USD

-
-%

EUR

-
-%

GBP

-
-%

ALTIN GR

-
-%

BIST 100

-
-%

Dosya

08 Ekim 2017 14:29

Yabancı yatırımcı satın aldı, Borsa İstanbul tavan yaptı

Yılbaşından bu yana yatırımcısının yüzünü güldüren borsa İstanbul’da (BİST) yükseliş, yabancı yatırımcıların yoğun alımlarıyla geldi. 2017 ocak-ağustos ayları arasında yabancı yatırımcı BİST’te payını yüzde 66’ya yükseltirken, yabancının bu dönemde en çok tercih ettiği şirket ise Türk hava yolları (THY) oldu. THY’yi garanti bankası, İş Bankası (c) ve Halkbank izledi

Yabancı yatırımcı satın aldı, Borsa İstanbul tavan yaptı

Mustafa Gündoğdu / [email protected]

Yılın başından bu yana dünyanın en çok kazandıran borsalarından biri, hatta birincisi olan Borsa İstanbul (BİST), 76.000’lerden 109.000’lere uzanan soluksuz bir ralliye sahne oldu. Geçtiğimiz ay FED’in bilanço küçültme kararının ardından BİST’te düzeltme hareketleri görülse de, 104.000’i destek olarak belirleyen BİST, artık bu seviyelerin üzerinde kalacağının da bir şekilde sinyalini verdi.
Yükselişin bu denli yüksek olmasındaki en büyük nedenlerden biri de hiç şüphesiz işlem hacminin yüzde 66’sını elinde bulunduran yabancı yatırımcıların yoğun olarak alım yapması... Biz de Platin olarak bu doğrultuda, 2017 Ocak-Ağustos arasında yabancıların en çok alım yaptığı hisseleri ve bundan sonrası için yabancıların nasıl pozisyon alabileceklerini mercek altına aldık…
Bu süreçte yabancı yatırımcıların en çok alım yaptığı şirketin Türk Hava Yolları (THY) olduğu gözlemlenirken, bu şirketi Garanti Bankası, İş Bankası (C) ve Halkbank’ın izlediği görüldü. Yabancının bu tercihlerinde şirketlerin iskontolu fiyatı ve belli başlı hikayelerinin olması dikkatlerden kaçmadı.

YABANCI ORANI YÜZDE 66’YA ÇIKTI

2016 yılı başında Borsa İstanbul’da yüzde 64 oranına çıkan yabancı oranı, 15 Temmuz darbe girişimi, rating kuruluşlarının Türkiye’nin notu ve not görünümünü düşürmeleri ve Trump’ın ABD başkanı seçilmesine kadar olan süreç ve sonrasında yüzde 62 oranına kadar geriledi. 2016 yılı sonrasında ise yabancı takas oranının yıl içerisinde yüzde 66 düzeyine kadar yükseldiği görülüyor. Bu oranın, Mayıs 2013 tarihindeki Gezi Parkı olayları sonrası gördüğümüz en yüksek takas payı olduğunu kaydeden Gedik Yatırım Yatırım Danışmanlığı Müdür Yardımcısı Beste Naz Köksal, 2016 yılında küresel büyümede itici faktörün, gelişen ülkeler olduğunu dile getiriyor. “Gelişen ülkelerde büyümenin yavaşlamasıyla risk primlerinde artış yaşanmıştı. Ancak gelinen noktada önemli merkez bankalarının beklenildiği gibi hızlı sıkılaştırma eylemi içerisine girmemesi, gelişen ülkeler lehine sürecin devamını sağlarken, küresel büyümede itici gücün tekrar gelişmekte olan ülkelere geçmesini de fırsat sundu” diyen Köksal, bu nedenle küresel portföyün, gelişmekte olan ülke borsalarını yeniden tercih ettiğini ve yılbaşından bu yana da ilginin artarak devam ettiğini kaydediyor.

