USD

-
-%

EUR

-
-%

GBP

-
-%

ALTIN GR

-
-%

BIST 100

-
-%

Dergi

07 Ağustos 2019 16:10

Minimum maliyet, maksimum esneklik

Gelişen teknoloji ile son derece önemli bir ekonomik değere dönüşen veri’, ekonominin üretkenliğinin artırılmasında da vazgeçilmez bir role sahip. Buluta taşınan veri ve sistemlerin güvenliğine, hızına, verimliliğine ve sürdürülebilmesine yön verecek yeni süreçleri analiz ettik

Minimum maliyet, maksimum esneklik

ATOS TÜRKİYE CEO’SU OLIVIER VENTURA “İŞ MODELLERİ TAMAMEN DEĞİŞİYOR”

Küresel boyutta yaşanan veri merkezli dijital dönüşüm, bilişim teknolojilerine yönelik ihtiyacın hızla artmasına neden oluyor. Bu dijital dönüşümün bir yandan yeni iş modelleri yaratırken, diğer yandan da artan siber risklere karşı korunmak için güvenli çözümleri gerekli kıldığını söyleyen Atos Türkiye CEO’su Olivier Ventura, “Tüm dünyada bilişim teknolojileri, artık bulut etrafında şekilleniyor. Geçtiğimiz yıl işletmelere hibrit bulut, veri analitiği ve makine öğrenmesi ile dijital iş yerini kapsayan yeni güvenli iş çözümleri sunmak için ‘Google Cloud’ ile güçlerimizi birleştirdik. Anlaşma kapsamında Google Cloud, Atos’un ‘herkese açık bulut ortağı’ oldu. Bu süreçte verilerin korunması, düzenlenmesi ve kişisel verilerin serbest dolaşımının sağlanması önem taşıyor. Bulut bilişim sayesinde firmalar, ihtiyaç duydukları veri merkezi veya sunucu BT kaynaklarına herhangi bir sermaye yatırımı yapmadan ulaşabiliyorlar. Finansal modellerini ise CAPEX'den OPEX'e dönüştürerek öngörülebilir bir model oluşturabiliyor. Sonuçta iş modelleri tamamen değişiyor. 5-10 yıl öncesine kadar herkes veri merkezi kuruyordu. Bu artık bitti. Veri merkezinde dış kaynak kullanımı, şirketlerin ihtiyacı olan hizmeti almalarını sağlarken, atıl kapasitelerin de önüne geçilmesinde rol oynuyor. Bu yöntemle, şirketler daha fazla kendi işlerine odaklanabiliyorlar. Bu değişim şirketlere esneklik, hız, verimlilik ve maliyet avantajı sağlıyor” diyor.

VEEAM TÜRKİYE KANAL MÜDÜRÜ NURPER RODOPLU “VERİ DEPOLAMA YATIRIMLARI, HİZMET ODAKLI OLACAK”

Verinin sahip olduğu dinamikler ve farklı doğası nedeniyle işletmeler, veriyi verimli ve akıllıca yönetmek için şirket içi dosya depolamadan çoklu buluta kadar birçok platform kurmak zorunda… Burada en büyük sorun, farklı platformlara dağılmış verinin yönetilmesi ve 7x24 hizmet verilmesinin sağlanabilmesi için veriye zaman, mekan ve ortam bağımsız olarak en hızlı şekilde erişilebilirliğin sağlanması. Veeam Türkiye Kanal Müdürü Nurper Rodoplu; bulut veri yönetimi sağlayan yedekleme çözümleri ile 15 dakikadan daha kısa bir süre öncesine dönebilme, datalab özelliği ile yedeklenen verinin her an eksiksiz şekilde erişilebilir olduğunun garantisini verilmesi, verinin Ar-Ge, yama testleri gibi ihtiyaçlar için kullanılmasının sağlanması gibi çözümlere odaklandıklarını ve kurumlara da bu dijital süreçlerde destek olduklarını söylüyor. Rodoplu, veri depolama alanında öne çıkan global trendleri ise şöyle özetliyor: “Dünyada veri depolama denildiğinde artık lokal veri merkezlerine yığılmış kabinler dolusu disk kutularından önce bulut hizmetleri akla geliyor. Bu durum, karşı konulması mümkün olmayan bir trend olmaktan öte, iş sürekliliğinin en efektif ve en ekonomik veri erişim bileşeni olarak tüm IT yöneticilerinin öncelikli gündem maddesi haline geldi. Orta ve uzun vadede veri depolama yatırımlarının yapısının donanım içerikli değil, hizmet odaklı olacağını öngörüyoruz.”

VMWARE TÜRKİYE ÜLKE DİREKTÖRÜ MURAT MEDİÇELER “VERİ MERKEZİ MİMARİLERİNİN MODERNİZASYONU HIZLANACAK”

