Dijital Dönüşüm

03 Temmuz 2025 13:40

Dijital dönüşümde adaptasyon çağı

İş dünyası büyük bir hızla dönüşmeye başladı. Yapay zeka artık iş süreçlerinde yoğun olarak kullanılırken teknoloji altyapıları şirketlerin rekabetteki en güçlü kası olmuş durumda. Türkiye 2030 sanayi ve teknoloji stratejisi ile küresel ölçekteki yerini ön sıralara taşımak için harekete geçti. İş dünyası ise tüm paydaşlarıyla dijitalleşme ve inovasyona odaklandı. Yeni dönemde hayatta kalacak şirketlerin en büyük kozu ise iş liderlerinin doğru stratejik hamleleri yapması olacak.

Bu yılın mart ayı Türk sanayisinin geleceğine yön verecek önemli bir gelişmeye sahne oldu. 2030 Sanayi ve Teknoloji Stratejisi, 10 Mart'ta Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Stratejisi; 20 makro hedef, beş amaç, 100 strateji ve öncelikli program ve projeleriyle, Türkiye'nin sanayi ve teknoloji ekosistemini daha yüksek katma değer üreten, inovasyon odaklı, dijital ve yeşil dönüşümünü tamamlamış bir yapı haline getirmeye odaklanıyor. Mart ayı sonunda yapılan tanıtım toplantısında ise Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Teknolojide bağımsızlığı en üst seviyeye çıkarmayı, Türkiye'yi hem teknoloji üreten hem de yüksek teknolojili ürün üretimi ve ihracatında lider ülkelerden biri konumuna taşımayı arzu ediyoruz" diyordu. Keza Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır da, "Önümüzdeki beş yılda; nükleer reaktörlerden kuantum teknolojilerine, yarı iletkenlerden yapay zekaya birçok alanda atacağımız adımlar; ülkemizi yüksek teknolojide devler ligine taşıyacak. Fiber iletişim, 5G ve ötesi haberleşme ve bulut bilişim altyapı yatırımlarıyla, yerli ve milli siber güvenlik uygulamalarıyla, robotik sistemlerle işletmelerimizin dijital ekonomiye entegrasyonunu hızlandırıyoruz" açıklamasıyla Türk sanayisinin teknoloji ile bütünleşerek yeni çağı karşılayacağına dikkat çekiyordu. Aynı toplantıda strateji kapsamında savunma sanayisinden katma değerli maden ve metal işlemeye, yeni nesil otomotivden sağlık teknolojilerine, güneş enerjisinden petrokimyaya geniş bir yelpazede 9.3 milyar dolar yatırım büyüklüğüne sahip 19 yeni yatırım ilan edildi.

YENİ DÖNEMİN STRATEJİSİNİ HEMEN OLUŞTURUN

Kuşkusuz dijitalleşme, teknoloji ve inovasyon tüm sektörlerde iş yapış şekillerini hızla değiştiriyor. Beklenenden de hızlı gelişen bu değişim, iş dünyasının stratejilerini kökten değiştiriyor. Artık iş liderleri alışagelmiş uygulamalarını bir kenara bırakarak yapay zekayı, otomasyonu, sürdürülebilir üretim tekniklerini ana stratejileri içine yerleştirmek zorunda. Çünkü teknoloji ve inovasyonu içselleştiremeyen şirketler, beklenenden çok daha kısa bir zamanda yok olmaya mahkum. AB Yeşil Mutabakatı'nın ve Sınırda Karbon Düzenlemesi'nin tarım ve sanayi sektörlerinde başlayan değişim rüzgarı, bu 'hız'ın en önemli örneklerinden biri. Yeşil Mutabakat haricinde de küresel iş dünyası teknolojiyle birlikte değişen iş modellerine adapte olmaya çalışıyor. Sigorta şirketleri yapay zeka kullanarak sahtekarlıkları çok daha hızlı yakalıyor, dijital ikizler üretim süreçlerini hatırı sayılır bir şekilde hızlandırıyor, perakende dünyasında yapay zeka uygulamaları pazarlamada müthiş gelişmelere sahne oluyor, otomotiv sektöre elektrikli araçların da devreye girmesiyle birlikte belki de tarihindeki en büyük değişim ve dönüşüm dönemini yaşıyor. Tüm bu örnekler şu anda hem küresel hem de Türkiye bazında yaşanıyor. Büyük ya da küçük fark etmeden bu dönemde gerekli stratejileri zamanında oluşturamayan şirketler kısa bir zaman içinde yok olmaya mahkum olacak.

LİDERLERİN ÜZERİNDEKİ YÜK ARTIYOR

Elbette bu dönüşümün baş aktörlerin olan liderlerin üzerindeki yük hızla artıyor. Çünkü yıllarca uygulanan bir iş modelinin yeniden uyarlanması, alışkanlıkların bir kenara bırakılarak yeni iş modellerini ihayata geçirmek oldukça zorlu bir süreç. Üstelik teknoloji ve inovasyon şirketler için önemli bir gider kalemi de oluşturuyor. Liderler hedefi 12'den vurmak, şirketin hedefleri için sektördeki gelişmelere göre en iyi teknolojiye yatırım yapmak zorunda. Ve tabii ki rekabette öne geçebilmek için iş süreçlerinde daha önce denenmemiş stratejileri de teknolojiyle, inovasyonla, Ar-Ge çalışmalarıyla harmanlamak zorunda. Dünyada değişimin çok hızlı yaşandığı bu dönemdeTürkiye'nin en büyük avantajı Cumhurbaşkanlığı'nın 2030 Sanayi ve Teknoloji Stratejisi'nde ortaya koyduğu vizyon ve iradenin, bakanlıklarda, meslek kuruluşlarında, STK'lar ve özel girişimlerde de olması. Platin Dergisi olarak bu ay dijitalleşme, teknoloji ve inovasyon ekseninde değişen iş dünyası dinamiklerini Türkiye perspektifinde inceledik. Değişim rüzgarının en sert estiği perakende ve otomotiv sektörlerini ve tabii ki tüm iş dünyasını kapsayan 'yeni dönemde liderlik' konularını masaya yatırdık. İlerleyen sayfalarda da görebileceğiniz gibi Türkiye esnek ve adaptasyon kabiliyeti yüksek iş dünyası ve liderleriyle dünya ticaretinin yeni döneminde en ön sıralarda yerini almaya hazırlanıyor. Eksiklikler elbette var ancak gerek şirketlerimizdeki uygulamalar gerekse liderlerin teknoloji ve inovasyona bakış açıları Türkiye'nin ticari dünyada gelecekteki kuvvetli yerini almak için elinden geleni yaptığını ve yapmaya da devam edeceğini gösteriyor.

EN ÇOK OKUNANLAR