USD

-
-%

EUR

-
-%

GBP

-
-%

ALTIN GR

-
-%

BIST 100

-
-%

Teknoloji

25 Eylül 2020 15:16

"Dünyanın daha güvenli bir yer olması için çalışıyoruz"

Sensormatic CEO’su İsmail Uzelli, güvenliğimize yönelik tehditlerin giderek arttığı ve daha da karmaşık hale geldiği bir dünyada her sabah aynı amaçla işe geldiklerini belirtirken, hayata geçirdikleri her bir projeyle dünyanın daha güvenli bir yer haline gelmesi için çalıştıklarını aktarıyor. Uzelli, "Bu bizim amacımız ve böyle bir amaçla hizmet vermekten de gurur duyuyoruz" diyor.

"Dünyanın daha güvenli bir yer olması için çalışıyoruz"

Güvenliğin hayatımızdaki önemi pandemiyle daha da arttı. Sizin gözlemlerinize göre pandemide güvenliğin anlamı ve kapsamı nasıl değişti?

Pandemi hayata bakışımızı bile değiştirdi. Bu dönemde herkes ofislerini geçici süreyle terk ederek evlere kapandı. Dolayısıyla günlerce kapısı açılmayan iş yerleri için güvenlik çok daha önemli bir unsur haline geldi. Öte yandan bir yerlere dokunmak bile virüsün bulaşma riski nedeniyle endişe vermeye başladı. Temas anlamı itibarıyla daha sıcak bir kelimeyken virüs korkusu ‘temas’ kelimesini en önemli güvenlik risklerinden biri haline getirdi. Bunun yanı sıra hayatımıza sosyal mesafe diye bir kavram da girdi. Normalleşmeyle birlikte ofislerimizde, marketlerde, mağazalarda, alışveriş merkezlerinde, okullarda kısacası bulunduğumuz pek çok yerde sosyal mesafeye uyum için yoğunluk kontrolü ölçme ve sağlama ihtiyacı doğdu. 

Peki pek çok yeni güvenlik riskiyle tanıştığımız bu yeni dönemde Sensormatic nasıl çözümlerle sektöre liderlik ediyor?

Bugün 12 farklı sektörde 40 binden fazla kurulu sistemimiz var. Bu sistemlerin her biri can ve varlık güvenliğine hizmet ediyor. Birbiriyle konuşan, olay gerçekleşmeden algılayıp koruyucu ve önleyici hizmet sunan akıllı uygulamalarımızdan bahsediyorum. Bu sistemlerin her biri müşterilerimizin ihtiyaçlarını detaylıca dinledikten sonra her birine özel olarak tasarlanan çözümler ve hepsinin ortak amacı daha güvenli bir dünya yaratmaya destek olmak. 

Benzer şekilde pandemi döneminde de bu amaca hizmet etmek üzere teknoloji yönetimi ve arge ekiplerimiz bir araya gelerek pandemiyle mücadeleye ne şekilde katkı sağlayabileceğimizi düşündü. Bu dönemde müşterilerimizin ihtiyaçlarına onların gözünden bakmaya çalıştık ve pek çok yeni pandemi çözümünü hayata geçirdik. En önemli önceliğimiz çözümlerimizi geliştirirken müşterilerimizle empati kurabilmek ve müşteri merkezli olmak. Çünkü gerçek bilgi, müşterinin ihtiyacında gizli. Müşterilerimizi dinlediğimizde ve çözüm aradıkları noktaları en az onlar kadar net görebildiğimizde, elimizdeki teknolojileri kullanarak yeni çözümler geliştirebiliyoruz. Müşteri merkezli olmanın bir başka getirisi de onlardan öğrenmemiz ve bir sistem geliştirirken müşterimizle birlikte bizim de gelişmemiz.

Bu alandaki çözümlerinizden örnekler verebilir misiniz?

Örneğin, yakın zamanda bir müşterimiz için geliştirdiğimiz Passlogic kantin ve mobil geçiş uygulamasından bahsedebilirim. Müşterimiz ihtiyacını çözüm geliştirme ekibimize anlattığında ekip aslında daha önce hiç düşünmediğimiz bir ihtiyacı fark etti ve ona özel çözüm üretti. Bu çözümü tek bir müşterimiz için hayata geçirdik ama bundan sonra pek çok müşterimiz bu çözümden faydalanmaya başladı. Ayrıca müşterilerimizin farklılaşan ihtiyaçlarına göre mevcut çözümlerimizi yeniden düzenleyebiliyoruz. Bu da çözüm geliştirme ekibimizin başarısını ortaya koyuyor.

Pandemi döneminde en büyük güvenlik riski birden bire temas oluverdi. İnsan sağlığını koruma ve teması önleme amacıyla ürettiğiniz çözümlerden bahseder misiniz?

