USD

-
-%

EUR

-
-%

GBP

-
-%

ALTIN GR

-
-%

BIST 100

-
-%

Dergi

05 Ekim 2020 10:14

Türk vitrinleri küresel pazarda

Küreselleşmenin sınırlarını zorladığı 21’inci yüzyılda; dünyada rekabet gücü yüksek bir Türkiye için atılması gereken en önemli adım, güçlü uluslararası markalar yaratmak... 90’lı yılların ortasına kadar hızla gelişen hazır giyim ihracatının büyük bir kısmı fason olarak yapıldı. Bugün; uluslararası pazarda kendi markaları ile tanınan Türk hazır giyim sektörü, güçlenerek yoluna devam ediyor

Türk vitrinleri küresel pazarda

İrem Sertbaş / [email protected]

100’ün üzerinde marka, 5 bine yaklaşan mağaza sayısı ile yurt dışında faaliyet gösteren sektörün 2023 yılı hedefi ise yurt dışında 20 bin mağazaya ulaşmak. 

Koton Yönetim Kurulu Başkanı Yılmaz Yılmaz “Özellikle batı ve orta Avrupa; marka, konsept, hizmet ve ürün anlamında doygunluğa ulaşmış olduğundan büyüme ve yaygınlaşmanın kısıtlı olduğu bir pazar. İçinde bulunulan pandemi etkisi ve müşteri profili nedeniyle online pazarın mevcut büyümesinin artacağını öngörüyoruz. Bu aşamada çok markalı pazaryeri platformları, önemli bir fırsat alanı… ihracatın artması için markalaşma süreci çok önemli bir aşama. Turquality programı, geçmiş yıllarda Türk markalarına bu konuda önemli destekler sağladı” dedi.

“RUSYA, ‘HEDEF ÜLKELER’ ARASINDA YER ALIYOR”

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) ve İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB) katkılarıyla hayata geçirilen Turquality projesi ile Türk markalarının uluslararası arenadaki başarısını kolaylaştırmak ve desteklemek amaçlanıyor. 

Özellikle Avrupa, Rusya ve Balkanlar’ın yoğun talebi ile karşılaşan Türk markalarının; Amerika, Dubai, Kanada ve Afrika gibi dünyanın çeşitli yerlerinde mağazaları bulunuyor. Coğrafi yakınlığı, büyük yatırımlara imkan tanıyan fiziki ve siyasi altyapısı, geniş ve genç nüfusu ile Rusya’nın, ülkemizin en önemli pazarlarından biri olduğuna değinen Eroğlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Nurettin Eroğlu, şöyle devam ediyor: “Sektörümüzde en çok ihracat yapılan 13’üncü ülke konumundaki Rusya, Ticaret Bakanlığı'nın 2020-2021 dönemi için belirlediği ‘Hedef Ülkeler’ arasında yer alıyor. Global markamız Colin’s ile Rusya’nın 90 şehrinde, 167 mağaza ile ülkenin yüzde 95’ini kapsıyoruz.”

“EKONOMİNİN YILDIZLARINDAN BİRİ YİNE TEKSTİL VE HAZIR GİYİM SEKTÖRLERİ OLACAK”

“Hazır giyim ve konfeksiyon alanında gerek üretim gerekse perakende anlamında çok güçlü markalarımız var. Yeni dönemde potansiyelimizi ve önümüze çıkan yeni fırsatları iyi değerlendirdiğimiz takdirde, ülkemizin uluslararası pazarda hak ettiği yere ve kazanca kısa zamanda ulaşacağına inanıyorum. Pandemi sürecinde ertelenen tekstil makineleri talebinin devreye sokulmasının da, halihazırda son teknolojiye sahip tesislerle üretim kapasitemize önemli katkıda bulunacağını ve sektörün yüksek istihdam yaratma potansiyelini harekete geçirerek ekonomiyi daha da canlandıracağını düşünüyorum. Döviz kurunun ihracatçı sektörleri teşvik edici hale geldiği yeni dönemde, ekonominin yıldızlarından biri yine tekstil ve hazır giyim sektörleri olacaktır. Devletimizin bu sektöre verdiği destekler ve yaptığı teşvikler kesinlikle yanıtsız kalmayacak. Gelişmiş ülkelerin küresel tedarik zincirini yeniden düzenlemeyi öngördüğü yeni dönemde Türkiye daha etkin bir rol oynayabilir."

"DÜNYADA EN GÜÇLÜ OLDUĞUMUZ ÜLKE; İTALYA"

İster bir işletmeyi büyütmek ister rakipleri savuşturmak için olsun, küreselleşmiş bir iş ortamına girmeye hazırlıklı olmak önemlidir. Özellikle de hedef, ulusal sınırların ötesinde büyütmekse bir plana ihtiyaç var. Minimum 10 mağaza açabilecekleri  pazarlarda yatırım yapmayı tercih ettiklerinin altını çizen Orka Holding Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Orakçıoğlu, şu yorumda bulunuyor: “Franchise diğer seçeneğimiz olacak. Dünyada en güçlü olduğumuz ülke; İtalya. Bu ülkede şu an 33 mağazaya sahibiz, yıl sonuna kadar da 40 mağazaya ulaşacağız. "

