Doğa Dostu Teknoloji’ yaklaşımı ile doğal kaynakları koruyan ve sürdürülebilir yaşamı destekleyen teknolojiler geliştirdiklerini söyleyen Bosch Ev Aletleri Pazarlama Müdürü Neylan Süer, ürünlerin üretiminde enerji tasarrufu ve çevreye katkı sağlanması için nelere dikkat ettiklerini şöyle açıklıyor: “Ürünlerimizin üretiminde doğal kaynakları verimli kullanarak doğaya ve ülke ekonomisine katkı sağlamaya çalışıyoruz. Ürünlerimiz, daha az enerji ve su tüketecek şekilde tasarlanıp, geri dönüşümlü malzemeler kullanılarak üretiliyor. Patent kayıtlarımızın yüzde 40’ı ve Ar-Ge bütçemizin yaklaşık yüzde 45’i, doğal kaynakların verimli kullanımını ve çevrenin korunmasını hedefleyen teknolojilerden oluşuyor. En ekolojik ev aletlerinin en iyi performansı gösterenler olduğuna inanan bir marka olarak, en verimli ev aletlerini tasarlayıp yaşama, insana ve en önemlisi doğaya yatırım yapıyoruz. Çevre dostu üretim kararlarıyla sürdürülebilir bir yaşam için çalışıyoruz. Örneğin, daha az su tüketimine odaklanan yaklaşımımızla, 16 yıl önceye kıyasla, su tüketiminde yüzde 60’a varan tasarruflu ürünler sunuyoruz. Geri dönüşüm de, Bosch’un önem verdiği çevresel konuların başında geliyor. Fabrikalarımızda ürün atıkları toplanıyor ve malzemenin cinsine göre ayrılıyor. Bu işlemlerle yaklaşık yüzde 92 oranında geri dönüşümünü sağlıyoruz.”

“Geri dönüşüm, Bosch’un önem verdiği çevresel konuların başında geliyor. Fabrikalarımızda ürün atıkları toplanıyor ve malzemenin cinsine göre ayrılıyor. Bu işlemlerle yaklaşık yüzde 92 oranında geri dönüşüm sağlıyoruz”

TEKNOLOJİK ÜRÜNLER NASIL DAHA VERİMLİ KULLANILABİLİR?

Sürdürülebilirlik anlayışının yalnızca üreticiler için değil, tüketiciler için de öncelikli bir konu olması gerektiğine inandıklarını söyleyen Neylan Süer, teknolojik ürünlerin enerji açısından daha verimli kullanılması için tüketicilere şu önerilerde bulunuyor: “Satın alma esnasında tüketiciler bu yönde sorumlu kararlar vermeli. Örneğin, bulaşık makinesi satın alırken, düşük su tüketimi olanları tercih etmeli. Her yıkamada ortalama 8-10 litre su kullanılması iyi bir oran. ‘Yarım Yük’ gibi programlar, sadece az miktarda bulaşık yıkamak için ideal. Bu şekilde ekonomiye katkıda bulunmak ve enerji tasarrufu sağlamak mümkün. Pişirme konusunda, normal tencerede pişirmesi 20 dakikadan uzun sürecek yemekler için düdüklü tencere ya da bu özelliğe sahip yemek hazırlama makineleri öneriyoruz. Bu şekilde, yüzde 30 oranında enerji tasarrufu yapılabilir. Diğer yandan, buzdolabı ile duvar arasında bir karış boşluk bırakılırsa enerji tüketimi yüzde 10 oranında azaltılabilir. Buzdolaplarına sıcak yemekleri koymamak da verimlilik için çok önemli bir önlem. Çamaşır yıkama konusunda ise deterjan miktarını iyi ayarlamak gerekiyor. Eğer gereğinden fazla eklenirse, makinenin daha fazla durulama yapması ve daha çok su kullanması gerekir. Bu nedenle deterjanın her zaman üretici tarafından önerilen miktarda kullanılması ya da özel sensörlerle çamaşırın kirine ve miktarına göre otomatik olarak deterjan dozajı ayarlayabilen çamaşır makinelerinin tercih edilmesi önemli.”