USD

-
-%

EUR

-
-%

GBP

-
-%

ALTIN GR

-
-%

BIST 100

-
-%
Acar  Baltaş

YAZARLAR

1.09.2020 11:22:00

Para, şans ve mutluluk

Hiçbir başarıyı şans tek başına açıklamaz. Benzer şekilde her türlü başarısızlıkta da şanssızlığın rolü vardır. Ancak hiçbir başarısızlığı şanssızlık tek başına açıklamaz.

Para, zaman ve mutluluk, insanların sürekli kafa yorduğu beş kavramdan üçüdür... İnsanlar, zihinsel enerjilerinin büyük bölümünü bu kavramlara ayırır ve bunları elde ederlerse mutlu olacaklarına inanır. Gerçekte hayatın akışı içinde isteklerini gerçekleştirmek için insanın iki temel kaynağı vardır. Bunlar; ‘zaman’ ve ‘para’dır. Ancak insanların büyük çoğunluğu bunları nasıl kullanacağını bilemediği için sonuçta daha mutsuz olur.

PARA

Para, insanları daha çok kendilerini düşünmeye iter. Piyangodan büyük sayılacak ikramiye kazananlar, hemen zihinlerinden bu parayı harcamaya ve çok kere “İkramiye biraz daha büyük olsaydı” diye düşünmeye başlarlar. Oysa British Columbia Üniversitesi’nde yapılan bir araştırma, parayı başkaları için harcayanların daha mutlu olduğunu ortaya koymuştur. Harvard Business School Öğretim Üyesi ve Pazarlama Uzmanı Michael Norton, paranın kullanılışı ve bunun insana yaşattığı duygular konusunda çok sayıda araştırma yapmış ve çalışmalarını ‘Happy Money’ adlı kitapta toplamıştır. Araştırmaya katılan öğrencilere sabah içinde 25 dolar bulunan zarflar vermiş; bir bölümüne ‘parayı kendileri için’, diğer bölümüne de ‘başkaları için’ harcamaları söylenmiştir. Gün sonunda araştırma laboratuvarında, öğrencilerin doyum düzeyleri değerlendirilmiştir. Kendilerine verilen parayı ‘başkaları için’ harcayanların, açık arayla daha fazla iyilik ve hoşnutluk hali yaşadıkları ve daha mutlu oldukları görülmüştür.

ZAMAN

British Columbia Üniversitesi’ndeki araştırma grubu, para konusundaki araştırmayı, zaman konusunda da tekrarlamıştır. Boş bir günlerinde araştırmaya katılmayı kabul eden öğrencilerin bir bölümüne, ‘zamanlarını sadece kendilerini hoşnut edecek şekilde’, diğer bölümüne de ‘başkalarını hoşnut edecek şekilde’ geçirmeleri söylenmiştir. Gün sonunda yapılan değerlendirmede, zamanlarını başkalarını hoşnut ederek geçirenlerin çok daha mutlu oldukları görülmüştür.

Bu durum, ilk bakışta paradoksal bir sonuçla karşı karşıya olduğumuzu düşündürür ve  ‘kendime yetmezken, zamanımı başkaları için kullanmak daha çok sıkıntı yaratmaz mı?’  sorusunu akla gelmektedir. Oysa ilginç bir şekilde zamanını başkaları için kullananların, bir süre sonra onlar için daha fazla şey yapmak ve daha fazla zaman vermek ihtiyacı hissetmeleridir. Belki bu durum, gönüllü hizmet örgütlerine başta isteksizce girenlerin, bir süre sonra zamanlarının giderek daha fazlasını hizmet yolunda harcamalarının nedenini açıklamaktadır. 

ŞANS VE TALİH

Mutlu insanlar talihlidir ve talihlerini kendileri yaratırlar. Şans ve talih çok kere karıştırılır. Şans, bütünüyle irademizin dışında gelişen bir olaydır. İnsanlar başarılı ve mutlu olmayı aynı zamanda bir şans işi gibi görürler. 

Örneğin; iyi bir evlilik için, ‘doğru insanı bulmanın’ önemli olduğu düşünülür. Oysa ‘doğru insan olmanın’ önemi göz ardı edilir. Hayatın bana öğrettiği her türlü başarıda şansın rolü olduğudur. 

