USD

-
-%

EUR

-
-%

GBP

-
-%

ALTIN GR

-
-%

BIST 100

-
-%

Şirketler

22 Mayıs 2017 11:14

“Kariyerimi kendi kişisel gelişim maceram olarak görüyorum”

20 yılını doldurduğu kariyer hayatında, her zaman çok uluslu teknoloji şirketlerinde çeşitli pozisyonlarda görev alan Yalım Eriştiren, geçtiğimiz şubat ayında Intel Türkiye’nin başına geçti. Kariyerini kendi kişisel gelişim macerası olarak tanımlayan Intel Türkiye Genel Müdürü Yalım Eriştiren ile kariyeri ve yönetim anlayışı üzerine konuştuk...

“Kariyerimi kendi kişisel gelişim maceram olarak görüyorum”

Duygu Sayıner / [email protected]

 

Yalım Eriştiren, 1995 yılında ODTÜ Elektrik Elektronik Bölümü’nden mezun olduktan sonra, arkadaşlıklara ve güzel kampüs hayatına doyamadığını fark edip yine aynı bölümde yüksek lisans yapmaya karar vermiş. Eş zamanlı olarak da Hollanda ortaklı Euracon firmasında danışman olarak çalışmaya başladığını da söyleyen Yalım Eriştiren, kariyer öyküsünü bizlere şöyle anlatıyor: “O zamanlar yeni çıkmış olan AB direktifleri kapsamında, AB ülkelerine ihracatı yapılacak her ürünün taşıması gereken CE işaretine Türkiye’deki ihracatçıları hazırlıyorduk. Yaklaşık 1 yıl kadar devam ettim. En son KOSGEB bölge müdürlerine kendi bölgelerindeki elektrik/elektronik cihaz/aksam üreten ihracatçılara nasıl danışmanlık verileceğiyle ilgili 2 günlük bir çalıştay düzenledim ve danışmanlığa nokta koydum. Çok zorlanarak edindiğim bu tecrübenin benim için ileride ne kadar faydalı olacağını o zaman anlamam çok zordu. Ama bugün geriye baktığımda iletişim ve ikna yeteneklerimi ilk orada geliştirmeye başladığımı çok net şekilde görebiliyorum.

 

“SIEMENS BENİM İÇİN İNANILMAZ BİR DENEYİMDİ”

Daha sonrasında bu kadar yıl mühendislik okuduktan sonra mühendisliği de bir denemem gerektiğini düşünüp o zamanlar yeni kurulan Başarı Elektronik’e geçtim. Burada test mühendisi olarak çalıştım ve hem üretimi hem Ar-Ge’yi hem de lojistiği gördüm. Yani fabrika havasını 2 buçuk sene soludum diyebilirim. Daha sonrasında insanlarla daha yakın çalışmak için satış tarafına geçmeye karar verdim. Askerlik sonrası, Ankara Siemens’te Kamudan Sorumlu Satış Koordinatörü olarak çalışmaya başladım. Burada geçirdiğim 2 sene içinde 50 civarında ihaleye teklif verdim ve dosya hazırladım. Bu da benim için inanılmaz bir deneyimdi. İleride çok işime yarayacak olan kamu ile çalışabilme disiplinini bana verdi. Başarılı bir performansla geçen iki yıl sonrasında terfi alarak İstanbul’da Siemens merkezde Servis Grubu’nun başına geçtim. Satıştan getirdiğim birtakım yetkinliklerle ve farklı bakış açılarıyla o dönemde dışarıya çıkarılması düşünülen 'Servis' grubunun cirosunu ikiye katlayarak ve kârlılığı da artırarak bu çok değerli ve yetkin grubun Siemens içinde kalmasını sağladım. Geçmişe baktığımda en gurur duyduğum başarılarımdan biri budur. Sonra ise Teknik Satış Grubu’nun başına geçtim ve burada da ürün pazarlama tarafını çok daha yakından tanıma fırsatım oldu. Sonuç olarak Siemens’te geçirdiğim 6 yıl benim satışın her safhasını (pre-sales, sales, post-sales) görebildiğim çok değerli bir tecrübe...