NET YABANCI ALIMI: 2 milyar 119 MİLYON DOLAR

Borsa İstanbul verilerine göre yılın sekiz aylık döneminde yabancıların 61 milyar 772 milyon dolarlık hisse alımı, 59 milyar 652 milyon dolarlık da hisse satımı yaptığı görülüyor. Bu kapsamda yabancılar, yılın sekiz aylık diliminde 2 milyar 119 milyon dolarlık net alım yapmış oldular. 2016 yılının aynı zaman diliminde yabancıların net alım miktarının 389 milyon dolar tutarında olduğunu ifade eden Kapital FX Araştırma Müdür Yardımcısı Enver Erkan, 2017 yılının şu ana kadarki döneminde, yabancıların geçen yılın eş dönemine göre hisse pozisyonlarını artırdığını dile getiriyor.  “TCMB’nin güncel 8 Eylül haftalık menkul kıymet istatistikleri verilerine bakıldığında ise; yabancıların hissede yılın ilk 36 haftası itibariyle 3 milyar 156 milyon dolar net alım yaptıkları görülüyor. Bu tutar, geçen yılın aynı döneminde 868 milyon dolar seviyesindeydi. TCMB verileri de benzer argümanları ortaya koyuyor” diyen Erkan, bu süreçte en çok net alımın mevduat ve kredi bankaları, sanayi, ulaştırma, holdingler ve yatırım şirketlerinde, metal ana sanayisinde ve demir çelik sektöründe yapıldığını söylüyor.

EN ÇOK TERCİH EDİLEN ŞİRKET THY

Sonraki sayfadaki tablomuz incelendiğinde yabancı yatırımcıların Ocak-Ağustos döneminde en çok THY hissesi aldığı görülüyor. Şüphesiz şirketten şirkete, sektörden sektöre, bu şirketlerin tercih sebebi de farklılık gösteriyor. Bu bağlamda kimi şirketin iyi bilanço beklentisinden, kimisinin ise fiyatının, piyasanın çok altında kalmasından dolayı alındığını ifade eden Enver Erkan, bazı şirketlerin ise sektörel ve şirket bazlı hikayelerden dolayı tercih edildiğini belirtiyor. “Mesela; bankacılık sektörü yüksek kârlılık ve KGF etkisiyle sağlanan çift haneli kredi büyümesinden dolayı ilgi çekti. Nitekim aynı zamanda piyasanın lokomotif sektörü olmasından dolayı bankacılık sektörünün her zaman cazibesi var. Kardemir, bu yıl demir ve çelik fiyatlarındaki yükselişten çok olumlu etkilendi ve bu durum finansal sonuçlarına da yansıdı. Tekfen Holding’de Katar’daki işleri ve yatırımlarından dolayı; Katar krizi olduğunda Türk şirketlerinin öncelik elde etmesinden dolayı iyimserlik oluştu” diyen Erkan, Sabancı Holding’de ise yıl içinde yapılan hisse satışının önemli etken olduğunu işaret ediyor.

AHL Forex Araştırma Uzmanı Özgecan Özdemir ise turizm sektörünün geçen yılki Rusya krizinin sona ermesinin ardından gösterdiği toparlanmanın, THY’nin yabancı yatırımcılar tarafından tercih edilmesinde etken olurken, bankacılık sisteminin güçlü ve güvenilir yapısının da bu sektörün öncü olan şirketlerine olan güveni sağlamasıyla yabancıların ilgisini çektiğini belirtiyor.

BİST’E İLGİYİ FED KARARLARI BELİRLEYECEK

FED’in politikalarına yılın sonuna doğru ne şekilde işlerlik kazandıracağına bağlı olarak, yabancı yatırımcıların BİST-100 üzerindeki etkisi artabilir. Özgecan Özdemir de yılın sonuna doğru jeopolitik risklerde meydana gelebilecek azalışa bağlı olarak ve Trump yönetiminin ABD ekonomisi üzerindeki olumsuz etkisi değerlendirilirse, yabancı yatırımcıların BİST-100 üzerinde alım yönünde pozisyonların yoğunlaşmasının beklenebileceğini söylüyor. “Ayrıca Almanya-Türkiye arasında yükselen tansiyonun endeks yükselişlerini baskıladığı görülürken, bu ilişkilerin düzelmesi ile yabancı yatırımcı güveni artarak endekse olan talebin arttığını görebiliriz” diyen Özdemir, 20 Eylül’de gerçekleşen FOMC toplantısı ve 24 Eylül’de yapılan Almanya seçimlerinin küresel borsalarda hareketlilik yarattığını belirtiyor.

