Bosch’un bağlanabilirliği duygusal bir deneyime dönüştürmek için yapay zekayı kullandığını söyleyen Bosch Türkiye ve Orta Doğu Başkanı Steven Young, bu alanda yaptıkları çalışmalar ile ilgili şunları söylüyor: “Nesnelerin interneti ve yapay zeka konusundaki ilerleme, Bosch’un neredeyse tüm işleriyle ilgili. Tüm enerjimizi bu ilerlemeyi sağlamaya harcıyoruz. 2016 yılında internet özelliğine sahip 27 milyon ürün sattık. Her yeni elektronik ürünü ağa bağlı hale getirmeyi ve ilgili servisleri geliştirmeyi hedefliyoruz. Artık on yıl içerisinde her yeni Bosch ürününün ya yapay zekayla geliştirilmesini ve üretilmesini ya da kendi içerisinde yapay zeka bulunmasını bekliyoruz. Her ikisi de birbiriyle ilişkilidir. Yapay zeka, bağlanabilirliği daha kişisel, hatta duygusal bir deneyime dönüştürür. İnsanlara günlük hayatlarında destek olan, verilerden öğrenen, daha kaliteli bir yaşam için daha fazla zaman ayırmalarını sağlayarak kullanıcıları günlük işlerin yükünden kurtaran teknolojiler oluşturmamızı sağlıyor. Bu ortamda Bosch, bağlanabilirlik ve yapay zeka arasındaki etkileşimde güçlü yanlarını artırıyor.”

OTOMOBİLLERİ AKILLI HALE GETİRİYOR

Bu yılın başında Bosch Yapay Zeka Merkezi’ni kurduklarını söyleyen Steven Young, sözlerine şöyle devam ediyor: “Renningen, Palo Alto ve Bengaluru’daki tesislere yayılmış durumdayız. Burada, güvenlik sistemlerinde görüntülü izleme için kullanılan görüntü analizi gibi uzmanlık alanlarına yönelik sağlam bir temel oluşturabiliriz. Yapay zeka öğelerine sahip ev robotumuz Kuri’yi Las Vegas’ta gerçekleştirilen CES’de tanıttık. Bosch Yapay Zeka Merkezi öncelikle otonom sürüş ve ağa bağlı üretimin gelişimini desteklemeye odaklanacak. Nvidia ile birlikte kendi kendine giden otomobillerin beyni olan ‘yapay zeka yerleşik bilgisayarı’ geliştiriyoruz. Yapay zekanın yardımıyla, otomobilleri diğer karayolu kullanıcılarının davranışlarını yorumlamaya ve tahmin etmeye yetecek kadar akıllı hale getiriyoruz. Sanayi 4.0 dönüşümünün önemli bir ürünü olan APAS adlı robotumuzu buna örnek olarak gösterebilirim. Öğrenen görüntü işleme işlevinin yardımıyla APAS üretim asistanı, bir üretim parçasının yüzeyi ilgili özelliklere uymadığında bunu otomatik olarak algılıyor. Çalışanlar, ne kadar sapmanın tolere edileceği ve hangi noktada parçanın hurdaya ayrılması gerektiği bilgilerini makineye öğretiyor. Yapay zeka sayesinde makine, öğrenmiş olduğu bilgileri daha sonrasında kalite kontrolleri yaparken uygulayabiliyor ve bunları bağımsız bir şekilde yapabiliyor. APAS üretim asistanı, çalışanları bu monoton görevleri yapmaktan kurtarıyor ve tüm parçalarda tutarlı bir şekilde yüksek bir kalite seviyesi sağlıyor.”

“SÜRÜCÜSÜZ OTOMOBİLLER GÜNLÜK YAŞANTININ BİRER PARÇASI OLACAK”

Steven Young, yapay zekanın yaşamımızı nasıl etkileyeceğini şu örnekle açıklıyor: “Yapay zekayla donatılmış olan bir otomobil, insanlardan çok daha hızlı bir şekilde reaksiyon gösterebilmenin yanı sıra daha defansif bir sürüş de gerçekleştirebilir. Bosch’un yapay zeka yerleşik bilgisayarı, yayaları veya bisikletçileri algılayabiliyor. Nesne algılama olarak bilinen bu yeteneğinin yanı sıra yapay zeka, otonom araçların bir durumu değerlendirmesini de kolaylaştırıyor. Örneğin, sinyalini yakan otomobillerin şerit değiştirme olasılığı, sinyalini yakmayan otomobillerden daha yüksektir. Sonuç olarak, yapay zekaya sahip bir otonom otomobil, gelen aracın bir dönüş yapması gibi karmaşık trafik durumlarını algılayabiliyor ve değerlendirebiliyor, bu bilgileri kendi sürüşünde kullanıyor. Sonuç olarak, yapay zeka ile otomobiller sürüşte giderek daha iyi olacak. Her zaman bizi kollayarak ve asla yorucu olmayan bir şekilde trafikteki koruyucularımız olacaklar. Önümüzdeki on yıllık süreçte otonom ve sürücüsüz otomobiller giderek günlük yaşantının bir parçası haline gelecek.”

YAPAY ZEKANIN GELECEĞİ...

Steven Young, yapay zekanın geleceğiyle ilgili şu öngörülerde bulunuyor: “Bu yeni teknolojilerin potansiyeli ekonomik tahminlerde de görülebiliyor. Dünya genelinde nesnelerin internetine yönelik pazarın 2020’ye kadar her yıl yüzde 35 büyüyeceğini ve 250 milyar dolarlık bir değere ulaşacağını tahmin ediyoruz. Global yarı iletken pazarı da bir başka belirgin göstergeye sahip. Nesnelerin internetine yönelik yongalar, cep telefonları ve otomotiv uygulamalarının bile önüne geçerek büyümenin en güçlü faktörleri olarak karşımıza çıkıyor. Yine aynı öneme sahip olan dijital asistanların sayısı da 2020 yılının başında üç kat artarak 1.5 milyarın üzerine çıkacak.” 

KENDİ YAPAY ZEKA MERKEZİ'Nİ AÇTI

Bosch olarak sensör teknolojisinde gayet güçlü olduklarını ancak şimdi bunun ötesine geçtiklerini söyleyen Steven Young, yapacakları yatırım ile ilgili şu açıklamalarda bulunuyor: “Uzmanlığımızı yapay zeka alanında artırıyoruz. Bunu başarabilmek için, bu yılın başında Bosch Yapay Zeka Merkezi’ni açtık. Önümüzdeki beş yıl boyunca bu merkeze 300 milyon Euro tutarında yatırım yapılacak. Bu merkez, Hindistan, ABD ve Almanya’daki lokasyonlarda yaklaşık 100 kişiyi istihdam edecek. Ayrıca Bosch, nesnelerin interneti alanındaki yatırımlarına yoğun bir şekilde devam ediyor ve Dresden’de bir yonga plakası fabrikası kuruyor. Nesnelerin internetinin ve mobilite uygulamalarının sayısının artmasıyla birlikte oluşan talebi karşılamak üzere geliştirilen yeni lokasyon, 12 inçlik yonga plakalarına dayanan mikroçipler üretecek. Yüksek teknolojili tesisin inşaatı, 2019 yılının sonunda tamamlanacak.”