USD

-
-%

EUR

-
-%

GBP

-
-%

ALTIN GR

-
-%

BIST 100

-
-%

Şirketler

14 Ağustos 2023 10:49

Jeotermal enerji tarımda devreye giriyor

2021'deki 25.6 milyar liralık cirosunu 2022'de 73.8 milyar liraya çıkartan Alarko Holding, jeotermal enerji destekli seracılık yatırımıyla yeni bir alana girdi. Alarko Holding CEO'su Ümit Nuri Yıldız'ın hedefi, 2030'da tarım ve gıda sanayisinin Holdingin cirosu içindeki payını yüzde 25-30'lara çıkartmak.

Jeotermal enerji tarımda devreye giriyor

Beş yıl içinde; 5 milyon metrekare sera alanı, 650 milyon dolar yatırıma karşılık 650 milyon dolar ciro, 200 milyon dolar faiz ve vergi öncesi kâr, yılda 300 bin ton sebze meyve üretimi, ilk etapta toplamda 4 bin 500, 5 bin kişiye istihdam sağlamak... Alarko Holding CEO'su olan Ümit Nuri Yıldız'ın bu hedefleri açıklarken sesindeki hevesi ve yüksek beklentiyi fark etmemek imkansız... Yıldız; yatırımlarının sürdürülebilir kalkınma odaklı olduğunu, tarım ve gıda konusunun da Türkiye öznelinde önemli fırsatları barındırdığını anlatıyor. Keza Alarko gibi Türkiye'nin sayılı toplulukları arasında yer alan bir holdingin, yeni bir alanda bu büyüklükte bir yatırım kararı alması aslında fırsatların ne kadar büyük olduğunu da tek başına gösteriyor. Yedi farklı iş kolunda üçü halka açık 25 iştiraki bulunan Alarko Holding'in 2023 için planladığı 4 milyar liralık yatırımdan aslan payını tarım ve gıda alacak.

Alarko'nun tarım ve gıda stratejisinin ilk ayağı jeotermal enerji kullanan seralar ile başladı. Ancak iş sadece seracılık ile sınırlı değil. Zaten hedeflerin bu kadar büyük olması da bu ayrıntılı ve birbirini destekleyen yatırım stratejileriyle açıklanıyor. Holding, jeotermal seralarla birlikte organomineral gübre (verimi azalan toprakları iyileştirmek için üretilen 'yeni nesil gübre'), gübre ticareti, gıda işleme ve su teknolojileri ile açık alan tarımına da girmeyi planlıyor. Şu anda Çankırı'da bir gübre tesisi inşa ediliyor, ayrıca organomineral gübre fabrikası yatırımı da yapılacak. Üretim önce holdingin sahalarında kullanılacak fazlası ise satılacak. Ayrıca gıda sektöründe satın alma, birleşme yollarıyla gıda işleme alanına girmek için çalışmalar da yapılıyor. Yıldız, gıda sektöründeki nihai hedeflerinin topraktan rafa uzanan bir zincir oluşturmak olduğunu söylüyor. Alarko Holding CEO'su Ümit Nuri Yıldız ile holdingin gıda ve tarım stratejisini konuştuk. Özellikle jeotermal enerji kullanımının seracılık üzerindeki verim etkisi üzerinde duran Yıldız, Platin Dergisi okuyucuları için bu ayrıntılı ve büyük yatırım stratejisinin tüm detayları anlattı...

* Alarko Holding'in tarımın jeotermal destekli seracılık, açık alan tarımı, organomineral gübrecilik, gıda sanayi ve tarım alanında girişim sermayesi yatırım fonu alanlarında faaliyet göstermeyi hedeflediğini açıkladınız. Keza yatırımlarınız da başladı. Türkiye'nin en büyük sanayi kuruluşlarından biri olarak yeni yatırım alanlarını neden tarım sektöründen seçtiğinizi bize anlatabilir misiniz?

Alarko Topluluğu olarak, yeni yatırımlarımızı sürdürülebilir kalkınma odaklı faaliyet alanlarında gerçekleştirmeyi hedefledik. Tarım da bu alanlardan biri... Dünya nüfusunun hızla artıyor olması ile önümüzdeki yıllarda gıda talebinde de ciddi bir artış yaşanacak. Nüfus artışındaki bu trende göre, 2050 yılına gelindiğinde tarımsal üretimin bugünkünün yüzde 70 üzerinde olması gerekeceği öngörülüyor. Ne şanslıyız ki Türkiye, iklim koşulları ve güneş alma potansiyeli açısından tarıma çok elverişli. Bununla birlikte tarımsal üretimin özellikle seracılık tarafında büyük ölçekli ve kurumsal bir yatırım bulunmuyor, daha çok yerel ve parçalı işletmeler şeklinde bir yapılanma var. Bu da özellikle pazarlama alanında ülkemizin rekabet gücünü zayıflatıyor. Tüm bu faktörleri değerlendirdiğimizde tarımın, organizasyon ve planlama ihtiyacındaki yapısıyla da Alarko'ya uygun bir alan olduğuna karar verdik.

