USD

-
-%

EUR

-
-%

GBP

-
-%

ALTIN GR

-
-%

BIST 100

-
-%

Dergi

27 Ocak 2020 17:15

Şirketler geleceğe, yalnızca 'iyi finansal sonuçlarla' kalamıyor

Günümüzde şirketlerin, sürdürülebilirliği esas alarak, kurumsal yönetim ilkeleri ışığında organizasyon yapılarını ve kendilerini yeniden yapılandırması yani sağlam temeller üzerinde yükselmesi gerektiğini söyleyen TKYD Yönetim Kurulu Başkanı Feyyaz Ünal, ancak kurumsal yönetim ilkeleri çerçevesinde oluşturulmuş yönetimlere sahip kuruluşların riskleri öngörebildiğini dile getiriyor.

Şirketler geleceğe, yalnızca 'iyi finansal sonuçlarla' kalamıyor

Mustafa Gündoğdu / [email protected]

• Bugün şirketlerin varlıklarını sürdürebilmesi ve geleceğe kalabilmesi için en kritik süreçler neler? Kısaca bahsedebilir misiniz?

Ülkeler için sürdürülebilirliğin ve kalkınmanın yolu, aslında şirketlerin iyi yönetiminden geçiyor. Düzgün ve kurallı bir yönetim yapısı, yatırımcıların duyduğu güveni, yatırım girişlerini, şirketlerin ve sermaye piyasalarının rekabet gücünü artırıyor. Diğer yandan olası sarsıntılara ve krizlere karşı da dayanıklılığı artırıyor.
Kurumsal yönetim, işi ortaklar arasında bölmemek, küçük şirket ülkesi olmamak için de gerekli. Kurumsal yönetimi uygulayabilmek için ise denetlenebilir ortamın oluşturulması çok kritik. Bu olmadığı sürece hiçbir patron, yetkisini devretmek istemez. 

• Türkiye’de milli gelirin yaklaşık yüzde 90’ını aile şirketleri oluşturuyor. Türkiye’deki aile şirketlerinin kurumsal yönetim karnesi nasıl?

Geçtiğimiz aylarda yaptığımız aile şirketlerinin öncelikleri araştırmasına göre; her iki aile şirketinden birinde kurumsallaşma süreci halen devam ediyor ve aile şirketlerinin yüzde 59,29’nun halefiyet planlaması yok... Kuruluş dönemindeki sancıları başarıyla atlatan kuruluşları bekleyen tehlike aslında kuşak geçişleri. TKYD’nin Anadolu illerinde yaptığı seminerlerde de genellikle bu aşamaya dair sorunlar paylaşılıyor. Bu durum, şirketin kuruluşu sırasında kurucu ile birlikte olan veya kısa bir süre sonra yönetime katılan ikinci kuşağın, şirketin genel işleyişine hakim olması ancak aynı şirketin yarattığı değerden faydalanan üçüncü kuşağın, eğitimi sürecinde bu hakimiyete sahip olamaması önemli bir etken. İlk iki kuşağın, üçüncü kuşak tarafından sunulan değişim önerilerine karşı kapalı olması da sorunu oluşturan etkenlerden biri. 

• TKYD’nin bu noktada rolü nedir?

TKYD olarak, aile şirketlerinin ekonomik, toplumsal ve kültürel açıdan uzun ömürlü olmalarının koşulunun, kurumsal yönetim olduğunu düşünüyoruz. Kurumsal yönetim anlayışının her ölçekten şirkette yaygınlaşması adına, uzun yıllardır aralıksız eğitim programlarımızı sürdürüyoruz. Bu noktada 'Aile Şirketlerinde Kurumsal Yönetim Çalışma Grubu'muzla çalışmalarımızı yürütüyoruz. Yayınlarımız, seminerlerimiz, gündem toplantılarımız ve çalıştaylarımızla, şirketlere görüş alışverişi yapabilecekleri platformlar oluşturuyor, yaşanan ortak sorunların tartışılmasında profesyonel ortam sağlıyoruz. Anadolu’da toplantılar düzenliyoruz. Dijitalleşmeden, finansmana erişime, uluslararası mevzuatlara uyumdan, yönetim kurularının nasıl olması gerektiğine ve raporlamaya kadar, aile şirketlerini ilgilendiren konular, sürekli gündemimizde...