YILIN GERİ KALANI DAHA ZOR GEÇEBİLİR

Yılın üçüncü çeyreğinde bir baz etkisi ile karşılaşacağımızı, bu nedenle bilançolarda genel olarak beklentilerin üzerinde bir kâr ortamı doğabileceğini dile getiren Alnus Yatırım Araştırma Uzmanı Vahap Taştan ise bunun da trend olarak bakıldığında, yabancı ilgisinin devam edeceği bir tablo yaratacağı senaryosunu öne çıkardığını söylüyor. “Yılın geri kalanı finansal piyasalar için daha zor geçebilir. Eylül ayı takvimi tüm dünya için de zor oldu. Türkiye’ye özel bir risk görmesek de küresel borsalar için ve gelişmekte olan piyasalar için özellikle yılın son çeyreği ve önümüzdeki yılın ilk çeyreği satıcılı geçebilir” diyen Taştan, uluslararası karşılaştırma açısından MSCI Endeksi’ni önemli bir gösterge olarak takip ettiğini kaydediyor. Yılbaşını başlangıç olarak kabul edersek MSCI Türkiye Endeksi ile MSCI Gelişen Ülkeler Endeksi arasında Türkiye varlıkları lehine bir görüntünün söz konusu olduğuna vurgu yapan Taştan, rakamsal olarak bakıldığında gelişen ülke endeksinin yılbaşından itibaren yaklaşık yüzde 27 yükselirken, MSCI Türkiye Endeksi’ndeki yükselişin yüzde 36’larda olduğunu hatırlatıyor.

BİST'TE POTANSİYEL DEVAM EDİYOR

BİST’te potansiyelin devam ettiğine inandıklarını aktaran Beste Naz Köksal da geniş çaplı mali teşviklere nazaran Türkiye’nin bütçe açığının diğer Avrupa ve gelişmiş ülkelere göre oldukça düşük seviyelerde olduğunu dile getiriyor. “Bu nedenle ülke riskine yönelik artış söz konusu olmadı, aksine büyüme rakamında toparlanma yaşadık. Yılın ilk yarısını yüzde 5,1 büyüme ile sonlandıran Türkiye’nin yılın geri kalan yarısında da yüzde 5 ve üzeri büyüyemesi bekleniyor. Büyüme beklentilerinde düşüş olmaması, şirket finansallarına olumlu yansıyabileceği gerekçesiyle potansiyeli canlı tutuyor. Gerçekleşen FED toplantısında bilanço küçültme operasyonun başlaması yönünde karar alınırken, karara bağlı olarak endekste düzeltme hareketi de gördük” diyen Köksal, yine de yılın sonuna doğru FED’den ek bir faiz artırım beklenti olasılıklarının yüzde 50’nin gerisinde olduğunu ve enflasyonist baskının oluşmamasının, endekslerde olası bir çalkantının önüne geçtiğini sözlerine ekliyor.

“HİSSELERİN İSKONTOLU OLMASI ANA TERCİH NEDENİ”

Yılbaşından bu yana yabancı yatırımcıların BİST’i tercih etmesinin önemli nedenlerden birinin, hisselerdeki önemli iskonto oranları olduğunu söyleyen Gedik Yatırım Yatırım Danışmanlığı Müdür Yardımcısı Beste Naz Köksal, diğer tercih nedenlerini ise şöyle sıralıyor:

- “Türk hisse senetleri uzun süredir emsallerine göre iskontolu durumdaydı. Risk priminin düşmesi ve ülke ekonomisinin yeniden yüzde 5 büyüme patikasına girmesi, yabancı portföy girişleri için temel neden oldu. 
- Yabancıların seçim yaptığı hisse ve sektöre yönelik hikayenin var olması önemlidir.
- Yabancı yatırımcı için diğer önemli kıstas; şirket yönetiminin şeffaflığı ve kurum kültürüdür.
- Genelle orta-uzun vadeli yatırımcı olan yabancı portföy, gelişen ülkelerde hisse seçimi yaparken, şirketin mali açıdan temeli sağlam ve büyüme potansiyeli vadediyor olması önemli bir ölçüttür.
- Likidite ise diğer bir başka önemli kriter. Alınan hissenin çıkış düşünüldüğünde satış imkanı tanıması, aşırı spekülatif işlemlere konu olmaması da önemli kriterlerden.”

“DRAMATİK SÜRPRİZLER OLMAZSA ALIM DEVAM EDER”

Beste Naz Köksal Gedik Yatırım Yatırım Danışmanlığı Müdür Yardımcısı:

Borsada yabancı payının artmasında kredi derecelendirme kuruluşlarının önemli payı var. Son olarak Moody’s ve Fitch’in not indirmesi ve ABD seçimleriyle birlikte borsada yabancı takası yüzde 62’ye gerilemiş ve BiST-100'de 72.000 seviyesine kadar aşağı yönlü çalkantılar yaşamıştık. Türkiye ekonomisinin alınan mali önlemler çerçevesinde yüzde 5 büyüme patikasına girmesi, olası not ve beraberinde görünümünde de revize yapılması konusunu gündeme getirdi. Olası bir not yükseltme, yabancı yatırımcıyı BİST’e yatırım yapma hususunda daha da teşvik edebilir. Yılın geri kalanında da yüzde 5’in üzerinde büyüme beklentilerinin devam ediyor oluşu, BİST’te işlem gören şirketlerin hikayesini canlı tutuyor ve kârlılıklarının devam edeceği beklentisi oluşturuyor. Sürpriz bir gelişme olmaması durumunda ufak düzeltmeler haricinde yabancı alım trendi devam edebilir. Bu koşulların sağlanması durumunda borsada yabancı alımları devam edebilir ve yabancıların takas payı artabilir.”