Verinin hızla önem kazandığı günümüzde artık şirketler, verilerinin depolanması ve yönetilmesi açısından öncelikle esnekliğe sahip olmak istiyor. İster bulutta, ister veri merkezlerinde olsun; hızlı ve güvenilir hibrit sistemlere sahip olan kurumlar, değişen ihtiyaçlara göre geçişleri sağlayabilme esnekliği ile avantaj kazanıyor. Son zamanlarda işletmelerin değer yaratma biçimlerinin de bu doğrultuda değişim göstermeye başladığına dikkat çeken VMware Türkiye Ülke Direktörü Murat Mediçeler, “Veri depolama alanında öne çıkan global trendlerin başında sanal depolama geliyor. Her zaman güvenli, çalışır durumda ve istikrarlı BT altyapılarına sahip olma isteği, şirketleri sanal depolama çözümlerini hayata geçirmeye yönlendirdi. Çünkü şirketler, pazarda rakiplerini geride bırakacak uygulamalar ve ticari veriler için modern servislerden her an, güvenli bir şekilde faydalanabilmek durumundalar. Sanal depolamayı bu kadar cazip hale getiren bir başka neden de işletmelerin sürekli faaliyet halinde olması ve bu sürekliliklerini koruması gerektiğinin farkında olmaları… Artık yazılım ve veri konusunda değer yaratma şekli, gerçek varlıklardan daha likit varlıklara dönüşüyor. Veri depolama alanında değişen veri algısına paralel olarak geliştirdiğimiz vSAN ise bilişim teknolojilerinin üç önemli ihtiyacına yanıt vererek, veri merkezi mimarilerinin modernizasyonunu hızlandırıyor: Daha güçlü güvenlik, daha düşük maliyet ve daha fazla performans. Gelecekte ise yeni yapay zeka platformları, araçları ve uygulamalarını hayata geçiren, yapay zeka projelerinin ihtiyaç duyduğu eksiksiz, güncel ve erişilebilir verinin mevcut olduğunu garanti altına almak için veri depoları üzerinde yeterli kontrolü bulunan şirketler öne çıkacak.”

DIGITAL PLANET GENEL MÜDÜRÜ EVREN DEMİRBAŞOĞLU "YÖNETİM MALİYETLERİNDEN TASARRUF ZAMANI"

Türkiye’de e-dönüşüm sürecinin gelişmesinde önemli bir role sahip olan Digital Planet, e-fatura resmi olarak kullanılmaya başlamadan önce, e-fatura konseptini ilk kez uyguladı. Dijital doküman arşiv teknolojisi, yüksek hacimli dokümanların kayıpsız şekilde sıkıştırılarak saklanmasını sağlayan CUTU Platformu ve mobil ödeme platformları PayALL gibi farklı uygulamalarla dikkat çeken Digital Planet; muhasebe, finans, stok yönetimi ve İK süreçleri gibi genel anlamda üretim destekleyici birimlerin dijitalleşmesi süreciyle, e-fatura, e-arşiv, e-irsaliye, e-defter gibi finansal belgelerin elektronik ortamda üretilmesi, dağıtılması ve saklanması konusunda şirketlere destek veriyor. Digital Planet Genel Müdürü Evren Demirbaşoğlu, “Veri depolama yatırımlarına ağırlık veren kurumların uzun vadede verinin güvenli şekilde saklanması, bulut teknolojileri ve veri yönetiminin kolay yapılabileceği ortamlar sağlanması konusunda öne çıkacağını düşünüyoruz. Özellikle sağlık sektöründe yer alan hasta verilerinin saklanması oldukça önemli ve kritik bir konu. Medikal görüntüleme cihazlarının ürettiği ve geniş saklama alanı tutan büyük dokümanların arşivlenmesi hem maliyet hem de ciddi bir fiziksel alanın varlığını gerektiriyor. Farklı sektörlerde yüksek hacimli doküman ve içerik üretimi olduğu için bu verilerin arşivlenmesi, arşivlenirken aynı zamanda sıkıştırılması ve encrypt edilmesini de sağlıyoruz. Bu sayede müşterilerimiz, verilerini depolarken yüksek depolama maliyetlerinden ve yönetim maliyetlerinden tasarruf ediyor” yorumunda bulunuyor.

SABANCI DX GENEL MÜDÜRÜ BURAK AYDIN "EN DOĞRU SONUÇLAR VE HIZLI İŞ SÜREÇLERİ"

Gelecek 3 yıl içinde ağırlıklı olarak siber güvenlik, ileri veri analitiği, yapay zeka, makine öğrenmesi ve nesnelerin interneti odaklı çalışmalar yürüteceklerinin altını çizen SabancıDx Genel Müdürü Burak Aydın, “İş dünyasındaki dijital dönüşümün odağında ‘veri’ bulunuyor. Bir taraftan veri odaklı dijital iş süreçleri tasarlayıp, inovatif iş fikirleri üretecek analitik çalışmaları yürütürken diğer taraftan bu verilerin farklı ortamlarda güvenli bir şekilde saklanması ve istendiğinde hızlı işlenmesine yönelik çözümler geliştirmeye devam edeceğiz. Özellikle verinin işlenmesi konusunda farklı yapay zeka araçlarını kullanabileceğimiz esnek ortamlar sunacağız. Müşterilerimize hem kendi veri merkezlerimizden hem de bu veri merkezlerimize entegre bulut sağlayıcıları altyapılarından ihtiyaç duyulan kapasite ve hızda veri depolama ve işleme hizmeti sunabiliyoruz” diyor. Aydın, veri depolama yatırımlarına ağırlık veren kurumların uzun vadede hangi konularda öne çıkacağını ise şöyle özetliyor: “Doğru verilerin, doğru veri depolama altyapılarında saklanması, iş ihtiyacına gereken hızda erişilmesi, verinin işlenmesi ve korunması, kurumların faaliyetlerinin sürekliliği, rekabette önde ya da geride olmalarıyla doğrudan ilişkili hale geldi. Örneğin, bir veri analitiği projesi kapsamında oluşturulan büyük veri setinin işlenip sonuç çıkartılması, günler hatta haftalar sürebilirken bunu dakikalar seviyesinde çıkartabilecek veri depolama teknolojilerini kullanabileceğimiz bir zamandayız. Bu teknolojilerle uzun bekleme süreleri yerine farklı senaryolara göre defalarca simülasyonlar yapabilir, en doğru sonuca ulaşabilir ve bu sonucu hızlıca iş süreçleri içerisinde kullanabilirsiniz.”

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

EN ÇOK OKUNANLAR