USD

-
-%

EUR

-
-%

GBP

-
-%

ALTIN GR

-
-%

BIST 100

-
-%

Digital Trend

07 Mart 2019 19:19

Hiper bütünleşik sistemler teknoloji yönetiminde çığır açıyor

Hewlett Packard Enterprise Türkiye geçtiğimiz ay sayıları yaklaşık 100’ü bulan SimpliVity kullanıcısıyla bir araya geldiği HPE SimpliVity Users Club etkinliğinin ikincisini düzenledi. HPE yazılımla tanımlı (software defined) hiper bütünleşik (HyperConverged) altyapının önde gelen sağlayıcısı SimpliVity’yi 2017 yılının başında satın aldığını duyurmuştu. Şirket bu satın almayla altyapı, otomasyon ve bulut çözümlerinde SimpliVity’nin veri yönetimi platformunu HPE Hibrit BT çözüm portföyüne dahil e

Hiper bütünleşik sistemler  teknoloji yönetiminde çığır açıyor

HPE Türkiye SimpliVity Users Club etkinliğinin ilkini altı ay önce düzenleyerek tüm kullanıcılarının teknoloji uygulama deneyimlerini paylaşmalarını sağlamıştı. HPE Türkiye Hibrit BT Çözümleri Yöneticisi Mert Sarıkaya, ikinci kez düzenledikleri HPE SimpliVity Kullanıcılar Kulübü Toplantısı’nın açılışını yaptı. Burada diğer etkinliklerden farklı olarak kullanıcıları bir araya getirdikleri, deneyimleri paylaştıkları ve geleceğe dair teknoloji yol haritasının ortaya konduğunun altını çizdi. 

Mert Sarıkaya, hiper bütünleşik sistemler çözümü SimpliVity’nin kullanıcı ailesinin giderek büyüdüğünü ifade ederek, "Bugün HPE Türkiye olarak 100’e yakın SimpliVity kullanıcımız var. Her çeyrekte en az 10 yeni müşterimiz aramıza katılıyor. Kullanıcı şirketlerimizin bu güvenine layık olmaya çalışıyoruz. HPE olarak 1.5 yıl önce yaptığımız SimpliVity satın almasından sonra da ürünü sürekli hızlı bir şekilde geliştirmeye devam ediyoruz. 

Söz verdiğimiz gibi yol haritasındaki gelişimleri, kullanıcılarımızı dinleyerek ve onların isteği doğrultusunda adım adım gerçekleştiriyoruz. Örneğin, geçtiğimiz ay ortasında 3.7.7 uyarlaması ile küçük boy sistemlerden orta boy sistemlere, orta boy sistemlerden büyük sistemlere geçişi duyurduk. 
Tek işlemcili modellere ikinci işlemciyi ekleyebilme, bellek miktarını artırabilme gibi olanakları da getirdik’’ açıklamasını yaptı.

Türkiye Hiper-Bütünleşik sistemler pazarı 2022 yılına kadar yüzde 11,4 büyüyecek

Toplantıda daha sonra söz alan IDC Türkiye Kurumsal Altyapı Çözümleri Araştırma Müdürü Aslı Koçkal, yaptığı 'hiper bütünleşik mimari ile veri merkezi modernizasyonu’ başlıklı sunumda dijital dönüşümün altyapı yatırımlarında da dönüşüm gerektirdiğini vurguluyor. 

Dijitalleşmenin veri merkezlerini de dönüşüme zorladığını ve onun da temelinde altyapı dönüşümünün bulunduğunu belirten Koçkal, bugünkü iş dünyasının genel bir resmini çizerek CIO’ların teknoloji beklentilerini şöyle ifade ediyor: ‘’Şirketlerin günümüzde operasyonel verimliliği sağlamak, maliyetleri düşürmek ve kârlılığı artırmak, belli bir teknolojik olgunluk düzeyine ulaşmak ve nihai olarak da dijital dönüşümü gerçekleştirmek gibi iş hedefleri var. Yeni yaptığımız Türkiye CIO Araştırması sonuçlarına göre  CIO’ların yüzde 65’i şirketlerinde dönüşüm için planlama ve yatırım yaptıklarını ifade ediyor. Sadece yüzde 5’inin herhangi bir dönüşüm planı ve stratejisi bulunmuyor. Bölgede yaptığımız araştırma sonuçlarıyla Türkiye’yi kıyasladığımızda belli ölçeğin üzerindeki kurumlarda dijital dönüşüm farkındalığı çok yüksek. 

