USD

-
-%

EUR

-
-%

GBP

-
-%

ALTIN GR

-
-%

BIST 100

-
-%
Dr. Deniz  Gökçe

YAZARLAR

2.03.2016 15:27:00

Hindistan iyi bir örnek

Gelişen ülkelerde talep zafiyeti yaşanması, 2015 yılında global krizin başlangıcından buyana en kötü dış ticaret sayıları yaşanmasınayol açmıştı. Bu durum, 2016 başında global ekonominin nereye gittiği konusunda endişeler yaratmakta...

2009 yılından bu yana ilk defa hudutları aşan dış ticaret konusu, malların dolar bazında değeri, Hollanda tarafından hazırlanan Global Dış Ticaret endeksine göre, 2015 yılında yüzde 13.8 azaldı. Bu veri şubat ayının son haftasında açıklandı. Şanghay'da toplanan iki günlük G-20 Merkez Bankası Başkanları ve Maliye Bakanları toplantısının öncesinde de, IMF 2016 yılı için reel büyüme tahminini düşüreceğini açıklarken; Baltık Dry Index adlı deniz nakliyat endeksi tarihsel en düşük değerlerini sergilemekteydi. 2014 yılında ABD yerine en yüksek ticaret hacmi

olan ülke konumuna gelen Çin ise hem ihracat hem de ithalatında çifte rakamlı düşüşler yaşarken, Brezilya ise son yüz yılda yaşadığı en kötü resesyondan kurtulmaya uğraşıyordu. Bu durumda ekonomistler tarafından parasal politikanın yanında maliye politikasında da atılım yapılması, artan kamu harcaması ve bütçe açıklarının kullanılması tavsiye edilmeye başlandı.

 

HER ÜLKENİN MALİYE POLİTİKASI GEVŞEMEYE UYGUN DEĞİLDİR

Şu anda gelişen ekonomiler arasında Çin, büyümede ilk sırada değil. Hindistan ise2015 yılında yüzde 7.6 reel büyüme oranı ile Çin’i oldukça geçmiş durumda. Hindistan’ın büyüme oranı büyük ekonomiler arasında en yüksek büyüme oranı ama Hindistan’da da en uygun ekonomi politikasının ne olduğu konusunda karar pek verilemiyor. Özellikle de analiz konusu olan maliye politikası yani harcama ve vergi politikası uygulanması ne dozda kullanılmalı kararı verilemiyor. Hindistan Maliye Bakanı'nın adı Arun Jaitley. İki tane önemli danışmanı var. Biri global çaptatanınmış iktisatçı Arvind Subramanian. Diğer ise yine global çapta meşhur şu andaki Merkez Bankası Başkanı Raghuram Rajan... Maliye Bakanı A. Jaitley, 2014 yılında iş başına ve kamu bütçe açığı /GSYİH oranını yüzde 4.1 düzeyinden aşağıya indirmeye çalışmıştı.Ona kalsa üç yıl içinde bütçe açığı /GSYİH oranı yüzde 3 civarına indirilecekti. Ama iktisatçı danışman Arvind Subramanian bütçe açığını yüzde 3.9 civarında tutmak arzusundaydı çünkü global ekonomik zayıflamaya karşı bütçe açığı ve kamu harcaması güzel bir dengeleme atılımı bir karşılık olabilirdi. Merkez Bankası Başkanı Raghuram Rajan ise tersini düşünüyordu. Ona göre maliye politikasında tedbirli olarak algılanan Hindistan

Hükümeti şimdi itibarını bozmamalıydı. Bütçe açığı yeniden yükseltilirse itibar giderdi, yatırımcılar da kaçardı. Rajan bütçeyi delersek Brezilya’ya benzeriz diyordu. Rajan’a göre, eğer eyaletlerin bütçe açıkları da eklenirse, Hindistan’ın açık /GSYİH oranı 2015 yılında yüzde 7.2 civarında idi.

 

TÜRKİYE'YE BAKALIM...

Unutmayalım, hemen kendi ülkemize bir bakalım.Türkiye ekonomisinin son dönemde en güçlü tarafı, yüzde 40 oranının altına inmiş kamu borçluluk oranı ve yüzde 1-2 arasında olan bütçe açığı / GSYİH oranı değil mi? Bu, en önemli ekonomik verimiz değil mi? Özet: Her ülkenin yapısı maliye politikasını gevşetmeye uygun değildir. Ülkenin yapısı önemlidir!

DİĞER YAZILARI