USD

-
-%

EUR

-
-%

GBP

-
-%

ALTIN GR

-
-%

BIST 100

-
-%
Acar  Baltaş

YAZARLAR

31.08.2018 17:13:00

Liderlerin karanlık yüzü ve sonuçları

Liderin yüksek hırsı, takipçiliği ve kararlılığı kısa dönemde iş sonuçlarına olumlu yansır. Ancak ekibin stresle başa çıkma düzeyine bağlı olarak orta ve uzun dönemde çalışanlarda yabancılaşma duygusu doğurur ve iş ortamına zarar verir

Fırtınalı havada gemiyi limana güvenle ulaştırmaktan kaptan sorumludur. İş hayatı için de durum farklı değildir. İş hayatında, sivil toplum örgütlerinde, spor kulüplerinde veya siyasette kurumların kaderi liderlerine bağlıdır. Bir lider yönettiği kuruma toplumda saygınlık kazandırabilir, pazarda payını artırabilir, toplumun desteğini arkasına alabilir, borsada değerini yükseltebilir. Bir lider bunun tersine uygun olmayan tutum, hatalı yönetim biçimi ve yanlış kararlarıyla kurumu finansal ve itibar açısından iflasa sürükleyebilir. Beceriyi bir yana bırakırsak bu farkı doğuran liderin kişiliği ve değerleridir. Kötü yöneticiliğin neden olduğu bu süreç içinde lider, kendisiyle birlikte izleyicilerini de karanlığa doğru sürükler. Bir liderin başarısında kişilik özelliklerinin farkında olması önemli bir yer tutar. Günümüzde neredeyse bütün ciddi lider gelişim programlarının ilk modülünün, ‘kendini tanı’ olması boşuna değildir. Bu farkındalığın ve gelişim yolculuğunun en önemli parçası, kişinin baskı altındayken ortaya çıkan ve kariyeri için ayak bağı olan karanlık yüzünü fark etmesi ve geliştirmek için çaba harcamasıdır. Bu özelliklerin fark edilerek erken dönemlerden başlayarak geliştirilmesi başarıya giden yolu açar.

OLUMLU VE OLUMSUZ ÖZELLİKLER

Her insanın olumlu ve olumsuz özellikleri vardır. Olumlu özellikler sağlıklı ilişkiler geliştirmeye ve insanlarla sinerji yaratacak iş birlikleri kurmaya imkan verir. Buna karşılık denetlenmeyen olumsuz özellikler ise bir taraftan kişinin kariyerini tehdit eder, diğer taraftan çevredeki insanlar için güçlük oluşturur. İnsan güçlü yönlerini ve bu özelliklerin başarısına geçmişte nasıl katkı sağladığını ve gelecekte de kendisine yardımcı olacağını bilir. Ancak aynı özelliklerin kendisi için ayak bağı olduğu durumların farkında olmaz. Örneğin girişimci, risk almaya yatkın bir insan, sorulduğunda bu özelliklerinin kendisine sağladığı yararları sayabilir ancak aynı özelliklerinin kendisine kurduğu tuzakları ve verdiği zararları çok kere fark etmez. Bu tür durumlar kendisine hatırlatılsa da bununun sebebini kendi dışında nedenlere bağlar. 
Kişi normal koşullarda ve kendini iyi hissederken gösterdiği davranışlar, çevresindekilerin onu değerlendirmesini istediği ve niyetlerini içeren yüzüdür. Bu özellikler kişinin kendisini topluma yansıtmak istediği, bilinçli olarak denetlemeye çalıştığı sosyal cephesini (maskesini) temsil eder. Bu davranışlar kişinin yeni kabul edildiği bir işin ilk döneminde, yeni tanıştığı insanlarda, olumlu bir izlenim yaratmak istediği zaman dikkatle ortaya koyduğu davranışlardır. 

KİŞİLİĞİN KARANLIK YÜZÜ

Kişiliğin karanlık yüzü ise iş ortamında yerini sağlama aldığına inandığında sosyal maskesini takmaya gerek duymadığı zaman ortaya çıkar. Tehlike, tehdit, rekabet, çıkar gibi baskı ve stres altında ortaya çıkan ve kurum değerleriyle bağdaşmayan karanlık yüz iş performansına ve ekip ruhuna zarar verir. Karanlık yüz özelliklerinin bir başka ortaya çıkma biçimi güçlü yönlerin aşırı vurgulanması veya öne çıkmasıyla olur. Örneğin uygun durum veya ölçüde olduğunda olumlu özellikler olarak görülen ‘kendiliğinden harekete geçmek, sonuç almak için ısrarlı olmak’; aşırı olduğunda veya uygun olmayan bağlamda ortaya çıktığında saldırganlık olarak değerlendirilip sosyal ve mesleki sorunlar doğurabilir. Benzer şekilde iş ortamında istenen bir özellik olan kararlılık, aşırıya kaçtığında kolayca, çevreyi zorlayan ve rahatsızlık yaratan bir duygu doğurur. Kararlılık ise hedefe ulaşmak konusunda tereddütte olan bir ekibi harekete geçirmek için yararlı bir özelliktir. Aynı özellik aşırıya kaçtığında baskıcı ve güçle yönetme davranışı olarak algılanır; değersizlik hissi doğurarak motivasyonu düşürür, ekip içinde dedikoduya ve dirence yol açarak performansı olumsuz etkiler. Liderin yüksek hırsı, takipçiliği ve kararlılığı kısa dönemde iş sonuçlarına olumlu yansır. Ancak ekibin stresle başa çıkma düzeyine bağlı olarak orta ve uzun dönemde çalışanlarda yabancılaşma duygusu doğurur ve iş ortamına zarar verir.