Araştırma kapsamında CIO’lara teknolojik anlamda en çok karşılarına çıkan zorlukların neler olduğunu sorduk. İlk sırada güvenlikle ilgili endişeler yer alıyor. Bunu farklı sistemlerin ve teknolojilerin entegrasyonu başlığı takip ediyor. Diğer tarafta mobil çalışanların sistemlere sürekli erişimini sağlamak, sistem ve uygulamaların erişilebilirliğini sağlamak, BT performansını iyileştirmek ve genişleyen uygulama portföyünü yönetmek belli başlı zorluklar olarak öne çıkıyor. 

CIO’ların bu teknolojik zorlukları aşma noktasında altyapı yatırımları kritik bir önem taşıyor. Bugün dijital dönüşümün bir gereği olarak buluttan, büyük veri ve analitikten, mobiliteden ve sosyal işten bahsediyoruz. Bu teknolojilerin kurumların bünyesine dahil olmasıyla ve adaptasyon oranının hızla artmasıyla beraber artık CIO’ların altyapıdan beklentileri farklılaşmaya başladı. Örneğin artık talep ve ihtiyaçlar doğrultusunda ölçeklenebilen, çevik, maliyetlerin kolayca kontrol edilebildiği, CapEx modelindense OpEx modelini destekleyen, hizmet tabanlı ve veri yönetimi tarafını etkin ve yetkin bir şekilde yönetebilecekleri bir altyapı istiyorlar. Burada da yazılımla tanımlı teknolojiler ön plana çıkıyor.’’

Bu noktada hiper bütünleşik mimarinin stratejik altyapı yatırımlarının önemli bir bölümünü adreslediğini belirten Koçkal, sağladığı faydaları ise şöyle sıralıyor: 
-Pazar koşullarına göre hızlı yanıt verebiliyor olması
-Maliyetleri düşürme konusunda (özellikle enerji ve soğutma maliyetleri) avantaj sağlaması
-BT yönetimini kolaylaştırma ve basitleştirmede yarar sağlaması
-Güvenlik, felaket kurtarma, iş devamlılığı tarafında avantajlar sağlaması.
Bütünleşik sistemler pazarında dünya çapındaki verilere baktığımızda yüzde 11,2 oranla en fazla büyümeyi hiper bütünleşik mimari çözümlerinden bekliyoruz. 2016 yılında dünya çapında 2.4 milyar dolar olan pazarın 2022 yılında 12.5 milyar dolara ulaşacağı öngörülüyor. 
Türkiye’nin de dahil olduğu META bölgesine baktığımızda da yine en fazla büyüyecek alan, hiper bütünleşik sistemler. Pazar 2016’da 76 milyon dolarken 2022 yılında 347 milyon dolara çıkacağı tahmin ediliyor. Türkiye pazarına baktığımızda da 2017 yılında 18 milyon dolarlık bir hiper bütünleşik sistemler pazarı var ve bu pazarın 2022’de 48 milyon dolara çıkacağı öngörülüyor. 

Klasik BT mimarisine göre 4 kat performans artışı

Toplantıda SimpliVity yol haritasını paylaşan HPE Türkiye Hibrit BT Çözüm Mimarı Özgür Tan, SimpliVity çözümlerinin de içinde yer aldığı hiper bütünleşik sistemlerin; klasik BT mimarisiyle kıyaslandığında yaklaşık 4 katı gibi bir performans artışı sağladığını belirtiyor. Klasik BT mimarisindeki sunucu, depolama (storage), yedekleme (backup) gibi ünitelerin her birine ayrı ayrı yatırım yapmak gerektiği de göz önüne alındığında bütünleşik mimari aynı zamanda maliyetleri düşürme ve yönetmede kolaylık da sağlıyor. Özgür Tan, yaptığı konuşmada SimpliVity sistemlerinin özellikleri ve avantajlarını şöyle aktarıyor: "SimpliVity’nin en önemli yararlarından biri olan dahili backup çözümüyle 1 TB’lık bir sanal sunucuda 1 dakikanın altında backup almayı ve restore etmeyi garanti ediyoruz. Garanti edilen süre 1 dakika olmasına rağmen süre 10-15 saniyeyi geçmiyor. Diğer bir konu da maliyetleri azaltma noktasında yarar sağlıyor. SimpliVity ile birlikte BT altyapısında ihtiyaç duyulan bütün yazılım ya da donanımları tek bir kutuda bir araya getiriyoruz. Hiper bütünleşik mimaride sunucu, depolama ve sanallaştırma mimarisini bir araya getirerek IP bütünleşik bir ürün sunuyoruz. SimpliVity ile birlikte dahili backup çözümü, dahili replikasyon çözümü, replikasyon için kullanılacak bant optimizasyon çözümü, felaket kurtarma çözümü, felaket kurtarma operasyonunun otomatize edilmesi, orkestrasyon çözümü vs. hepsini bir araya topladığımızda klasik mimariye göre yaklaşık yüzde 69’a kadar maliyet avantajı sağlıyor. Yine genel bulut ortamıyla karşılaştırdığımızda yüzde 55’lik bir maliyet avantajı sağlayabiliyoruz.’’