 

 

“KENDİMİ INTEL’DE BULDUM”

Siemens’ten sonra ise tamamen komik tesadüfler sonucu bir anda kendimi Intel’de buldum. İlk olarak 3 sene civarında Telekom ve Finans Sektörlerinden Sorumlu İş Geliştirme Müdürü olarak çalıştım ve bu dönemde PC satışları için alternatif bir kanal olarak telekom kanalının Intel içinde ilk olarak Türkiye’de kullanılmasını sağlayacak çalışmalara imza attım. Diğer yandan da Intel’in yeni çıkardığı Intel vPro’nun pazara giriş şampiyonluğunu yaparak, müthiş entegre bir ekip çalışmasıyla dünyada en hızlı büyüyen ülke olmasını sağladım. Daha sonrasında sırasıyla İş Geliştirme Grup Müdürlüğü ve İş Geliştirmeden Sorumlu GMY görevlerine atandım. 2008-2015 arasındaki bu dönemde telekomünikasyon, küçük ölçekli işletmeler, finansal hizmetler sektörü, perakende, kamu, eğitim gibi dikey sektörlerde ve bulut, veri merkezi, büyük veri ve nesnelerin interneti gibi yeni gelişen teknoloji alanlarında önemli sonuçlar sağlanmasında liderlik rolü üstlendim. Bu dönemde bir yandan da Boğaziçi Üniversitesi’nden Executive MBA derecesini aldım. 1 Şubat 2017 tarihinde Intel Türkiye Genel Müdürü olarak atanmadan 1 sene öncesinde kurumsal taraftaki iş geliştirme sorumluluğumun üstüne perakende kanalından tüketiciye satış yaptığımız iş biriminin de sorumluluğunu üstlendim. Bu dönem de benim perakende dinamiklerini anlamam için çok değerli bir tecrübeydi."

 

Nasıl bir yönetim tarzına sahipsiniz? Vizyon ve misyonunuz nedir?

Kendi kariyerimi en başından beri kişisel gelişim maceram olarak gördüm ve her anından keyif almaya çalıştım. Kişisel olarak gelişimim doğrultusunda yepyeni kariyer fırsatlarının önüme çıkacağına hep inandım ve bu şekilde ilerledim. Kendimi sürekli geliştirmeye çalışan bu yaklaşımım, iş arkadaşlarımla olan ilişkime ve yönetim tarzıma da güçlü bir şekilde yansıdı. Yönetim tarzımla ilgili öncelikle insan odaklı bir yönetim tarzına sahip olduğumu söyleyebilirim. Sonuçlar her profesyonel gibi benim için de önemli. Fakat insanların duygu ve düşüncelerine önem veririm ve onların da kendi kariyer yolculuklarında ilerlemelerine destek olmaktan en az kendi gelişimimden aldığım kadar keyif alırım.

 

Kriz ortamlarında nasıl bir strateji izlersiniz?

Öncelikle risk yönetimi konusunda oldukça hassas davranmaya çalışırım ki, bir krizle karşı karşıya kaldığımızda boyutu çok büyük olmasın. Kalırsak da bunu olabildiğince duygulardan arındırılmış, son derece gerçekçi bir yaklaşımla ve ilgili tüm paydaşların aklını kullanarak çözmeye gayret gösteririm. Kriz yönetimini panik yönetimine dönüştürmemeye gayret gösteriririm.

 

Ekibinizi hangi kriterler çerçevesinde oluşturuyorsunuz? Öncelikleriniz neler oluyor?

Her zaman güçlü iletişim yeteneklerini önde tutmaya çalışıyoruz. Bilginin edinilebileceğini fakat tutum ve davranışların biraz zor değiştiğini biliyoruz. Diğer yandan tecrübesi, bilgi birikimi, sonuç/müşteri odaklı olup olmaması, stratejik düşünebilme yeteneğine bakıyoruz.

 

“KARİYERİMİN DÖNÜM NOKTALARI OKYANUSA ATLADIĞIM ZAMANLAR...”

Kariyerinizdeki dönüm noktaları neler oldu?

Kariyerimde dönüm noktalarını genelde okyanusa atladığım zamanlar olarak özetleyebilirim.

•Yüksek lisans sahibi bir mühendis olarak, mühendislikten vazgeçip satış/iş geliştirme tarafına geçmeye karar vermem benim için çok önemli bir dönüm noktası. Bundan sonraki kariyer çizgimi bu kararım belirledi...

•Diğer yandan çok genç yaşta satış tarafından, çok da bilmediğim bir alana, 'Servis' grubuna geçtim. Hem şehir değiştirerek yönetici olarak atanmam hem de ekipteki en genç 2-3 insandan biri olmam da zor ama insan odaklı olma yönümü güçlendirdiğim çok değerli bir tecrübe olarak hafızamda yer aldı...

•6 yıllık Siemens macerasından sonra Intel’e geçtiğimde yaşadığım kültür şoku da benim için çok değerli. Süreç ağırlıklı yönetilen dev bir Alman ekolünden neredeyse tamamıyla hedeflerle yönetilen dev bir Amerikan ekolüne adapte olmakta çektiğim zorluk ve bu zorluğun yıllar içinde bana kattıkları çok önemli...

 

 

 

EN ÇOK OKUNANLAR