USD

-
-%

EUR

-
-%

GBP

-
-%

ALTIN GR

-
-%

BIST 100

-
-%

Dergi

18 Haziran 2019 17:49

Demirtaş: Kelimeler yeterli olsaydı, heykele gerek kalmazdı

Demirtaş: Kelimeler yeterli olsaydı, heykele gerek kalmazdı

İlgilendiğim alanı sanat olarak tanımlamak daha doğru görünüyor. Sanatta teknolojinin kullanımı yeni bir şey değil, ilk ressamlar resim yapacak malzemelerini kendileri bulmuşlar, ellerine geçirdikleri renkli taşları basit yöntemlerle boya haline getirerek resimlerinde kendilerini ifade etmişler. Bugün de yaklaşım anlamında değişen fazla bir şey yok. Her yeni bilimsel-teknolojik gelişme, anında sanatçıların ilgi alanına girer ve bu yeni durumu sanatlarında nasıl kullanabileceklerini denerler. Her türlü gelişme, sanatın gelişmesine katkı sağlar. 

LEONARDO, RESİM SERÜVENİMİN  BAŞLANGICI OLDU

Ortaokul yıllarımda Leonardo’yu belgesellerden izlerken keşfettim. Onu tanımak, kendime bir yol bulmak anlamında benim için çok büyük bir tanışma oldu. Tarif edilemez bir hayranlıkla adeta çarpıldım ve gelecekte ne yapmam gerektiğine dair yolumu çizmeme neden oldu. Resim yapma serüvenimin başlangıcı böyleydi. Devamında orta son sınıfta resim öğretmenimin, yaptığım sarımsak-soğan resimlerimi diğer öğrencilere göstererek “Resmi işte böyle çizmelisiniz” demesi, gelecek kararlarımın dönüm noktasıydı. Mecidiyeköy Lisesi’nde birkaç arkadaşımla çalışabileceğimiz resim atölyesi açıldı. Orada sanat tarihi ustalarından kopya çalışmaları yaptım. Kendimi arayışlarım, kesintisiz devam ediyor. Devlet Güzel Sanatlar Akademisi’nde resim eğitimi aldım. Ancak okul bittiğinde resim yapmak yerine derdimi anlatabilmek için üç boyutlu malzemeleri seçtim. Meseleyi ifade etmek için illa resim gerekmezdi, her şeyi kullanabilirdim. Teknolojik yenilikler, video, kartonlar kısacası akla gelebilecek her türlü malzeme sanatçının yaratıcılığının bir aracı olabilir...Çocukluk yıllarımda babamın küçük atölyesinde öğrendiğim ve izlediğim makinaların işleyişleri ve mekanizma sistemleri bugünkü mekanik kurgularımın temelini oluşturdu. İnsanın her şeyi yapabileceğini ve sınırların nasıl aşılabileceğini babam Cemil Demirtaş’tan öğrendim.

MEKANİZMALAR SAYESİNDE İNSAN DAVRANIŞLARINI SORGULUYORUM

Bugün insan-beden odaklı hareketli heykeller yapıyorum. Ne anlatmaya çalışıyorsun denildiğinde bunu ifade etmek kolay değil. Kelimeler çok yeterli olabilselerdi heykele gerek kalmazdı. Bütün sanatçılar gibi ben de dünya üzerinde var oluşumu, ne anlamım olduğunu, BEN olmayı kavrayabilmek için sanat yapmayı denediğimi söyleyebilirim. Bazen robotik bazen gerçekçi heykeller deneyerek mekanizmalar sayesinde insan davranışlarını sorguluyorum. Yalın hareketlerin arkasında var olduğunu sandığım anlamı yakalayabilme arzumdan başka bir şey değil. Riskli olan, bozulabilir olan, hareket edebilen, insanı taklit edebiliyor olana karşı ilgim sanırım tamamıyla geçmişimle ilgili görünüyor. Bir felsefe oluşturulacaksa eğer, bunu anlayabilmek için bir başkasının sizin tüm geçmişinize vakıf olması gerekir. Son zamanlardaki ilgi alanımı; yerlerini yurtlarını bırakmak zorunda kalmış, hareket halindeki insanlar oluşturuyor. İtişip kakışmalar, belirsizliğe doğru yürünen yollar. Olanlar yeterli olabilseydi bugünkü acılar böylesine büyük olmazdı. Yeni buluşlar öyle hızlı geliyor ki, insanın kafası karışıyor. Ama her türlü yenilik insanlar için mutluluk ve fayda getirmiyor. Dünyada sadece bir kısım insan, refah içinde. Umut edelim ki, iyi gelişmeler, tüm insanlığa yararlı olacak günler gelsin.

EN ÇOK OKUNANLAR