Hazır Giyim

07 Ekim 2025 15:30

Hazır giyim ve tekstil geleceği dokuyor

Hazır giyim ve tekstil, milyonlara istihdam sağlayan gücüyle Türkiye'nin geleceğini dokuyor; sektör temsilcileri yeni düzenin pusulasını İstanbul'da çiziyor.

Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD) tarafından düzenlenen 18. İstanbul Hazır Giyim Konferansı başladı. "Yeni Düzenin Pusulası" temasıyla yapılan etkinlikte sektörün geleceği, küresel dengeler ve markalaşma vizyonu masaya yatırıldı. Açılışta konuşan TGSD Başkanı Toygar Narbay, "Hazır giyim ve tekstil istihdamın sigortasıdır" sözleriyle hazır giyim ve tekstilin Türkiye ekonomisi ve istihdamı için stratejik önemini vurguladı.

KADİM BİRİKİMLE YENİ BİR DÜZENİN EŞİĞİNDE

TGSD'nin 2008'de başlattığı konferans serisi, bu yıl "Yeni Düzenin Pusulası" başlığıyla 18. kez sektör temsilcilerini buluşturdu. Açılışını TGSD Başkanı Toygar Narbay, İTHİB Başkanı Ahmet Öksüz ve İHKİB Başkan Yardımcısı Mustafa Paşahan yaptı; TİM Başkanı Mustafa Gültepe ise video mesaj gönderdi. İki gün sürecek konferansın ilk günü 'yeni ekonomik dengeler', 'yeni pazarlar', 'inovasyon' ve 'markalaşma' başlıklarıyla dört rota halinde ele alındı.

BELİRSİZLİKLER ÇOĞALIRKEN YÖN ARAYIŞI

"Sanayide karanlık fabrikaların ortaya çıktığı, hizmette robotların servise başladığı bir dünyada, hazır giyim ve tekstil sektörleri istihdamın sigortasıdır. Bu nedenle hazır giyimi, tekstili ve sanayiyi feda etmek, geleceği feda etmektir" sözleriyle Toygar Narbay, sektörün stratejik önemine dikkat çekti.

Konuşmasında 2008'den bu yana dünyada yaşanan dönüşümlere değinen Narbay, "2008'deki küresel finans kriziyle başlayan süreç, siyasi ve jeopolitik fay hatlarının kırıldığı, milyonlarca insanın göç ettiği, yeni güç dengelerinin oluştuğu bir dönemle devam etti. BRICS ülkeleri dünya ticaretinde ağırlığını artırıyor, yakından tedarik giderek daha fazla önem kazanıyor. Korumacılığın yükseldiği, belirsizliklerin çoğaldığı, bilimin, teknolojinin ve doğanın yüksek dalgalar yarattığı bu çok kutuplu, karmaşık dünyada, 'Yeni Düzenin Pusulası' ile yolumuzu bulmaya çalışıyoruz" dedi.

DİJİTALLEŞEN TİCARET, DEĞİŞEN REKABET

Narbay, sektörün geleceğini şekillendiren dinamiklere de dikkat çekti: "Pazarın adeta dijital bir oyun alanına dönüşmesiyle birlikte, ticaret ve rekabetin tanımı da yapısı da değişti. Rekabet artık yalnızca fiyat, ürün ya da lojistik üzerinden tanımlanmıyor; büyük veriyi yorumlama, sosyal medya kullanımı ve sürdürülebilirlik gibi başlıklar da belirleyici hale geliyor. Dün ortaya çıkan bir girişim, onlarca yıllık markalarla aynı sahada yarışabiliyor, niş alanlarda yeni fırsatlar doğuyor."

EKONOMİK SIKINTILAR VE REKABET GÜCÜ KAYBI

Türkiye'de son yıllarda yaşanan ekonomik politikaların sektörü zorladığını söyleyen Narbay, "2022 yılı ve sonrasında enflasyon ile mücadelede seçilen yüksek faiz-baskılanan kur politikası rekabetçiliğimizi aşındırıp maliyetlerimizi dolar bazlı yüzde 26,5 artırırken; yüzde 22 üretim, yüzde 28 istihdam kaybına ve işletme sermayelerinin erimesine yol açtı. Tüm bunların neticesinde 35 yıl sonra ilk defa dünya pazarından aldığımız pay yüzde 3'ün altına düştü." açıklamasını yaptı.

