USD

-
-%

EUR

-
-%

GBP

-
-%

ALTIN GR

-
-%

BIST 100

-
-%
Murat  Yeşildere

YAZARLAR

1.11.2019 12:09:00

Twitter üzerinden 'kovuldunuz'

Geçtiğimiz ay içinde Trump’ın ekibinde gündeme gelen son gelişmeler, Trump’ın insan kaynakları yönetimi yaklaşımını da bir kez daha tartışmaya açtı. ABD’nin 45’inci başkanının yaklaşık 65 kişilik a-takımında görev alıp ayrılanların sayısı 90’a yaklaşıyor

Yaklaşık 15 yıl önce Türkiye’de de popüler olan Çırak (The Apprentice) yarışma programını sunan Donald Trump’ın ABD başkanı olacağına inananların sayısı son ana kadar azınlıktaydı. Kendi çevremde de Trump’ın başkan olabileceğine inananlar yok denecek kadar azdı. Donald Trump’ın başkanlık döneminin sonuna doğru yaklaşırken geriye dönüp baktığımızda, Trump’ın kendisinin de başkan olabileceğine pek inanmadığına yönelik birçok işaret görebiliyoruz. Bu işaretlerin başında ise Trump’ın göreve geldiğinden bu yana, ne politikalarında ne de ekibi ile ilgili aldığı kararlarda bir planın, hazırlığının olmaması geliyor. Hatta daha da ileri giderek Trump’ın bir ekibi olduğundan dahi söz edebilmemiz pek mümkün değil. 

ATAMA VE KOVMA KARARLARI

Geçtiğimiz ay içinde Trump’ın ekibinde gündeme gelen son gelişmeler, Trump’ın insan kaynakları yönetimi yaklaşımını da bir kez daha tartışmaya açtı. ABD’nin 45’inci başkanının yaklaşık 65 kişilik A-takımında görev alıp ayrılanların sayısı 90’a yaklaşıyor! Sadece bu rakama bakmak dahi, Trump’un cüretkar atama ve kovma kararlarını büyük ölçüde ‘deneme yanılma’ yolu ile ‘ya tutarsa’ ümidi ile aldığını gösteriyor. Başka bir deyişle, Çırak yarışmasında olduğu gibi, gerçek hayatta ABD başkanı olarak da Trump, ‘You are fired’ (Kovuldunuz!) cümlesini oldukça rahat kullanıyor. Hatta yarışmada olmayan bir şekilde, kovduğu ekip arkadaşlarından bazıları görevden alındıklarını sosyal medya zinciri Twitter üzerinden öğreniyorlar.   

BAŞKANLARIN A-TAKIMLARINDAKİ DEĞİŞİM ORANLARI

Aslında buraya kadar paylaştıklarımız, ‘haber’ değeri tartışılacak bilgiler… Trump’ı uzaktan da olsa takip eden ya da mevcut politik konjonktür nedeniyle takip etmek zorunda kalan hemen herkes, bu tespitlerimize kolayca katılacaklardır. Konuyu ilginç hale getiren analizi ise ABD’nin önde gelen araştırma enstitülerinden Brookings yapıyor. Enstitünün hazırladığı çalışmada son 40 yılda ABD başkanlarının A-takımlarının ve bu ekiplerdeki değişimin analizi yapılmış. Yapılan analizde, başkanların A-takımlarındaki rollerin kaçta kaçını dört yıllık iktidar dönemlerinde değiştirdikleri incelenmiş. Brookings’in analizine göre A-takımlarının büyüklükleri de başkanlar arasında değişim gösteriyor. Örneğin Trump, 65 kişilik bir A-takımı ile görevdeyken; Demokrat Partili Başkanlar Clinton 70, Obama ise 53 kişilik kurmay ekiplerle çalışmış. Diğer Cumhuriyetçi Parti Başkanları Reagan 60, Baba Bush 57, oğul Bush ise 63 kişilik A-takımları ile çalışmış. Asıl ilginç durum ise başkanların A-takımlarındaki değişim oranlarında… Dört yıllık dönemlerinin sonucunda Reagan kabinesinin yüzde 78’i, baba Bush’un kabinesinin yüzde 66’sı, Clinton kabinesinin yüzde 74’ü, oğul Bush kabinesinin yüzde 63’ü ve Obama kabinesinin yüzde 71’i değişmiş. Trump ise farkını daha üçüncü yılın sonunda, A-takımındaki rollerin yüzde 80’ini değiştirerek göstermiş. 

PLANSIZ VE TESADÜFLERE DAYANAN YETENEK YÖNETİMİ POLİTİKASI

Trump’ın plansız ve tesadüflere dayanan yetenek yönetimi politikası ise rollerin yüzdesel değişiminden ziyade, roller bazındaki değişimlerde daha da çarpıcı biçimde görülüyor. Örneğin Trump göreve geldiğinden bu yana, yani daha üç yıl olmasına rağmen, beşinci iletişim direktörü ile çalışıyor. Ulusal güvenlik danışmanı üçüncü, ulusal güvenlik danışmanının vekili ise dördüncü kere değişmiş. Özetle Trump’ın başkanlık dönemindeki yönetsel istikrarsızlığı sadece kendi karakteri ve refleksleri ile değil; çalıştığı ya da çalışamadığı A-takımındaki ekibin sürdürülebilir katkısı ile de açıklayabilmek mümkün. 

Kötü örneklerden de ders almak gerek. Yetkinlik bazlı, derinlemesine yapılacak değerlendirmelere dayalı atama süreçlerinin kamu yönetiminde de nasıl fark yaratabileceğini, olumsuz örnek olan Trump dönemi tüm dünyaya gösteriyor. 

DİĞER YAZILARI