Sektörler

09 Aralık 2025 11:41

Zeytinyağı sektörünün geleceğini yeni trendler belirliyor

İklim baskısının arttığı, teknolojinin üretimi dönüştürdüğü ve sürdürülebilirlik standartlarının yeniden şekillendiği bir dönemde zeytinyağı ekosistemi hem yerelde hem küreselde köklü bir değişime doğru ilerliyor.

Zeytinyağı sektöründeki dönüşüm artık yalnızca üretim süreçleriyle açıklanmıyor. İklim dayanıklılığı, sosyal etki, sürdürülebilirlik, kültürel mirasın korunması, eğitim odaklı projeler gibi pek çok unsur aynı çerçevenin parçası hâline geldi. Bu genişleyen alan, şirketlerden sadece kaliteli üretim değil, aynı zamanda topluma, çevreye ve geleceğe dokunan güçlü bir vizyon talep ediyor.

Bu bağlamda Bunge Türkiye Değer Zinciri Direktörü Semir Özgentürk ile Komili'nin köklü mirasını, sürdürülebilirlik yaklaşımını, kadın üreticilere yönelik Komili Zeytin ve Zeytinyağı Enstitüsü çalışmalarını ve markanın geleceğe uzanan stratejik yolculuğunu konuştuk.

* Komilinin köklü mirasına bakınca her şeyin başlangıcında toprak var. Zeytinyağınızın karakterini belirleyen coğrafi yapı ve bölgesel koşullar sizin için ne ifade ediyor?

Komili, 147 yaşında bir marka. Bu topraklar ve toplumla çok güçlü bağları var. Yaptıklarımıza odaklandığımızda bu bağı güçlendiren, sürdürülebilir gıda sisteminde yer alan bir markanın sorumluluğuyla hareket ediyoruz. Komili Zeytinyağı olarak bizim için coğrafi yapı ve bölgesel koşullar çok önemli; bu sebeple de Komilinin yurdu diyebileceğimiz Ayvalık bizim için hem zeytinyağı odağında hem de sürdürülebilirlik projelerimiz noktasında değer taşıyor. Biz öncelikle bu yörenin ağaçlarından yetişen yağı, sonrasında da ülkemizin pek çok yöresinde bizim kriterlerimize uygun elde edilen zeytinyağı ile çalışsak da Ayvalık'ın geleneği, coğrafi konumu, toprağının yapısı ve Kaz Dağlarından gelen rüzgar gibi faktörler bu bölge zeytinyağının kalitesinde önem taşıyor.

*Bugünün tüketicisi markayla ilişkisinde sadece kalite değil, aynı zamanda bir kültür de arıyor. Komili, tüketici deneyimini ve marka dünyasını geleceğe taşımak için ne tür adımlar atıyor?

Kesinlikle, kalite zaten olmazsa olmazımız. Sektörünün lideri bir tarım şirketi olarak, sadece bugünün değil, gelecek kuşakların da gıda ihtiyacını karşılamak için; biyoçeşitliliği korumak, sürdürülebilir tarımı teşvik etmek, çiftçilerimizin ve yerel toplulukların sosyal ve ekonomik refahını desteklemek için çalışıyoruz. Komili Zeytinyağı olarak zeytin ve zeytinyağı kültürünü bu topraklarda yaşatmak için gerçekleştirdiğimiz tüm sürdürülebilirlik projelerimizi 'Kuşaklar Boyu Yaşasın Diye' adıyla tek çatı altında birleştirerek bu kapsamda pek çok proje yürütüyoruz. Zeytinyağı sektörünün lider markası olarak "Binlerce yıldır bu toprakların ayrılmaz parçası olan bu kültürü gelecek kuşaklara nasıl aktarabiliriz?" düşüncesiyle projeler geliştiriyoruz. Çocuklarımızı erken yaşta Anadolu kültürel mirasının ayrılmaz parçası olan zeytin, zeytinyağı ve yarattığı kültür ile tanıştırarak sağlıklı kuşakların yetişmesine katkı sağlamayı hedeflediğimiz MEB ile olan Köklerimizdeki Bilgiyi Geleceğe Aktarıyoruz projemizden kadın zeytin çiftleri yetiştirme hedefiyle Ayvalık'ta kurduğumuz Komili Zeytin ve Zeytinyağı Enstitüsüne, toplumda zeytin ağaçlarına yönelik farkındalık yaratmayı hedeflediğimiz 'Anıt Ağaç' projemizden artık gelenekselleşen Komili zeytin hasatlarına kadar hayata geçirdiğimiz projelerin tamamında zeytin ve zeytinyağı kültürünü kuşaklar boyu yaşatmak, sürdürülebilir bir değer zinciri yaratmak işimizin merkezinde konumlanıyor.