Virüsün temasla kolaylıkla yayılması hayatımıza pek çok yeni alışkanlık getirirken akıllı güvenlik teknolojileri entegratörü olarak bize de bu süreçte büyük bir görev düştü. Öncelikle sosyal mesafeyi ayarlama, teması engelleme ve ateş ve maske kontrolünü sağlamayı öncelikli amaç edindik. Ofislerimizde, marketlerde, mağazalarda, alışveriş merkezlerinde, okullarda kısacası bulunduğumuz pek çok mekanda yoğunluk kontrolü gerçekleştirme ihtiyacı doğdu. 

Dolayısıyla öncelikle virüs taşıma olasılığı olan kişilerin tespit edilebilmesi için termal kamera çözümümüzü hayata geçirdik. Halihazırda özellikle gece saatlerinde çevre güvenliği için verimli şekilde kullandığımız bu teknoloji geliştirdiğimiz yazılım sayesinde, bugün ortak yaşam alanlarına girerken ateşiniz ölçülebiliyor, maske takıp takmadığınız tespit edilebiliyor. Buna göre sistem uyarı veriyor ve gerekli tedbiri almanızı sağlıyor. Pek çok kurumsal şirket yeni normale geçişte bina girişlerinde Sensormatic Termal Kamera sistemini kullanmaya başladı. Diğer yandan bugün birçok plazaya, iş merkezine girerken turnikeler kullanılıyor. Burada termal kamera çözümü nasıl daha efektif çalışır diye düşündük. Bu noktalardaki güvenlik ihtiyacını karşılamak için mevcut geçiş kontrol sistemlerini değiştirmeden, o noktalara insanların ateşini ölçen, maske takıp takmadığını kontrol eden özel cihazlar entegre ettik. Bu çözümde turnikeden geçen kişi küçük bir terminale bakıyor; bu sırada ateşi ölçülüyor, maske takıp takmadığı kontrol ediliyor. Aksi durumda çözüm geçiş izni vermeyerek şirketlere ek bir kontrol katmanı sunuyor. Tüpraş, Antalya Topkapı Palace gibi pek çok işletme şu an bu çözümümüzü aktif olarak kullanıyor.

Burada da yoğunluk kavramı bir risk olarak karşımıza çıkıyor. Bu noktada sizin hangi çözümleriniz bulunuyor?

Bugünlerde dediğiniz gibi, pek çok mekanda yoğunluk kontrolü yapmak gerekiyor. Bu ihtiyacı karşılamak için, Türkiye’de bir ilki gerçekleştirdik ve Yoğunluk Ölçüm Çözümünü pazara sunduk. Son dönemde en çok talep gören çözümlerimizden biri de bu. Gerçek zamanlı analiz yeteneğine ve tak-çalıştır özelliğine sahip bu çözüm sayesinde, 3D kamera veya beam sensörler ile içeride kaç kişi olduğu, kaç kişinin girebileceği bilgisi verilebiliyor. Bu sayı aşıldığında sistem ışıklı ve sesli uyarı veriyor. Bu çözüm, yemekhaneler, dinlenme alanları gibi insan yoğunluğunun fazla olduğu alanlarda kişi sayısının kolayca kontrol edilebilmesini sağlıyor. 

Yine özellikle İstanbul’da yaşayanlar için önemli günlük rutinlerden biri de otomobilinizi valeye vermek. Ancak bu zor günlerde insanlar artık aracını bir başkasına kullandırmayı tercih etmeyebiliyor. Bu nedenle birçok yerde vale hizmetleri ya durduruldu ya da sınırlandırıldı. Ancak bu da otopark sorunu yaşanan AVM, otel, hastane ve toplu konutlarda hizmetin aksamasına yol açıyor. İşte bu ihtiyaca yanıt olarak da uzunca bir süredir engelli park alanlarını yönetmek üzere geliştirdiğimiz TelPark çözümümüz öne çıktı. Bu da oldukça kullanıcı dostu bir çözüm. Kullanıcı, TelPark mobil uygulamasını akıllı telefonuna indiriyor. Otoparka geldiğinde kendisine en yakın boş park alanını uygulama üzerinden görebiliyor. İsterse kare kod ile bu park alanını kendisine ayırabiliyor. Sisteme kayıtlı araç otoparka ulaştığında bariyer otomatik olarak açılıyor. Dolayısıyla siz herhangi bir vale desteğine gerek duymadan, hijyen ya da güvenlik konusunu dert etmeden rahatlıkla aracınızı park edebiliyorsunuz. 

Sensormatic olarak en önemli hedefiniz nedir?

Bugün teknoloji, pandemiye karşı en büyük gücümüz haline geldi. Bu çalışmaların tümü, aslında başlangıçta dile getirdiğim amacımıza hizmet ediyor. Türkiye’de pek çok kurumun akıllı, önleyici güvenlik çözüm ortağıyız ve müşterilerimize uçtan uca hizmet veriyoruz. Tüm bu entegre güvenlik teknolojileri ve iş zekası çözümlerimizle müşterilerimizin dünyasını daha güvenli hale getiriyoruz. Amacımız doğrultusunda teknoloji ve çözüm geliştirme yetkinliklerimizi müşterilerimizin hizmetine sunuyor ve fayda sağlıyoruz.

 

 

EN ÇOK OKUNANLAR