Ancak hiçbir başarıyı şans tek başına açıklamaz. Benzer şekilde her türlü başarısızlıkta da şanssızlığın rolü vardır. Ancak hiçbir başarısızlığı şanssızlık tek başına açıklamaz. Bu noktada şansın tanımını yapmakta yarar vardır. Bir olay ve duruma şans diyebilmek için üç özellik gerekir:

-Öngörülemez olması

-Kontrol dışında gerçekleşmesi

-Sonucunun önemli olması

İNSAN, KENDİ TALİHİNİ YARATIR

İnsan şansa müdahale edemez, ancak talihini kendisi yaratır. Halk arasında çok yaygın olarak kullanılan bir şans tanımı vardır: “Doğru zamanda doğru yerde olmak.” Sağduyuya dayanan bu tanım özünde doğru zihin haritalarını ve doğru tutumu işaret eder. Talihli insanların en önemli özelliği; hayata karşı olumlu ve yapıcı bir tutum içinde olmalarıdır. İngiliz araştırmacı R. Wiesman, kendi talihlerini yaratan insanların özelliklerini araştırmış. Onun sonuçlarından yola çıkarak ‘talihli insan profili’ne, kişisel gözlemlerim ve deneyimlerimi eklediğimde ortaya aşağıdaki özellikler çıkıyor:

1. Şansla ilgili fırsatları artırın: Talihli kişiler şans fırsatlarını yaratır, onlara dikkat eder ve onlara doğru hareket eder.

Kuvvetli bir ilişki ağı kurar ve bunu sürdürür. Hayata karşı sakin bir tutum içindedir. Yeni yaşantılara açıktır.

2. Olumlu beklentiler içinde olun: Talihli kişilerin gelecekle ilgili beklentileri, hayal ve ideallerinin gerçekleşmesine yardımcı olur. Talihli kişiler;

Hedeflerini gerçekleştirmek için plan yapar ve harekete geçer.

Başarı şansı düşük de olsa, amaçlarına ulaşmak için gayret eder ve başarısızlık durumunda da mücadeleye devam eder.

Başkalarıyla girdikleri etkileşimin de başarılı olacağına inanır.

3. Kötü talihi iyiye çevirin: Talihli kişiler kötü talihi iyi bir fırsata çevirebilirler.

Kötü talihin olumlu tarafını görür ve buradan fırsat çıkartmaya çalışır.

Hayatlarındaki olumsuz bir durumunu, uzun dönemde olumluya hizmet edeceğine inanır.

Kötü durumdan şikayet etmez ve olacak olanları etkilemeye çalışır.

Gelecekte daha kötü durumlarla karşılaşmamak için yapıcı adımlar atar.

4. Şikayet etmeyin: Talihli kişiler değiştiremeyecekleri koşulları kabul eder ve çevrelerindeki kişilerin hayat enerjisini olumsuz etkileyecek davranışlardan kaçınırlar.

Çevresindeki kişilerle ilişkilerinin duygusal dengesini nötr tutmak ve geliştirmek için her olumsuz mesaja karşılık üç olumlu mesaj verir.

Çevresindeki insanlara, kendilerini değersiz hissettirecek açık ya da örtük mesajlar vermekten kaçınır. Tam tersine, kendilerini iyi hissetmelerine yol açacak açık mesajlar verir.

SONUÇ

Şans, sanıldığı gibi günün birinde kapımızı çalmasını bekleyeceğimiz bir şey değildir. Çünkü olumsuz tutum içinde olan insanlar, şans kapıyı çaldığı zaman bile, “Bu ne gürültü?” diyebilmektedir. Bu nedenle şanslı olabilmek için de hazırlıklı olmak gerekir. Norton’un araştırma bulguları, insanların takıntısı olan para ve onun satın aldıklarıyla ve sadece kendimizi düşünerek mutlu olmanın zorluğunu bir kere daha doğrulamaktadır. Bir düşünürün dediği gibi, “Kendisi için yaşayanın ölümünden dünya kârlı çıkar”. Bu nedenle birisi için iyi bir şeyler yapanlar, sadece kendilerine değil, kendilerinden daha az şanslı olanlara odaklananlar daha yüksek doyumuna sahip olmaktadır. Benzer durum para için de geçerlidir. Herkesin bütçesinden başkalarına ayırabileceği küçük de olsa bir pay vardır ve kişi için küçük ve önemsiz olan bu miktar, başkalarının hayatında büyük bir fark yaratabilir. Sadece bunu bilmek bile geceleri uykuya daha rahat girmeye yardımcı olabilir. 

Kaynaklar 

Norton M, Dunn E. Happy money. Simon and Shuster; 2013.

Wiesman, R.: The Luck Factor, Arrow Books, 2004

DİĞER YAZILARI