*Sürdürülebilirlik ve üreticilerle kurulan güçlü bağ markanın geleceğinde kritik bir rol oynuyor. Bu anlamda yaptıklarınız ve üretici ekosistemini güçlendirme konusunda önemli bir proje olan Komili Zeytin ve Zeytinyağı Enstitüsü'nde kadın çiftçilerin eğitimine yönelik gerçekleştirdiğiniz faaliyetler nelerdir?

Zeytin, zeytin ağacı, zeytinyağı ve kültürü kuşaklar boyu yaşıyorsa; bunu, sabırla ve büyük emekle çalışan, toprağı işleyen, zeytine çocuğuymuş gibi bakan zeytin çiftçilerimize borçluyuz. Komili olarak, zeytin üretiminin daha sürdürülebilir ve verimli yapılabilmesi için, kadın zeytin çiftçileri yetiştirmek amacıyla kurduk. Bu projemiz ile, zeytincilik faaliyetine kadınların katılımını güçlendirerek, Türkiye'nin zeytin ve zeytinyağı üretiminde potansiyelini ortaya çıkarmayı ve verimliliği artırmayı hedefliyoruz.

EBRD desteğiyle hayata geçen Komili Zeytin ve Zeytinyağı Enstitüsü, Balıkesir İl Tarım ve Orman Müdürlüğü, Ayvalık Belediyesi, Balıkesir Üniversitesi Edremit Zeytincilik Enstitüsü, Ayvalık, Burhaniye ve Edremit ilçelerinin hem ticaret hem de ziraat odalarıyla paydaşlık yürütüyoruz. Bu kurumlarda görev alan uzmanlar, eğitimcilerimiz arasında yer alıyor. Otuzdan fazla eğitmenle, kadın çiftçilerimize sürdürülebilir ve verimli çiftçilik pratiklerini öğretme, organik zeytin üretimini desteklemenin yanı sıra girişimcilik, pazarlama, marka yaratma, sürdürülebilirlik gibi konuları da içeren, kadın çiftçileri 360 derece eğitmeyi hedeflediğimiz beş günlük yoğun bir program yürütüyoruz. Haziran 2023te eğitimlerine başladığımız Komili Zeytin ve Zeytinyağı Enstitüsünde 2023 yılı boyunca 127 kadın zeytin çiftçisi eğitim alarak zeytin yetiştiriciliği sertifikasına sahip oldu. 2024 yılında Ayvalık, Edremit ve Burhaniye ticaret odalarında gerçekleşen beş farklı eğitime 134 kadın zeytin çiftçisi katıldı. 2025 yılının ilk eğitimiyle birlikte Komili Zeytin ve Zeytinyağı Enstitüsünden 285 kadın zeytin çiftçisi mezun oldu. Proje kapsamında beş yılın sonunda en az 600 kadın çiftçiye eğitim vermeyi hedefliyoruz..

*Milli Eğitim Bakanlığı iş birliği kapsamında yürüttüğünüz projenin ölçeği ve etkisi giderek büyüyor. Bu iş birliği zeytinyağı kültürünün geleceğine nasıl bir katkı sunuyor?