GÜÇLÜ YÖNLER KARANLIK  YÜZÜ BESLEYEBİLİR

Bir kişinin lider olarak güç sahibi olma fırsatını elde etmesi tesadüf değildir. Çalışkanlık, girişkenlik, odaklanma, başarı yönelimi, kararlılık liderlerin büyük çoğunluğunun sahip oldukları niteliklerdir. Ancak bütün bu özellikler aynı zamanda karanlık yüzü beslemek eğilimindedir. Kişi hiyerarşi basamaklarında yükseldikçe hırsının da çıtası yükselir ve onu dengeleyecek kurumsal sistemlerin etkisi zayıflar veya lider tarafından göz ardı edilir. Çevresindekiler, iş arkadaşları, eşitleri gözledikleri ve tanık oldukları uygun olmayan ve zarar verici davranışlara sessiz kalmayı tercih ederler. Bütün bunların sonucunda liderin, kendisine, itibarına ve çevresine zarar veren davranışlardan kaçınmasına gerek kalmaz. Hiyerarşide en tepeye ulaştığı zaman kişinin karanlık yüzüne ait özellikler bütünüyle ortaya çıkar. Bu durum bir gazlı içeceğin bardağa konduğu zaman en alttaki baloncukların yukarı çıktıkça büyümesine benzer. Nihayetinde de kontrol edilemeyen bu büyüme, yukarı çıkan balonun patlaması gibi, çoğunlukla kariyerin noktalanmasına sebep olur. Hiyerarşinin alt basamaklarında benzer davranışı gösteren kişi hemen kovulurken, patron kendisini kimseye karşı sorumlu hissetmez ve zamanla kendisini kuralların üzerinde görür. Siyasette, sporda ve iş hayatında hiyerarşik merdivenin üstünde olanların gerçeklerden kopmasının nedeni budur. Bu mevkilerde bulunanlar çok kere kendileri için yaratılmış yapay bir gerçeklik dünyasında yaşarlar. Örneğin, işler iyi gitmiyor ve şirketin hedefleri tutmuyorsa, bunun nedeni yöneticinin verdiği hatalı kararlar değil, beceriksiz çalışanlar, dünyada veya ülkedeki konjonktüre bağlı sebeplerden ötürüdür. Yönetim disiplininde ‘yetki devredilir, sorumluluk devredilmez’ ilkesi vardır. Ancak gücü hiçbir şekilde denetlenmeyen liderler, işler kötü gittiği zaman yakın çevrelerindeki kişileri suçlar ve kötü gidişten onları sorumlu tutar.

PERFORMANSI ÖNGÖRMEK İÇİN KİŞİLİĞİ DEĞERLENDİRMEK

İnsanların kişisel özelliklerini gözlemek, tanımlamak nispeten kolaydır. Ancak bu durum, o kişinin davranışlarını öngörmek açısından yeterli değildir. İnsanların davranışlarını öngörmek için bilimsel yöntemlere ihtiyaç vardır. Bu yöntemlerin başında bilimsel geçerliliği kanıtlanmış ve kültürel farklılıkların hesaba katıldığı bir araç olan testler gelir. Kişinin aday olduğu pozisyon ve düzey için gerekli olan yetkinliklerin eğitimli kişiler tarafından ölçüldüğü ‘değerlendirme merkezi’ uygulamaları bir diğer araçtır. Böyle bir değerlendirme potansiyel liderlerin güçlü yönlerini ve zaaflarının farkında olmalarına ve baskı altında olduklarında veya dengeleyici kontrol sistemleri ortadan kalktığında kendileri ve yönettikleri sistem adına uygun davranışları seçmek konusunda fırsat verir. Böylece bir lider adayı, potansiyelinin parlak tarafını hayata yansıtması kolaylaşır. 

SONUÇ

İyi liderlik kurumu güçlendirir, toplumu daha yaşanır bir duruma getirir. Sadece iş hayatında şirketlerin değil aynı zamanda siyasi partilerin, spor kulüplerinin, sivil toplum örgütlerinin daha iyi yönetilmesini sağlar. İyi liderlik böylece bütün bu kurumların başarısını sürdürülebilir kılar ve gençler ve izleyenler için ilham alınacak örnek liderlik davranışlarının sergilenmesini sağlar.

DİĞER YAZILARI