USD

-
-%

EUR

-
-%

GBP

-
-%

ALTIN GR

-
-%

BIST 100

-
-%

Sektörler

07 Kasım 2025 15:52

Yapay zeka, ticaretin mantığını insanı anlamak üzerine kuruyor

Dijital ticaretin geleceğini, teknolojiden çok anlama biçimimiz belirleyecek; verinin ötesinde anlayışın dönüştüğü bir çağ başlıyor.

Yapay zeka, ticaretin mantığını insanı anlamak üzerine kuruyor

Tuğba Kaya Mursaloğlu / tugba.kaya@platinonline.com

E-ticaret uzun yıllar boyunca hızı ve ölçeğiyle tanımlandı. Ancak bugün asıl dönüşümün merkezinde, anlamı ve niyeti okumayı öğrenen sistemler var. Alışveriş, artık fiyat ve ürünün ötesine geçerek kullanıcıyla kurulan bağ üzerinden şekilleniyor. Tüketici davranışını sezebilen, hatta onun yerine düşünebilen algoritmalar iş modellerini kökten değiştiriyor.

Bu dönüşümün etkilerini anlatan sahibinden.com Ürün Geliştirme ve Yönetimi Genel Müdür Yardımcısı Bora Biçer, e-ticaretteki yapay zeka dönüşümünü kendi perspektifinden değerlendirdi.

E-ticaret uzun süre ürün odaklı bir vitrin olarak gelişti. Bugün kullanıcıyı anlayan, hatta onun adına düşünebilen sistemlerden söz ediyoruz. Bu değişim sektörde nasıl bir kırılma yaratıyor?

Önümüzdeki beş yılda e-ticaret sektörünü köklü bir dönüşüm bekliyor. Gelecekte sektör, 'ürün aranan bir katalog' olmaktan çıkacak; 'niyeti anlayan, bütçeyi optimize eden, hatta kullanıcı adına müzakere edebilen alışveriş ajanları' dönemine doğru evrilecek.

Yapay zeka, müşteriyi yalnızca tanımakla kalmayacak; gerçek amacını kavrayıp buna göre aksiyon alacak. Örneğin, 'bir telefon arıyor' bilgisini, 'çocuğu için uygun fiyatlı, garantili ikinci el bir cihaz arıyor' şeklinde nedensel bir çıkarıma dönüştürebilecek. Bu yaklaşım, işin merkezine nedensel kişiselleştirmeyi koyuyor ve bunu gerçek zamanlı olarak hayata geçiriyor.

(sahibinden.com Ürün Geliştirme ve Yönetimi Genel Müdür Yardımcısı Bora Biçer)

Kullanıcı deneyimindeki bu dönüşüm, e-ticaretin arka planındaki süreçleri de yeniden şekillendiriyor. Sizce hangi alanlar bu değişimden en çok etkilenecek?

Tedarik zinciri tarafında da süreçler uçtan uca daha akıllı ve verimli hale gelecek. Talep belirsizliğini olasılıksal olarak tahminleyen sistemler, tedarik, kampanya ve lojistik süreçlerini birlikte optimize edecek. Dinamik fiyatlama stratejileri çok daha sofistike hale gelirken, gerçek zamanlı kişiselleştirme pazarlama hamlelerini şekillendirecek. Metin, görsel, video ve ses gibi çoklu formatların birleştiği multimodal deneyimler ürün sunumlarını zenginleştirecek. Otonom yapay zeka ajanları da müşteri hizmetlerini kökten dönüştürecek.

Ayrıca kullanıcı verilerini tek bir merkezde toplamadan öğrenmeye imkan tanıyan yeni nesil teknolojiler de yaygınlaşacak. Bu yaklaşım hem gizlilik hem de işlem hızı açısından kritik bir kırılma noktası olacak. Bu dönüşüm, sahibinden.com'da bizim de ana gündemimiz. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı onaylı Ar-Ge merkezimizde 300'ü aşkın mühendisimizle yapay zeka, makine öğrenimi ve büyük veri odaklı çözümler geliştiriyoruz. Hedefimiz, bu teknolojileri kullanarak hem operasyonel verimliliği artırmak hem de kullanıcılarımızın platformdaki deneyimini daha pratik hale getirmek.

Yapay zeka büyük fırsatlar yaratırken beraberinde yeni riskleri de getiriyor. E-ticaretin geleceğinde bu denge nasıl korunabilir?

Fiyat rekabetinden değer rekabetine geçiş dönemine giriyoruz. Yapay zeka sayesinde şirketler artık çok daha hassas ölçümler yapabilecek; ürün, kampanya veya fiyatlama kararının gerçekten ne kadar değer yarattığını görebilecek. Bu da kaynakların çok daha verimli kullanılmasını sağlayacak. Sonuç olarak müşteri ömür boyu değeri artarken, yapay zeka destekli içerik üretimi, çağrı merkezi operasyonları ve lojistik planlama gibi alanlarda birim maliyetler dramatik şekilde düşecek.

Ancak riskler de beraberinde geliyor. Yapay zekanın ürettiği hatalı bilgiler müşteri güvenini zedeleyebilir. Aşırı otomasyon ise ilan onayı gibi alanlarda sistemleri kırılgan hale getirebilir. sahibinden.com olarak bu dengeyi en doğru şekilde kurmaya büyük önem veriyoruz. Örneğin, platformumuzda her gün yayınlanan milyonlarca ilanı yalnızca hız ve ölçek açısından değil, güvenilirlik ve doğruluk açısından da değerlendiren yapay zeka destekli onay sistemleri kullanıyoruz. Bu sistemler, şüpheli içerikleri veya potansiyel manipülasyonları otomatik olarak işaretlerken, son kararı yine insan uzmanlarımızın da dahil olduğu hibrit bir kontrol mekanizmasıyla veriyoruz. Böylece hem yapay zekanın getirdiği verimlilikten maksimum fayda sağlıyor hem de kullanıcı güvenini riske atmadan süreci yönetiyoruz.