“KÜRESEL BAZDA EN İYİ PERFORMANS BİST’TE”

Enver Erkan Kapital Fx Araştırma Müdür Yardımcısı:

“Yılbaşından bu yana benchmark endeksler incelendiğinde; lokal para birimi bazında BİST-30’un yüzde 43,3, BİST-100’ün yüzde 42,8 toplam getiri sağladığı görülüyor. Türkiye’nin benchmark endeksleri bu performanslarıyla yine lokal para birimi bazında Nijerya, Venezuela, Ukrayna ve Kazakistan’ın ardından geliyor. Bu karşılaştırma, emsal piyasalarımıza ve majör piyasalara indirgendiğinde BİST endeksleri, küresel bazda en iyi performansı göstermiş görünüyor. Bu dönemde yabancı payındaki gelişim, BİST-100 Endeksi’nin de genelde yabancı alımlarıyla uyumlu bir şekilde yükseldiğini gösteriyor. Yılbaşında yüzde 63,4 olan yabancı payının 31 Ağustos’ta yüzde 66,1 ile zirvede olduğu görülüyor. Eylülün ilk iki haftası itibariyle güncel oran yüzde 65,4. Bu dönemde yabancının tüm hisselerdeki toplam işlem hacmi (alış+satış) 121 milyar 424 milyon dolar olarak gerçekleşti.”

“BİST, GELECEĞE DAİR OLUMLU BİR TABLO ÇİZİYOR”

Özgecan Özdemir AHL Forex Araştırma Uzmanı:

“Dünya genelinde yaşanan gelişmelere bakacak olursak, BİST-100 Endeksi’nin geleceğe dair pozitif bir tablo çizdiği söylenebilir. Kuzey Kore’nin füze denemelerine devam etmesi ile artan jeopolitik riskler küresel borsalarda meydana gelebilecek yükselişleri baskıladığı görülüyor. ABD’nin birçok ülke ile jeopolitik riskleri artıran ilişkileri küresel borsalardan bir miktar çıkışa neden olsa da bu durumun çok uzun sürmediğini görüyoruz. Trump politikaları ile beraber bir miktar güven sarsıntısı içerisine giren yabancı yatırımcıların ise gelişmekte olan ülke borsalarına olan talebi gün geçtikçe artıyor. Uzun soluklu yükselişin düzeltmesi tabii ki olağan, ancak 2017 yılbaşı öncesi seviyelerin tekrardan gündeme gelmesi şu an için zor görünüyor. Siyasi gelişmelerin seyrine bağlı olarak yurt içinde yapılacak teşvik ve olumlu adımların devam etmesi halinde BİST-100’e olan ilginin devam etmesi beklenebilir.”

“2017, THY İÇİN SIÇRAMA YILI OLDU”

Vahap Taştan Alnus Yatırım Araştırma Uzmanı:

“Yabancı işlemlerinde sekiz aylık dönemdeki net işlem büyüklüğü 2.11 milyar dolar düzeyinde ve muhtemelen yıl sonu itibariyle daha önceki yüksek seviye olan 2014 yılı rakamı 2.2 milyar doların üzerine çıkacak. İlk 10 şirket içerisinde üç tane banka yer alırken inşaat, holding, havacılık ve kimya maden sektörleri mevcut. En çok tercih edilen şirket THY olurken, hissedeki net alış tutarı sadece ilk 10 içerisinde yüzde 33’lük paya sahip. 2015 ve 2016 yılları içerisinde THY hem sektörel hem de makro bazda önemli şoklar atlattı ve gerek TL gerekse dolar bazında sert düşüşler kaydetti. Hissenin hem ucuz olması, hem de 2017 yılındaki performans tahminleri hissenin önemli ölçüde talebini artıran bir etken. Yolcu sayısında 2014 ve 2015 yıllarındaki artışla birlikte 2016 yılında düşüş gördük. 2017 ise geçen yılın düşüşü ardından bir sıçrama yılı oldu. Bu çerçevede satışların da arttığı varsayılıyor.”

EN ÇOK OKUNANLAR