* Elbette hedefleriniz de oldukça büyük, mesela Türkiye'nin en büyük seralarını kurmayı hedefliyorsunuz. Bu alandaki yol haritanızı anlatabilir misiniz? 2028'deki 300 bin tonluk üretime hangi aşamaları tamamlayarak ulaşacaksınız?

Alarko ilk etapta Türkiye'nin farklı bölgelerinde jeotermal enerjiye erişimi olan uygun sahaların tarımsal üretim için tahsislerini almayı planlarken bu sahaların jeotermal kapasiteleri ölçüsünde yüksek teknolojili seralar kuracak. Seralarda jeotermal enerjinin kullanımıyla, çevre dostu ve sürdürülebilir iyi tarım uygulamaları gerçekleştirilecek. Üretimde jeotermal enerjinin kullanımıyla enerji maliyetlerinde de önemli avantaj sağlanacak. Üretilecek ürünler hem iç pazarda satılacak hem de dış pazarlara ihraç edilecek. Alarko olarak önümüzdeki beş yıl içinde toplam 5 milyon metrekare büyüklüğünde yüksek teknolojili seralar ve bitki fabrikaları kurup bu alanlarda topraksız tarım ve dikey tarım uygulamaları gerçekleştirmeyi planlıyoruz. Ulaşmayı planladığımız bu büyüklük ile Türkiye'nin en önemli tarımsal üreticilerinden biri olmayı hedefledik.

* Tarım ve özellikle seracılık küçük parçalarla yapılan ve çok bileşeni olan alanlar. Burada 'en büyük üretici' olmayı hedeflediğinize göre birleştirici bir rol oynayacağınızdan bahsedebilir miyiz? Hedeflediğiniz rakamlara 'sıfırdan' kurulan tesislerle mi yoksa çeşitli iş birlikleriyle mi ulaşacaksınız?

Bu noktada strateji departmanımızla birlikte en uygun olabilecek modeller üzerinde çalışıyoruz. Satın almalar da gerçekleşiyor, sıfırdan yapımına başladığımız seralarımız da mevcut. Sıfırdan kurulacak olan seralarda amacımız yüksek teknoloji kullanarak yüksek verimde iyi tarım gerçekleştirmek. Bu yıl sonu itibarıyla 600 dönüme ulaşmayı hedefliyoruz. Yıl başından itibaren yaptığımız alımların 350 dönümlük kısmı jeotermal altyapısı hazır, dikimi gerçekleştirilmiş seralardan oluşuyor. Bu satın alımlar bizim seracılık alanına giriş ve ticareti anlamında öğrenim eşiğini geçmemizi sağlayacak yatırımlar. Aldığımız seralar yüksek teknolojili seralar olup teknik kapsamda da gelişmemize katkıda bulunuyor. Bunun yanı sıra aldığımız seraların kapasitesini artırmak üzere yeni kurulum faaliyetlerini devam ettirerek yıl sonunda hedeflerimize ulaşacağımızı düşünüyoruz. 2024 yılından başlayarak tahsisli alanlarda jeotermal kaynağın elverdiği büyüklüklerde her yıl ortalama bin-bin 500 dönüm sera yapımına devam edeceğiz. Beş yıl sonunda ulaşılacak 5 bin dönüm sera alanıyla bölgenin en büyük, dünyanın da sayılı üreticilerinden biri olmayı hedefliyoruz.

* Özellikle seracılık yatırımlarınız için jeotermal enerji hayati derecede önem taşıyor. En son Gürlük Jeotermal Enerji'yi satın aldınız. Okuyucularımız için neden jeotermali seçtiğinizi anlatabilir misiniz?

Türkiye jeotermal potansiyeli bakımından Avrupa'nın birinci ülkesi ve kurulu güç bakımından ise dünyanın dördüncü ülkesi konumunda yer alıyor. Burada enerji kaynağını farklı perspektiflerden değerlendiriyoruz. Temelde sürdürülebilirlik ve ekonomiye katkı bizim en önem verdiğimiz konu başlıkları arasında yer alıyor. Öncelikle atıl durumda olan enerji kaynağını ekonomiye kazandırarak ülkemiz için fayda sağlamayı hedefliyoruz. Bununla beraber jeotermal kaynağın dinlendirilerek reenjeksiyon ile toprağa verilmesi suretiyle ekosistem restorasyonuna da katkı sağlanacak.

Faaliyetler açısından inceleyecek olursak seraların ısıtma maliyeti, giderleri arasında yer alan en büyük maliyet olup, kaynağın doğru kullanılması öncelikle üretim maliyetlerini ciddi ölçüde azaltıyor. Bununla beraber jeotermal ısıtma, seralarda verimi yüzde 50-60 artırıyor. Sera atmosferine jeotermal karbondioksitin verilmesi, verimi yüzde 40'a kadar yükseltebiliyor. Bunun yanı sıra sera içi rutubetin kontrol altında tutulması sayesinde bundan kaynaklanabilecek hastalıklar da önlenebiliyor. Bu, Avrupa Birliği'nin ve Uluslararası Gıda/Sağlık örgütlerinin istediği bir koşul. İdeal iç sıcaklık nedeniyle hormonsuz üretim de mümkün olabiliyor. Bu anlamda sürekli, kontrollü ve sağlıklı ürün üreterek hem Türk ekonomisine hem de şirketimize katkı sağlayacağız.