Bu nedenle önümüzdeki dönemde ileri güvenlik katmanları, etik denetimler ve açıklanabilir modeller e-ticaret dünyasının en önemli gündem maddeleri olacak. Özetle, fırsat 'niyeti anlama' ve 'nedensel değer yaratma'da yatarken; riskler 'şeffaflık', 'güven' ve 'otomasyon kaynaklı kırılganlık' ekseninde yoğunlaşacak.

Güven kavramı, e-ticaretin her döneminde belirleyici oldu. Özellikle ikinci el alışverişte, yapay zeka bu güveni nasıl güçlendirebilir?

İkinci el pazarında en değerli unsur 'güven'. Yapay zeka bu güveni maksimize edecek şekilde geliştirildiğinde ve eğitildiğinde, pazarın katlanarak büyüyeceğine inanıyorum.

Örneğin ikinci el bir cep telefonu alışverişinde, cihazdan alınan teknik verilere ek olarak çok açılı fotoğrafları analiz eden görsel kalite denetimi modelleri devreye girebilir. Mikro çizikler, renk solmaları veya ekran yanıkları milimetre düzeyinde tespit edilerek cihazın kondisyon skoru net şekilde ortaya konabilir. Alıcıya 'Bu cihaz 82/100 kondisyon puanında, pil ömrü %91, servis geçmişi temiz' gibi objektif bilgiler sunulabilir.

Ayrıca benzer cihazların fiyat geçmişini analiz eden modeller sayesinde fiyatlama süreci şeffaf gelir. Biz de sahibinden.com olarak bu yaklaşımı bugünden hayata geçiriyoruz. Örneğin, yapay zeka modellerimiz, bir ürünün fotoğrafından hangi kategoriye ait olduğunu otomatik olarak tahmin ederek ilan verme sürecini hem hızlandırıyor hem de daha doğru hale getiriyor. Aynı şekilde, kullanıcılarımızın daha önce gezdiği veya favoriye aldığı ilanları analiz ederek 'ilgilenebileceğiniz ilanlar' gibi kişiselleştirilmiş öneriler sunuyoruz. Bu da aradıkları ürüne daha hızlı bir şekilde ulaşmalarını sağlıyor.

Güven ölçülebilir hale geldiğinde ise yeni fırsatlar doğar. Sigorta, garanti ve kredi gibi finansal hizmetler ikinci el ekosistemine entegre olabilir. Bu da döngüsel ekonomiyi destekleyen, kullanıcı memnuniyetini ve deneyimini ileri taşıyan yepyeni bir model yaratır.

Görsel tanıma teknolojileri uzun süredir ürünleri sınıflandırmak için kullanılıyor. Önümüzdeki dönemde bu sistemlerin değerlendirme ve öneri yapma becerisi kazanacağını söyleyebilir miyiz?

Bugün görsel tanıma sistemleri nesneleri yalnızca 'tanıyor'. Ancak 2030'a kadar bu sistemler nesneleri aynı zamanda 'değerlendirecek'. Yani yeni nesil görsele dayalı dil modelleri yalnızca bir ürünü sınıflandırmakla kalmayacak, bağlamını ve fiziksel özelliklerini de anlayacak. Örneğin 'Bu ayakkabı yağmurlu zeminde kaydırabilir; alternatif olarak tabanı kauçuk olan şu model daha uygun' gibi önerilerde bulunabilecek. Böylece kullanıcılar için çoğu zaman gözden kaçan detaylar da alışveriş sürecine dahil olacak.

Ayrıca üç boyutlu yeniden oluşturma teknolojileri sayesinde tek bir fotoğraftan gerçekçi 3D modeller üretmek mümkün olacak ve bu da 'ürünlerin sanal olarak denenmesi' dönemini başlatacak. Aynı teknoloji; sahte ürün tespiti, kalite kontrolü ve marka koruması gibi alanlarda da kritik bir rol oynayacak.

Gizlilik açısından ise cihaz üzerinde analiz yapmak standart hale gelecek; görseller internetsiz de doğrudan kullanıcı cihazında işlenebilecek. Yani görsel tanımanın evrimi basit sınıflandırmadan bağlamı anlayan, fiziksel özellikleri değerlendiren ve kullanıcıya öneriler sunan akıllı bir değerlendirme sistemine doğru hızla ilerleyecek.

Bu dönüşümün ilk adımları ise şimdiden atılıyor. Görsel tanıma teknolojilerinin e-ticaretle kesiştiği noktalardan biri de, fotoğraftan objeyi tanıyarak bu objeye ait ilanları ya da potansiyel satıcıları kullanıcıya yönlendiren akıllı sistemler olacak.

sahibinden.com'un 'Fotoğraftan Araç Tanıma' teknolojisi, bu yaklaşımın erken örneklerinden biri. Kullanıcı bir aracın fotoğrafını yüklediğinde model, marka ve teknik özellikleri otomatik olarak algılıyor; ilgili alanları saniyeler içinde doldurarak süreci hem hızlandırıyor hem de kullanıcı deneyimini akıllı hale getiriyor.

EN ÇOK OKUNANLAR