USD

-
-%

EUR

-
-%

GBP

-
-%

ALTIN GR

-
-%

BIST 100

-
-%
Kıvanç  Özbilgiç

YAZARLAR

1.07.2020 17:34:00

Finansal piyasalarda 'doğal seçilim’e yenilmeyin

Algoritmalar, basit bir ifadeyle belirli bir problemin çözümü için oluşturulan kurallar bütünüdür. Algoritmik trade ise en sade şekliyle önceden, yani işleme girmeden konulan belirli kurallar dahilinde piyasalarda alım ve satım işlemleri yapmak anlamına geliyor.

Algoritmaların aslında finans alanında kullanımı, tarih kadar eski bir olgu. İnsanların aklına ilk olarak algoritma veya algoritmik trade geldiğinde bir refleks olarak robotlar ve otomatik işlemler geliyor. Fakat durum aslında göründüğü kadar karmaşık değil. Bunu basit bir örnekle açıklamaya çalışayım… 

İNSAN FAKTÖRÜ SEVİYESİ AZALIYOR

Fiyatın 50 günlük ortalamasını yukarı yönde geçmesi, piyasada geçmişten bugüne genel kabul gören bir alım sinyalidir. 

1. Bu oluşum gerçekleştiğinde grafikte gözlemleyip alım işlemi gerçekleştiriyorsanız ‘manuel’ algoritmik trade yapmış olursunuz.

2. Bu oluşum, kullandığınız veri platformu tarafından alarm/sinyal olarak bilgisayarınızın ekranına düşüyor ve alım işlemi için açılan pencerede sadece bir klikle nihai kararı siz veriyorsanız, ‘hibrit’ algoritmik trade yapmış olursunuz.

3. Siz diğer günlük işlerinizle ilgilenirken, bilgisayar ilgili koşul gerçekleştiğinde alım işlemini kendisi ‘otomatik’ olarak yapıyorsa, piyasada robot olarak tabir edilen algoritmik trade yapıyorsunuz.

Görüldüğü gibi hepsinde koşul aynı ve aslında hepsi de algoritmik trade. Ama insanın etkinliği farklı seviyelerde...

SINIRLARI HER GÜN GENİŞLİYOR

Algoritmik trade ile yapılabileceklerin sınırı, teknoloji ilerledikçe her geçen gün biraz daha genişliyor. Önceleri sadece genellikle fiyat üzerinde teknik göstergeler ve matematiksel formüllerle otomatik işlemler yapılabilirken, piyasalarda artık habere ve hatta sentiment (duygu) analizi dediğimiz, mesela sosyal medyadaki konuşulma durumuna göre bile algoritmalar kurgulanabiliyor. Örneğin, piyasaların beklediği önemli bir veri gelir gelmez işleme giren algoritmalardan tutun da, ABD başkanının attığı tweet’leri yorumlayıp ona göre çeşitli pozisyonlar açan algoritmalara kadar artık birçok farklı anlam ve teknolojiye sahip algoritmalar işlem yapıyor. Yapay zeka ve makine öğrenmesi ise çoktan devreye girdi bile. İçinde stratejileri yapay zeka yardımıyla iyileştirebileceğiniz IQ gibi platformlar var artık. Hatta şu aralar piyasanın yaramaz çocukları olarak görülen, neredeyse nanosaniyelerde işlemler yapabilen HFT robotların da çok yakın bir gelecekte belki biraz daha yavaş ama çok daha akıllı olabilecekleri konuşuluyor.  

DÜNYADAKİ VE TÜRKİYE’DEKİ DURUM 

Şu anda manuel ve hibrit algoritmik trade için net bir yorum yapamayız. Ama robotların kullanımı özellikle ABD ve Hindistan’da oldukça yüksek seviyelerde. 2018 verilerine göre ABD borsasında algoritmik işlemlerin bir kolu olan HFT, yani yüksek frekanslı işlemlerin yüzdesi, diğer algoritmik işlemler hariç yüzde 51,5 seviyelerindeydi. Ülkemizde ise bu veriler paylaşılmadığı için net bir şey söylemek çok da mümkün değil. Fakat özellikle Borsa İstanbul’un Nasdaq teknolojisine geçişinin ardından artan HFT işlemlerini dikkate aldığımızda, algoritmik trade’in toplamda yüzde 50’yi geçtiği öngörüsünü yapmak yanlış olmayacaktır.

