıkladık. Mevcut portföyümüzdeki kömür faaliyetlerine ilişkin riskimizi de en geç 2040 yılına kadar sıfırlayarak bu sektörden tamamen çıkacağız. Kömür santralleri ve madenleriyle ilgili yeni yatırımları finanse etmeyeceğiz. Bununla birlikte kömür sektöründe faaliyet gösteren müşterilerimizin yeşil yatırımlarına destek vererek, ülkemizde düşük karbona geçiş sürecinin hızlanması ve bu dönüşümün adil bir şekilde gerçekleşmesi için çalışmaya devam edeceğiz.

Yenilebilir enerjiye ayırdığınız finansman nasıl şekilleniyor?

Bundan sonrası için, yeni finansman aktivitesinin neredeyse tamamının yenilenebilir enerji kaynaklarından oluşacağı yeni bir döneme girdiğimizi söyleyebiliriz. Buradaki en önemli konunun sektörün paydaşları olan kamu, yatırımcılar ve bankaların mutabakatıyla yenilenebilir enerji yatırımlarının hız kesmeden devam etmesini sağlayacak bir yatırım ortamının sağlanması olduğunu düşünüyoruz.

Bu noktada enerji kırılımları hakkında da bilgi alabilir miyiz?

Garanti BBVA olarak en çok rüzgar projelerinin finansmanında yer aldığımızı görüyoruz. Garanti BBVA'nın Türkiye'nin faaliyetteki kurulu rüzgar gücü içerisindeki payı 2020 yılında yüzde 24,7 seviyesinde gerçekleşti. Kendi enerji üretim portföyümüz içerisinde ise rüzgar projeleri yaklaşık yüzde 40 ile aslan payına sahip. Rüzgar projelerini yüzde 27'lik bir pay ile hidroelektrik projeleri takip ediyor. Rüzgardaki bilgi birikimimiz ve deneyimimiz ile bu alanda çok daha hızlı ve efektif finansman sağladığımızı görebiliyoruz. Aynı zamanda rüzgar projeleri portföyümüzdeki en iyi performans gösteren projeler arasında diyebiliriz. Güneş tarafında biraz daha yolumuz var ve bu kapsamda Çatı GES talebini karşılamak için yeni ve inovatif ürünler geliştirmeye devam ediyoruz. Yenilenebilir projelerin kendi içerisindeki fizibiliteye baktığımızda, tüm segmentlerdeki yenilenebilir projelerin değer yarattığını söyleyebiliriz, yalnızca hidroelektrik santrallerde üretim dengesizliklerinin diğer yenilenebilir enerji projelerimize kıyasla daha fazla olduğunu tecrübe ettik, bu açıdan fizibilite anlamında dönemsel üretim dalgalanmalarının daha seyrek olacağı projeler öne çıkabilecektir.

Yenilenebilir enerji alanında şu an için ne gibi fırsatlar bulunuyor? Kısaca aktarabilir misiniz?

Şu an elektrikteki arz-talep dengesine baktığımız zaman arz fazlasının devam ettiğini görüyoruz. Bu kapsamda aslında elektrik tüketimimizi karşılamak için yeni yenilenebilir enerji santrallerine ihtiyacımız bulunmuyor. Ancak yenilenebilir enerjiyi sadece tüketimi karşılamak için bir ihtiyaç gibi görmeyip bunu ekonomik dönüşüm için bir araç olarak görmeliyiz. Yenilenebilir enerjiye yapılacak yatırımlar elektrik talebini karşılamaktan daha çok cari açığı azaltma, yerli sanayiyi destekleme, istihdamı artırma, uzun vadeli yabancı yatırım çekilmesi ve yapısal sorunlarımızı çözme anlamında ekonomimizi destekleyecek. Geldiğimiz noktada enerjide arz güvenliği sorununu çözmüş bir ülke olarak, önümüzde yenilenebilir kaynaklara dönüşüm için ciddi bir fırsat penceresi olduğu inancındayız.

EN ÇOK OKUNANLAR