SimpliVity’nin, bir BT altyapısında ihtiyaç duyulan bütün parçaları tek bir cihazda toplayabiliyor olmasının önemli bir kriter olduğuna değinen Özgür Tan, "Bu çözümle ayrı backup çözümlerine, ayrı backup cihaz ve yazılımlarına, WAN accelerator yazılımlarına, felaket kurtarma orkestrasyonuna vb. ihtiyacımız yok. SimpliVity’de bunların hepsi tek bir cihazda sağlanıyor’" açıklamasını yapıyor. 

Sistemin başka bir önemli avantajı da kullanımı ve kurulumunun çok basit olması ve kolay bir şekilde ölçeklendiriliyor olması. SimpliVity’yi kullanmak ve yönetmek için  ayrı bir yönetim arayüzüne ihtiyaç duyulmuyor. Bütün yönetimi, mevcut vCenter yönetim arayüzü ile tek noktadan bütünleşik olarak sanal makine bazında yapabilmek mümkün. Özgür Tan, yönetimin kolay olduğu örneğini BT çalışanları üzerinden şöyle açıklıyor: "Ortalama bir BT personeli gün içinde toplantılara dahil olma,  farklı departmanlardan gelen yeni istekleri yanıtlama, farklı projelerde yer alma, yeni projeler üretme, backup ve restore ile ilgili işlemler, sistemin izlenmesi, sorun giderme, yama yönetimi, konfigürasyon oluşturma gibi çeşitli işlerle uğraşıyor. Hiper bütünleşik mimaride çalışan bir BT personeli zamanını daha çok yeni iş geliştirme, inovasyon ve stratejiye ayırabiliyor çünkü sistem yönetimi tarafında herşey çok hızlı ve otomatik gerçekleştirilebiliyor. 

Klasik mimaride bir sorun çıktığı zaman bunu tespit etmek ve çözmek için farklı teknoloji sağlayıcılarla konuşmak zorunda kalabiliyorsunuz. Ancak SimpliVity özelinde tek bir sağlayıcı şirketin, tek bir arayüzle sorunlara hızlı müdahale etmesi söz konusu. Bu sayede BT personelinin sistem yönetimi için harcadığı zaman diliminde yüzde 51’lik düşüş sağlanıyor. Ayrıca yeni projelerde çalışması için de yüzde 81’lik bir zaman artışı sunuyor.

"Bir BT altyapısının en önemli parçalarından biri de network altyapısı. Özellikle veri merkezindeki networking kurulumu ve bunun yönetilmesi karmaşık bir süreçtir.  Çünkü farklı markalardan farklı network cihazlarınız vardır ve bunların hepsini düzgün bir şekilde bir araya getirmeniz ve uyumunu sağlamanız gerekir’’ diyen Tan, SimpliVity satın almasından sonra sanallaştırma, depolama ve masaüstü sanallaştırma gibi işlemlerin hepsini tek bir cihazda topladıklarını; üstüne yedekleme, felaket kurtarma gibi ekstra özellikler eklediklerini ifade ediyor. Tan, şöyle devam ediyor: "SimpliVity yazılımla tanımlı networking (SDN) girdi. Bunun en büyük avantajlarından biri artık veri merkezinde hiçbir network cihazını tek başına konfigüre etmek zorunda değilsiniz. Ayrıca tüm networku yine mevcut vCenter yönetim arayüzünden uçtan uca görebiliyor, izleyebiliyor, yönetebiliyorsunuz. Böylelikle tam olarak hiper bütünleşik bir yapıya kavuşuyorsunuz. Verimlilik değerlerimiz, ortalama 52’ye 1. Bu oran farklı kullanıcılarda çok değişken olmakla birlikte günlük yedekleme operasyonlarını SimpliVity ile yapan kullanıcılarımızda 10’a 1’lik bir data verimliliği garanti ediyoruz."

EN ÇOK OKUNANLAR