Her şeyin veri ürettiği bir dünyaya tanıklık ettiğimizin altını çizen Baysal, akıllı, güvenli ve herşeyin birbirine bağlı olacağı bir hayata doğru evrildiğimizi söyledi ve şunları kaydetti: "Bugün dünyada günde 1.2 kentilyon byte (bin katrilyon) veri üretiyoruz. Önümüzdeki 2 yılda bugüne kadar insanlığın tarih boyunca yarattığı verinin hemen hemen 2 katı kadar veri üreteceğiz ve burada çok büyük bir fırsat var. Veri gerçekten çok büyük ama önemli olan verinin büyüklüğü değil, nasıl değere çevrildiği, analiz edildiği ve nerede tutulduğu. Verinin büyük kısmı artık uçlarda üretiliyor ancak bu uçlardaki verinin yüzde 94’ü kullanılmıyor, doğru kullanılmıyor ya da kayboluyor. Bu noktada nasıl değer üreteceğiz?
HPE olarak akıllı uçlardan buluta herkesin ve herşeyin birbiriyle güvenli bir şekilde bağlı olacağı, yapay zekanın daha aktif kullanılacağı ve herşeyin analiz edildiği bir dünyaya doğru gittiğimiz düşüncesindeyiz. Geleceğin finans kurumlarının da bu doğrultuda uç merkezli, buluta hazır ve veri odaklı olacağını biliyoruz. Bir numaralı gündemimiz yapay zeka; belki de artık yapay zekayı şirketlerin yatırım kararlarının içinde daha çok göreceğiz. Sahtekarlık ve dolandırıcılığın ortaya çıkarılmasında, regülasyonlara uyum sağlamada, siber güvenlikte, süreç otomasyonunda, müşteri deneyimi vs.nin içinde de artık yapay zeka kullanımı artacak.

HPE olarak tüm şirketlerin dönüşüm planında, akıllı uçlardaki deneyimi yeniden tanımlamalarına yardımcı olmak istiyoruz. 10 yıl sonrasında belki artık cep telefonundan konuşmayacağız; e-postalarımızı cep telefonundan okumayacağız; bankacılık işlemlerimizi cep telefonundan yapmayacağız. Bunun yerine elimizde belki şu anda ismini bilmediğimiz bir başka cihaz olacak. Biz buradaki kullanımı, müşteri deneyimini yeniden tanımlamak istiyoruz. HPE olarak hibrit buluta inanan bir üreticiyiz. Hibrit bulut üzerinden kullanmaya başladığımız çözümlerle, altyapımızı buluta aktardıktan sonra kendimize yaratabileceğimiz ek kaynaklar sayesinde inovasyonu biraz daha canlandırmak istiyoruz. 
Değişen trendlerle birlikte HPE olarak süreçlerin otomasyonu ve optimizasyonuna önem veriyoruz. Günümüzde yeni uygulamaların gerçekten çok hızlı hayata geçirilmesi yanı sıra eski uygulamaların da modernizasyonunu sağlamak, veriyi sınırsız kullanmak gerek. Bu noktada yapay zekanın kullanım alanları bizim ufkumuzu açacak çünkü daha çok veriyi daha hızlı işler hale geleceğiz. Yapay zeka öyle yerlere gidecek ki belki önümüzdeki yıllarda birisi bir kredi başvurusu yaptığında oturduğu masadaki birkaç kamera kaydı üzerinden yapılacak el kol hareketleri, yüz mimikleri analizleri üzerinden o anda o kişinin stres altında olup olmadığı, bir şey gizleyip gizlemediği, rahatsızlığının olup olmadığı gibi birtakım sonuçlar çıkartılabilecek; bu sonuçlar da karar mekanizmalarında kullanılır hale gelebilecek. 

Yine HPE olarak hibrit bulut tarafında tüketim tabanlı bir modelden bahsediyoruz. Donanım satın almak yerine tüketim tabanlı bir model ile herşeyi genel/özel buluta taşımadan müşterilerimizin kendi ortamlarında sadece kendileri tarafından kullanılacak çözümler üzerinde bulut deneyimi sunuyoruz. İçinde yönetilen birtakım hizmetlerin de bulunduğu bir altyapı kullanım modeliyle şirketlerin değişim süreçlerine destek olmayı hedefliyoruz.’’