Bu yazıyı Korona öncesi başka türlü yazmayı planlamıştım. Konu; kurumsal iletişimde öne çıkan fütüristik trendler ve gelişen yeni stratejiler olacaktı. Covid-19 Pandemi ilanıyla birlikte dünya gündemi, iş ve yaşam koşulları bir haftada öyle bir değişti ki tüm yazmayı planladıklarım önemini yitirdi… Bütün yayın organları, sosyal medya, devletlerin sağlık bakanlıkları ve Dünya Sağlık Örgütü 7/24 yayın yaptığı için hepimiz konuya hakimiz. 

Aşağıda bahsettiğim konular hakkında fikir yürütürken;

• Hangi işleri robotlara, hangilerini yapay zekaya devredebiliriz? 

• Uzay yolculuklarına ne zaman başlar, Mars’ta ne zaman piknik yaparız? 

• Uçan taksi uygulaması ilk nerede başlayacak ve nasıl yaygınlaşacak?

• Artık kripto paralara geçsek mi? 

• Pek hoşlanmasam da hayvan katliamına karşı olduğum için laboratuvar etini heyecanla bekliyorum. Ya siz?

• 3D printerdan basılacak yemek tarifleri kodladım. Tadına bir bakar mısınız? 

• Şehrin göbeğinde en taze sebze-meyveyi üretip satmak için dikey çiftlik yatırımına ihtiyacım var. En avantajlı kredi hangi dijital bankada acaba? 

• Mail atmak, WhatApp’tan mesajlaşmak da neymiş, ben arkadaşlarıma beyin sinyali ile erişeceğim. Siz ne yapıyorsunuz kuzum? 

• Hologram arkadaşınızla en son hangi müzeyi gezdiniz?

• Şekerim 5G de çok yavaş. Bizim bir kuantum bilgisayar almamız lazım eve. 

• Kızıma kaç kez arabanı iyice şarj et, yedek pil taşı dedim. Dinletemedim! Sizinki de aynı mı Allah aşkına? 

• En güvenilir ve ekonomik 3D organ bankası hangisi biliyor musunuz? 

En yalın hali ile içine düştüğümüz şu durumda bambaşka bir gündemin, Korona kurallarının içindeyiz.

YENİ GÜNDEMİMİZ

• El yıkamayı öğrenmek, 

• El sıkışmamaya, sarılmamaya, öpüşmemeye ve dokunmamaya katlanmak, 

• İşe, okula, seyahate gidemeyip, sokağa çıkamadığımız için evlerde karantinada kalmak,

• Tüm iş ve eğitim faaliyetlerimizi, toplantılarımızı bir gün içinde evden online yapacak düzene geçmek,   

• Aile fertlerimiz, ev arkadaşlarımız ve mahalle sakinlerimiz ile adeta yeni yeni tanışmaya başlamak, huylarını keşfetmek, 

• Can sıkıntısından neredeyse trafiği, şehrin karmaşasını, AVM’leri, alışverişi, ofisleri, o çok sıkıldığımız toplantıları, plazaları özlemek, 

• Kıyamet senaryoları, kıtlık korkuları, işsizlik ve parasızlık endişeleri ile panik ataklar geçirmek, tuvalet kağıdı stoklamak, 

• Tüm dünyada ekonomik çöküntülerin olacağını ekonomist olmasak da algılamak, 

• Asla yapamam, katiyen katlanamam dediklerimizi paşa paşa deneyimlemek 

KURUMSAL İLETİŞİMİN KURALLARI BAŞTAN YAZILACAK

Bu durumda kalınca ve bu olağanüstü halin birkaç ay daha süreceği anlaşılınca, tabii ki özellikle kurumsal iletişimciler, tam bir kriz yönetimi moduna geçtiler. Uzun süre de oradan çıkabilecek gibi değiller. Çıkmamalılar da zaten. Yöneticilerin ve iletişimcilerin; müşterileri, çalışanları, paydaşları, kamu ve akademi ile kontakt kurma odakları, tonları tamamen değişti. Bir daha da asla aynı olmayacak. Korona sonrası dünya daha temiz, duyarlı, içten, iyilik, yardımlaşma, paylaşma ve fayda odaklı iletişim isteyecek. Fırsatçı, malını ya da hizmetini önümüze iteleyen tarzda iletişim yapan şirket ve markalar da kara listeye alınacak. Her şey gibi kurumsal iletişimin kuralları da baştan yazılacak… Epey bir süre kurumsal değil, ‘durumsal iletişim’ yapılacak.