“EN GÜÇLÜ OYUNCULARDAN BİRİ OLMAK, DEĞİŞİME AYAK UYDURABİLMEKTE GİZLİ”

“Hemen hemen her pazarda şansımız olduğunu düşünüyorum. Çünkü tedarik zinciri açısından baktığımızda pandemi nedeniyle artık Çin tek başına dev bir oyuncu olmaktan çıktı. Dünya ekonomilerinin tedarik zincirlerinde çeşitlendirmeye gitmeye başladığına tanık oluyoruz. Yine konvansiyonel iş yapma biçimlerini sürdürmekte ısrarlı dünya markalarının arka arkaya iflas etmesiyle bazı boşluklar da oluştu. Tüm bu gelişmeler, Türk hazır giyim markaları için çok önemli fırsatlar doğuruyor. Yeni dünya düzeninde en güçlü oyunculardan biri olmak, değişime ayak uydurabilmekte gizli.  Sektörün müşterilerin değişen ihtiyaç ve beklentilerini çok iyi analiz etmesi ve bunu dijital bir kurgu desteğiyle karşılayabilmesi ana gereklilik diye düşünüyorum. Ayrıca üretimlerin sürdürülebilirlik ekseninde çevreye duyarlı olması ve fonksiyonellik içermesi, tüm markaların ana yaklaşımı olmalı.”

BÜYÜK ULUSLARARASI ŞİRKETLERLE REKABET ETMENİZ GEREKİYOR

İçinde bulunulan pazarı anlamak, yalnızca yerel işletmelerle değil, aynı zamanda devasa bütçeleri olan büyük uluslararası şirketlerle de rekabet etmek gerekiyor. Kolay ulaşılabilir bir marka olarak, yurt dışında birçok pazarda yer almaları gerektiğini vurgulayan Kiğılı CEO’su Hilal Suerdem: “Altyapımızı, pazarlama ve iletişim kanallarımızı buna göre yönetiyoruz. Yurt dışında da marka olarak söz sahibi olmak istiyoruz”diyor. Küreselleşme; riskler, zorluklar ve fırsatlarla sonuçlanıyor. Türk hazır giyim sektörü ise riskler ve zorlukları aşarak global markalar yaratmaya devam ediyor.

“BİR NUMARALI RAKİBİMİZ ÇİN”

"Çin’i yenmek, markalı ihracat ile mümkün. Çin’in tek avantajı üretim yapması... Bunun yanında lojistik ve kalite problemi var ve onlara göre işçiliğimiz eskisi gibi pahalı değil. Onlar fazla üretimin getirdiği faydaları kullanıyorlardı. Biz, daha az üretimi daha kaliteli ve aynı fiyata yapabilecek kapasitelere geldik. Ama buna rağmen bir numaralı rakibimiz Çin. Rekabet etmeye devam edeceğiz. Rusya herkes gibi bizim için de çok önemli bir ülke. Rusya ile uzun bir geçmişimizin olması bizim için iyi bir avantaj. Eskiden ‘multibrand’ dediğimiz mağazalar çoktu Rusya’da… Ama artık ufak ‘no name’ markalar yerine daha bilinen dünya markaları geldi. Türkiye’nin yakınında büyük bir pazar…  Coğrafi olarak komşu olmamız önemli. Ruslar, Türk markalarını İtalyan markalardan daha iyi tanıyorlar. Biz de bu potansiyeli değerlendirip 2020 yılında 10 mağaza açmayı planlıyorduk ancak pandemi bu süreci bir yıl erteledi.  Rusya’da daha çok franchising olarak alışverişin daha yoğun olduğu lokasyonlarda büyümek ve iyi bir lojistik merkezi oluşturmayı planlıyoruz.”

“SINIRLAR, ZAMAN KAVRAMI VE KANALLAR ORTADAN KALKIYOR”

Gürmen Group Markalardan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Zeynep Doğan "Türk hazır giyim sektörü tüm beklentileri karşılayabilecek altyapısı, dijitalleşme becerisi, hızıyla dünya hazır giyiminde güçlü bir yere sahip. Sektör ve sektör paydaşları sahip olduğu beceriler ve bilgi birikimiyle her ülkeyle rekabet edebilecek güçte. Teknolojinin çok hızlı ilerlemesi, dijitalin akıl almaz biçimde hayatımızda yer etmesi ile moda endüstrisinde de tüketici alışkanlıkları değişiyor, sınırlar, zaman kavramı ve kanallar ortadan kalkıyor. Tüketiciler daha fazla çeşidi, en iyi kalitede en doğru fiyata, maksimum hızda almayı istiyor, trendleri daha hızlı takip ediyor; yeni, özgün ve farklı bir deneyim yaşamak istiyor. Bu deneyimi yaşatabilenlerin ayakta kaldığı bir süreç ile karşıyayız. Gürmen Group olarak sahip olduğumuz erkek moda markalarımız Ramsey ve KİP ile sektörün hem marka ve perakende, fabrikalarımızla da üretim ve ihracat tarafında önemli bir konumumuz var. Türkiye dahil Orta Asya ve Türk Cumhuriyetleri, Orta Doğu, Doğu Avrupa’yı kapsayan bir coğrafyada 20 ülkede yaklaşık 124 mağazaya sahibiz.” dedi.

 

EN ÇOK OKUNANLAR