BİRLİKTEN DOĞACAK TÜRKİYE MARKASI

Narbay, ortak bir vizyon çağrısı da yaptı: "Hazır giyim, tekstil, moda, turizm, gastronomi ve dizi-film gibi alanlarda ülke olarak çok güçlü bir birikime sahibiz. Eğer bu birikimi nitelikli bir tedarik zinciri ve üretim markasıyla bütünleştirirsek güçlü bir Türkiye Markası yaratabiliriz. Gelin; kendi özgün değerlerimizle ortak bir vizyon etrafında birleşelim. Sanayi ile hizmetleri buluşturan bir kümelenme anlayışını ortaya koyalım. Kamunun ve üniversitelerin de katkısıyla 'Türkiye Markası'nı dünyaya nasıl duyuracağımızı konuşalım."

2026 DENGE, 2027 YÜKSELİŞ YILI

Küresel hazır giyim ticaretinin geleceğine de değinen Narbay, "Son üç yıldır yaşadığımız zorlu sürecin artık sonuna yaklaşıyoruz. 2026, dünya hazır giyim ticaretinin mevcut durumu koruyacağı ve dengeyi yeniden bulacağı bir yıl olacak. 2027'den itibaren ise zirveyi gördüğü 2022 yılı seviyelerine yeniden ulaşacağını öngörüyoruz. Eğer gerekli destekler sağlanırsa Türk hazır giyim ve tekstil sektörleri de kayıplarını geri almaya başlayabilir." diye konuştu.

"HAZIR GİYİM VE TEKSTİL İSTİHDAMIN SİGORTASIDIR"

2030'a giden yolda sektörün rolünü özetleyen Narbay, "Sanayide karanlık fabrikaların, hizmette robotların öne çıktığı bir dünyada bile her makinenin başında bir insan emeği var. İşte bu nedenle hazır giyim ve tekstil istihdamın sigortasıdır. Bu iki sektör, bugün 850 bin kişilik istihdam, 40 milyar doların üzerinde yatırım, 27 milyar doları aşan ihracat ve 45 milyar doların üzerinde üretim gücüne sahiptir." ifadeleriyle konuşmasını tamamladı.

"BİRLİK OLURSAK YOLUMUZU KAYBETMEYİZ"

Konferansta konuşan TGSD Başkanı Dr. Ümit Özüren ise, "Kumaş ve iplikle başlayan yolculuğumuz aslında geleceği dokuduğumuz bir sürece dönüşüyor. Köklü tecrübemiz, güçlü üretim kapasitemiz, genç nüfusumuz ve yenilikçi ruhumuzla önümüzdeki zorlukları aşmaya hazırız. Birlikte hareket ettiğimiz sürece yolumuzu kaybetmeyeceğiz ve Türk hazır giyim sektörü olarak, yarının dünyasında da kalıcı bir iz bırakacağız." sözleriyle sektörün dayanışma gücünü vurguladı.

GÜÇLÜ DESTEK VE B2B BULUŞMALAR

Konferansın ana sponsorluğunu Anadolu Sigorta ve Türkiye İş Bankası, tema sponsorluğunu ise Uçak Tekstil üstlendi. Etkinliğe ayrıca bluesign, Control Union, Cotton Council, DHL Express, Eurofins, Galata Taşımacılık, GIZIA, IFCO, Kumaş Tekstil, Nebim, Permess, Polytropon, Refabric, SGS, Shein, SML Seamless, Tradewind, Texhibition, Tüyap Tüm Fuarcılık ve YKK destek verdi.

Konferansın ikinci günü, her yıl olduğu gibi B2B ikili iş görüşmelerine ayrıldı. Avrupa başta olmak üzere dünyanın dört bir yanından gelen alım grupları, Türkiye'nin önde gelen üreticileri ve e-ticaret platformlarıyla buluşarak yeni iş birliklerinin kapısını aralayacak.

EN ÇOK OKUNANLAR