Milli Eğitim Bakanlığı ile Komili iş birliğinde yürütülen 'Köklerimizdeki Bilgiyi Geleceğe Aktarıyoruz' projemiz ile ülke genelinde her kademede öğrenim gören öğrencilerde, doğa temelli konularda ve doğal kaynakların korunup zenginleştirilmesinde farkındalık oluşturulmasını amaçlıyoruz. Bu kapsamda konu zeytin ağacının ve meyvesinin değerinin, sağlık ve gastronomi alanları başta olmak üzere tarih, coğrafya, arkeoloji, sosyoloji, antropoloji gibi pek çok disiplinler arası yaklaşımla ele alıyoruz. Projemiz bireyin yaşam boyu öğrenme sürecinin bir parçası olarak tasarlanmış sürdürülebilir ve geliştirilebilir içeriğiyle öne çıkıyor. Zeytin üretiminin yapıldığı iller ile kısmen yapıldığı iller başta olmak üzere Adana, Antalya, Aydın, Balıkesir, Diyarbakır, Eskişehir, Hatay, İstanbul, Mardin, Manisa, Mersin, Sinop, Şanlıurfa Tokat ve Trabzon olmak üzere belirlenen 15 ildeki ilkokul, ortaokul ve lise kademesinde toplam 120 pilot okulda proje süreçleri uygulanıyor. Proje temasının yayılımını sağlamak üzere; okullarda kurduğumuz Zeytin Ağacı öğrenci kulüplerinde doğa temelli konularda doğal kaynakların korunup zenginleştirilmesine yönelik farkındalık geliştiriyoruz. Proje başlangıcından bugüne, okul öncesi çocuklarına yönelik Zeytin Seven Çocuğun Öyküsü adlı hikaye kitabı, ilkokul, ortaokul ve lise kademelerinde belirlenen sınıf düzeylerinde zeytin ağacı, zeytin yetiştiriciliği ve zeytinyağı konularını içeren öğrenci etkinlik kitapları ile öğretmenlere yönelik kılavuz kitapları hazırlanarak tüm proje okullarımıza dağıtıldı.

*Tüm bu yaklaşımınız ve projeleriniz aslında markanın gelecek vizyonunun da bir yansıması... Önümüzdeki döneme yönelik stratejik hedefleriniz ve planlarınız neleri içeriyor?

En başta da belirttiğim gibi Komili Anadolu topraklarıyla köklü bağları olan 147 yıllık bir marka. Bu topraklarda tüm dünya kültürünü etkileyen köklü bir bilgi var. Biz zeytin ağacı ve zeytinyağı çevresinde gelişen bu 7 bin 500 yıllık kültürün damıttığı bilgiyi de ülkemiz ve dünya literatürüne kazandırmak için yoğun bir çaba gösteriyoruz. Anadolu'da süren kazılarla iş birliği içerisinde toprağın altını da inceleyerek Türkiye'nin markalaşma sürecine hız kazandırmak için çalışıyoruz. Bu kapsamda UNESCO ile iş birliği içerisinde hazırlanan 'Zeytin Kitabı: Bir tür, bir mekan, bin kültür' kitabını tamamladık, tasarım aşaması bitmek üzere ve 2026'nın başında yayımlamış olacağız. İki cilt olarak hazırlanan kitabımız hem Anadolu'da tarımın hem de zeytinin 12 bin yıllık hikayesini anlatılıyor. Projemizde Anadolu'da çalışmalarına halen devam eden beş kazı başkanı ve dört akademisyenimizle birlikteyiz. Kitabımızdaki bilgilerden derlenen raporlar UNESCO'ya teslim edilirken uluslararası dergilerde makale olarak da yer aldı. Bu kitapla sunacağımız köklü bilgi hem markamızın hem ülkemizin stratejik hedeflerinden olan, sürdürülebilir bir tarım ekosistemi ve kültürü inşa etmek için çok önemli olduğunu düşünüyoruz. Bir diğer yandan Komili Zeytin ve Zeytinyağı Enstitüsü eğitimlerimiz sürüyor. Orada da daha fazla kadın çiftçiye ulaşmak için enstitü kapsamında çevrimiçi bir eğitim platformu oluşturmak ve gezici eğitim aracı kurmak uzun vadeli hedeflerimiz arasında yer alıyor. Milli Eğitim Bakanlığı iş birliği ile süren Köklerimizdeki Bilgiyi Geleceğe Aktarıyoruz projemizde de yazılacak yeni hikayelerle, okul öncesi öğrencilerine yönelik kitap serisi oluşturmayı hedefliyoruz.

(Bunge Türkiye Değer Zinciri Direktörü Semir Özgentürk)

EN ÇOK OKUNANLAR