USD

-
-%

EUR

-
-%

GBP

-
-%

ALTIN GR

-
-%

BIST 100

-
-%

Kadın

01 Mart 2019 21:25

Melsa Ararat: Merhaba gelecek

Üç kıtada, yedi ülkede yaşadım ve çalıştım. Havaalanı barlarını, solo yolculukları, yalnız kaşifliği hep sevdim. Şimdilerde eşim John ve kedim Nera ile Hollanda’da, bahçesindeki göndere Avrupa Birliği bayrağı astığımız bir evde yaşıyoruz

Melsa Ararat: Merhaba gelecek

İşimin merkezi ise 2002’den bu yana Sabancı Üniversitesi. John kural tanımazlığın ve kaosun büyüsüne kapılanlardan değil. Bu nedenle Türkiye seyahatlerim hep tek başına ve İstanbul’daki evim ‘kendime ait bir ev’.

Yaşamı; oyuncakların içini açmakla başlayan, öğrenme, anlama ve değiştirme çabasıyla geçen bir yolculuk olarak gördüm. Altı kadınlı, bir evde büyüdüm. Kızlara mahsus yatılı okullarda okudum. Hiç erkek rol modelim olmadı ama iyi arkadaşlarımın çoğu erkekti zira onlar benim kadın dünyamın dışında bir deneyim sunuyorlardı dostluklarıyla. Birey olma sürecinde önce aydınlanma çağı filozoflarından etkilendim; Voltaire, Montesquieu, Rousseau. Lise yıllarında feminizmle tanıştım Kate Millet ve Simone de Beauvoir’ın kitaplarıyla. Üniversite yılları yoğun öğrenme, çokça matematik, positivist felsefe ve dünyanın haline isyan dönemiydi. 80’li yıllar ‘vatanım olmayan bir dünya toprağına ayak basabildiğimde o toprakları öpeceğim’ dediğim yıllardı. Sonrasında kökleri Türkiye’de bir dünyalı olarak yaşadım ama düşünce üretimimin merkezinde hep Türkiye oldu.

Mesleğini onurla ve gururla yapmanın önemine inanırım. İş ve özel hayat ayrımını hiç yapmadım. İşimizde öğrendiklerimiz ve deneyimlerimiz hayatımızın kesiştiği tüm hayatları zenginleştirir. İşimiz eğer yaşamımıza anlam katmıyorsa çalışmama hakkını kullanmalıyız. ‘Evrensel temel gelir’ modelini desteklerim. Bir işkolik olmama rağmen tam özgürlüğün ancak çalışmama hakkıyla mümkün olacağı görüşündeyim. Üçüncü kariyerim olarak akademiyi seçtiğim için memnunum. Ama akademi, insanlığın can alıcı sorunlarına çözüm bulma konusunda yeterince etkin değil. Temel araştırmaların ‘teknoloji ve inovasyon’ baskısından kurtulmasını diliyorum.

Genç profesyonellere önerilerim, amacı daha çok para kazanmak olanlar için değil. Diğerlerine. İşinizi anlamlı bulmuyorsanız, iş ya da meslek değiştirin. Biricikliğinize saygı duyulmayan ortamlardan uzak durun. Şehir, ülke değiştirmekten korkmayın. Yeniden başlayın. Aşık olun mutlaka. Aşk bir başkası aracılığıyla hayatı değiştirmektir. Ama sevdikleriniz pranganız olmasın. Hayatınızda sanatın esaslı bir yeri, karşı cinsten çok iyi arkadaşlarınız olsun. Merakınızı hep canlı tutun, sürekli öğrenin ve öğrendiklerinizi sorgulayın. Keşfettikçe daha mutlu ve daha başarılı olacaksınız.

Sevgilerimle,

Melsa Ararat

Sabancı Üniversitesi Kurumsal Yönetim Formu Direktörü

EN ÇOK OKUNANLAR