* Türkiye'nin pek çok bölgesinde jeotermal enerji sahası bulunuyor. Bütün bu alanlarda olacak mısınız? Bu konudaki çalışmalarınız ne durumda?

Mevcut durumda dokuz enerji sahasında arama iznine sahibiz. En son bünyemize kattığımız Gürlük Jeotermal Enerji ile altı noktada, farklı büyüklükteki alanlarda jeotermal kaynak arama ve bir noktada işletme ruhsatları aldık.

* Jeotermalin yanı sıra güneş enerjisi gibi farklı alternatif enerji kullanımı üzerine çalışıyor musunuz? Bu konuda planlarınız ya da yatırımlarınız var mı?

Tarım faaliyetlerimizde enerji ihtiyacını karşılamak üzere farklı alternatifleri araştırıyoruz. Mevcut koşulda kuracağımız seralarda güneş enerjisi kurulumlarını gerçekleştirip, seranın kendi enerji ihtiyacını karşılattırmayı planlıyoruz.

* Seracılık haricindeki tarım yatırımlarınızı da biraz anlatabilir misiniz? Özellikle gıda sanayinde neler yapmayı planlıyorsunuz?

Afyon'da başlattığımız ve şu anda 500 dönüme yaklaşan seralarımızı beş yıl içinde 5 bin dönüme çıkarmayı hedefledik. Bunun yanı sıra bir sonraki adım olarak organomineral gübre, gübre ticareti, gıda işleme ve su teknolojileri ile açık alan tarımına da girmeyi planlıyoruz. Açık alan tarımında şu an halen üretim maliyetleri çok yüksek. Bu alana girdiğimizde sağlıklı sulama sistemleri ile modern tarıma yöneleceğiz. Mevcut su kaynaklarının yüzde 70'inin tarımsal sulamada kullanıldığı ve iklim krizi ile ortaya çıkan su kaynaklarına ilişkin olumsuz tablo düşünüldüğünde, tarımın geleceğinin de bu noktaya doğru evrileceğini söylememiz mümkün. Tarımı bütünleyici şekilde, organomineral gübre üretimi de girdiğimiz diğer bir iş kolu. Şu an Çankırı'da inşa etmekte olduğumuz tesiste ise çevresel etkileri daha az ve verimi normal gübreye göre daha yüksek olan mikrogranül gübre üretimi gerçekleştireceğiz. Bunun yanı sıra özellikle tarımsal ve hayvansal atıkların geri kazanılmasını sağlayabilmek ve maliyet avantajı sağlayabilmek için organomineral gübre fabrikası yatırımı da yapacağız. Ürettiğimiz mikrogranül ve organomineral gübre Alarko üretim sahalarında öncelikli olarak kullanılacak. Fazlası ise piyasaya sunulacak. Ayrıca gıda sektöründe satın alma ve/veya birleşme ile gıda işleme alanına da girmek için çalışmalarımız devam ediyor. Gıda sektöründe nihai hedefimiz, topraktan rafa uzanan bir zincir oluşturmak.

* Holding olarak bakıldığınızda gıda ve tarımın ciro içindeki payının yüzde kaç olmasını hedefliyorsunuz?

Alarko Holding'i uluslararası bir portföy şirketi olarak konumlandırıyoruz. Bu kapsamda kendimize 2030 hedefleri belirledik. Her alanda büyümeyi hedeflerken, tarım ve gıda sanayiinde hızlı büyümenin devam etmesini ve 2030 yılı itibarıyla cirodaki payının yüzde 25-30 seviyelerine ulaşmasını bekliyoruz.

* Hem Holding olarak hem de gıda ve tarım özelinde baktığınızda inovasyonu nasıl konumlandırıyorsunuz? Gıda ve tarım da inovatif çözümler için ne gibi yatırımlar yapacaksınız?

Dünyada bu kapsamda, atıkların ve atık suyun kullanılması, daha verimli çapraz ürün üretimi gibi çok farklı uygulamalar mevcut. Bu konularda çalışmalarımıza devam ederken ana odaklanacağımız konu teknolojik uygulamaların seralara ve tarım faaliyetlerine entegre edilmesidir. Fidan, kök ve ürün gelişimini anlık takip etmek suretiyle en sağlıklı ve verimli ürünleri üretiyor olacağız. Seraları laboratuvar ortamı gibi düşünerek bütün bakteri ve virüslerin tesis içine girmesini engelleyici sistemlerin kurulması ve bitkilerin minimum stresle büyümesine yönelik çalışmalarımıza devam edeceğiz.

EN ÇOK OKUNANLAR