AVANTAJLARI NELER?

Algoritmik işlemlerin birçok avantajı var. Ama içlerinde en önemlisi, işlemleri otomatikleştirdiğinizde hayatınız, işiniz aileniz ve hatta hobileriniz için daha en baştan zaman kazanmış oluyorsunuz. Bu da içinde bulunduğumuz teknoloji ve hız çağında zaman kazanmak isteyenlerin işlemlerini otomatik hale getirme isteğini körüklüyor. Her kesimden yatırımcı ilgilense de genelde beyaz yakalılar ve piyasalarla ilgilenemeyecek kadar yoğun insanların çok daha fazla ilgi gösterdiğini söyleyebilirim. Ayrıca gençler ve kodlama geçmişi olanlar da çok daha kolay adapte oldukları için algoritmik işlemlere yoğun ilgi gösteriyor. Her yaştan ve kesimden insanın kullanıcılar arasında olduğunu söyleyebilirim. Örneğin, tanıdığım 65 yaşında algo trader da var...

KRİPTO PİYASALARDA KULLANILIYOR

Kripto para piyasaları klasik piyasalar gibi sınırlı günler ve saatlerde değiller. 7/24 sürekli işleme açık bu piyasalarda, borsalardaki yaşanan sorun ve kesintiler haricinde tatil veya mola imkanı da yok. Dolayısıyla, özellikle sık işlem yapan kripto trader’lar için, piyasayı sürekli takip edebilmek insani sınırların ve yeteneklerin de ötesinde. Bu nedenle kripto piyasalarda işlemleri otomatikleştirmek; yani botlar veya robotlar kullanmak aslında lüks değil, gereklilik! Genellikle ani ve sert hareketler görülebilen bir piyasa olduğu için, yatırımcılara algoritmalarını ve kullandıkları sistemleri bu durumu dikkate alarak kurgulamalarını ve mutlaka hem geçmişe yönelik hem de canlı piyasada testlerden geçirmelerini öneririm. Ayrıca bu alandaki yatırımcıların takip etmeleri gereken başka bir önemli faktör de hacim… Burada da yatırımcıların işlem hacmi yüksek olan kripto varlıklara yönelmesi önemli.

HACİM BÜYÜMEYE DEVAM EDİYOR

Yapılan bilimsel araştırmalara göre dünya genelinde 2019 yılında 11.1 milyar dolarlık büyüklüğe sahip olan algoritmik işlemler hacminin, 2024 yılında neredeyse iki katına yaklaşarak 18.8 milyar dolar seviyesine ulaşması bekleniyor. Birçok bireysel emeklilik şirketi, müşterilerine portföylerini yönetmeleri için yapay zeka ile harmanlanmış robotlar sunmaya başladı bile. Bankalar uygulamalarında robo advisorlar kullanmaya başladı. Yapay zeka terminallerde yerini aldı. Ben, insan faktörünün sıfırlanacağını düşünmüyorum. Ama sanıyorum ki, tahminlerden daha hızlı bir şekilde de azalacak. Finansal piyasalar, teknolojik gelişmeleri ilk sindiren piyasalar oluyor genelde. Bu nedenle önümüzdeki yıllarda portföyler arasında robotların mücadelesini görme ihtimalimiz yüksek.

Teknoloji sürekli ilerliyor ve hayatlarımız da bu doğrultuda hızlanıyor. Düne kadar evlerde telefon dahi yokken, şimdi herkes cebinde akıllı telefonlar taşıyor. Zaman böylesine hızla değişiyor ve imkanlar gelişiyorken bu değişime ayak diremek pek de akıllıca değil. Bu bir seçim meselesi. Fakat tıpkı doğada olduğu gibi finansal piyasalarda da ‘doğal seçilim’ var. Dolayısıyla uyum sağlayamayan, ne yazık ki bu piyasadan eleniyor…