• İçinde bulunduğumuz dijital dönüşüm çağında kurumsal yönetimde iyi uygulamalar ön plana çıkıyor mu? Bu dijital dönüşüm, kurumsal yönetim tarafında nasıl hissediliyor?

Dijitalleşme ile birlikte her geçen gün etkisi daha da artan küresel rekabet içinde sürekli büyümeyi ve uzun vadede yüksek performans sergilemeyi hedefleyen şirketler artık hem mevcut varlıklarına hem de gelecekteki büyümelerine yönelik riskleri en etkili ve verimli şekilde yönetmek zorundalar. Yani dijital dönüşümün, kurumsal yönetim cephesinde beraberinde getirdiği en önemli kavramın, kurumsal risk yönetimi olduğunu söyleyebiliriz. 
Günümüz değişkenliği ve belirsizliğinde yönetim kurullarının riskleri öngörmesi, önceden tespit edecek mekanizmaları kurması şart: Yönetim kurullarında çeşitlilik, iç denetim, risk ve denetim komitesinin varlığı ile bağımsız denetime tabi olunması gibi... Temelde kurumsal yönetim anlayışının benimsenmesi şirketlere işte bunu sağlar. Çünkü gerekli mekanizmaları kurar. 

• İşin finansman bulma tarafını da düşünecek olursak, kurumsal yönetime yatırım yapan şirketler, sermaye piyasaları ve büyük finans şirketleri tarafından nasıl değerlendiriliyor?

Kurumsal yönetimin, şirketlere kazandırdığı en büyük kazanımlarından biri, yatırıma olan olumlu etkisi. Düzgün işleyen bir kurumsal yönetim yapısı, tüm dünyada yatırımcıların şirkete duyduğu güveni, yatırım girişlerini, şirketlerin ve sermaye piyasalarının rekabet gücünü önemli ölçüde artırır. Çünkü iyi kurumsal yönetim, iyi yatırım çeker. Kurumsal yönetim, şirket mekanizmalarının sağlıklı çalışmasını sağlayan en önemli araç olarak konumlandırıldığında, şirketleri yatırımcılar nezdinde daha çekici hale getirir. Artık yatırımcıların gözünde dünyanın, sadece ‘iyi finansal sonuçlar’ odağında dönmediğinin farkına varmamız ve geleceği, günümüzün hassasiyetlerine uygun bir biçimde şimdiden inşa etmeye başlamamız gerekiyor.

• Çevik yönetim kavramını bir de sizin ağzınızdan dinleyebilir miyiz? Özellikle Türkiye, çevik yönetimde dünyada hangi noktada bulunuyor?

İş dünyasının aldığı karmaşık yapı ile birlikte bazı şirketler başarıda bir adım öne çıkmak için IT dünyasında kullanılan ‘çevik dönüşüm’ (agile) yaklaşımını, farklı departmanlara da uygulamaya başladı ve başarılı sonuçlar elde etti. Çeviklik bugün, kendilerini geleceğe taşımak isteyen şirketlerin tercih ettiği başarılı bir çalışma şekli olarak öne çıkıyor. Çevikliği aslında, değişime hızlı bir şekilde cevap verebilme yeteneği ve yetkinliği olarak tanımlayabiliriz. Son kullanıcıyı merkeze alan bu interaktif çalışma şeklinde; farklı disiplinlerden gelen uzmanlardan oluşan ve hedefleri belli olan küçük takımlar, sorunları modüler parçalara bölerek ve her adımda öğrendikleriyle iyileştirmeler yaparak ilerliyorlar. Bugün çevik yönetim kavramı tüm sektörlere ve firmaların insan kaynakları yönetimlerine yayıldı. Türkiye’de bankadan telekomünikasyona, e-ticaretten perakendeye kadar farklı şirketler, bu modele geçmeye başladı.

EN ÇOK OKUNANLAR