Girişimcilik

08 Aralık 2025 10:42

Girişimciliğin altın kuralları

Girişimcilik dünyası hızlı büyümenin ötesine geçerek teknoloji, öğrenme kültürü ve küresel rekabet ekseninde yeni bir değer anlayışı oluşturuyor.

Hız, öğrenme kültürü ve global bakış açısı Türkiye'nin girişimcilik sahnesini derinden dönüştürüyor. Yeni kurucu kuşağı, teknolojiyi yalnızca bir araç olarak değil, iş modellerinin temel bileşeni olarak görüyor ve dünyayla aynı anda rekabet etmeyi hedefliyor. Yapay zekanın demokratik etkisi, ürün geliştirme süreçlerini hızlandırırken girişimcilerin erişilebilir yenilik kapasitesini önemli ölçüde artırıyor. SaaS'ın yükselişi, Türkiye'nin güçlü mühendislik altyapısıyla birleşerek sınırları aşan yeni iş modellerine zemin hazırlıyor. Fintech tarafında ise bölgesel ölçekte güçlenen bir yapı dikkat çekiyor. Bu anlamda ödeme sistemlerinden altyapı çözümlerine kadar uzanan geniş bir yelpazede Türkiye çıkışlı girişimler artık küresel arenada görünür hale geliyor. Bu derin dönüşüm, yerelde başlayan adımların global vizyonla yeniden şekillendiği güçlü bir inovasyon hikayesi yaratıyor. Webrazzi CEO'su Arda Kutsal, tüm bu değişimin arka planını ve ekosistemi ileri taşıyan dinamikleri detaylarıyla aktarıyor.

*Türkiye'de girişimcilik ekosistemi hızla gelişiyor, yeni fikirler ve iş modelleri farklı alanlarda karşılık buluyor. Bu dönüşümde hangi değerler ve yaklaşımlar öne çıkıyor?

Türkiye'deki dönüşümün merkezinde artık 'gerçek problem çözme' var. Eskiden daha çok trend kovalanırdı. Bugün ise sahici bir ihtiyacı anlayıp, teknolojiyle ölçekleyebilme kası çok belirgin biçimde öne çıkıyor. Bir diğer önemli değer hızlı öğrenme kültürü. Kurucular hatayı saklanan bir şey olarak değil, ürünün doğal parçası olarak görüyor. Bu da ekosistemin olgunlaştığının göstergesi. Ayrıca Türkiye'deki genç kurucuların küresel pazarı düşünme refleksi çok güçlendi. Artık kimse "önce Türkiye'de tutsun, sonra bakarız" demiyor. Daha doğarken dünyayı hedefleyen bir kuşak var.

*Webrazzi, teknoloji ve girişim dünyasındaki gelişmeleri uzun süredir yakından izleyen bir platform. Bilginin paylaşımı ve görünürlük girişimcilik kültürünü nasıl besliyor?

Girişimcilik görünürlükle büyür. Webrazzi'nin 2006'dan beri yaptığı tam olarak buydu: Doğru hikayeleri anlatıp ekosistem için bir referans kaynağı olmak. Bilgi paylaşıldıkça hem yatırımcı tarafı daha bilinçli hale geliyor hem de kurucular daha hızlı öğreniyor. Türkiye'deki birçok girişimin dünyaya açılma yolculuğunun ilk adımı aslında bir Webrazzi haberi ya da sahnedeki bir konuşmayla başladı. Bugün içerik üretimi, medya, podcast, X, LinkedIn... hepsi kurucuların 'kendi sesini yaratmasını' sağlıyor. Bu görünürlük de ekosistemi hızlandıran en güçlü çarpan etkilerinden biri.

*İnovasyon artık sadece teknolojiyle sınırlı kalmıyor. Aynı zamanda kurumların, ekiplerin ve hatta bireylerin düşünme biçimini dönüştürüyor. Türkiye'de bu zihinsel dönüşümün hangi alanlarda daha güçlü hissedildiğini gözlemliyorsunuz?

En büyük dönüşüm kurumların zihniyetinde. Büyük şirketler artık startup'ların hızına yetişmeye çalışıyor ve bunu 'PR projesi' olarak değil, işin geleceği için zorunluluk olarak görüyor. Diğer önemli alan da ürün geliştirme kültürü. Türkiye'deki yazılım ekipleri son 10 yılda sınıf atladı. Ürün tasarımından veri okuma yetkinliğine, global SaaS standartlarına uyum inanılmaz hızlandı. Bir de bireysel tarafta şunu görüyorum: AI sayesinde herkesin eline yepyeni bir 'süper güç' geçti. Bu da çalışanların ve genç profesyonellerin özgüvenini artırdı, 'ben de yapabilirim' kültürü ciddi anlamda genişledi.

*Kurumların ve girişimcilerin ortak gündeminde artık öğrenme ve gelişim kültürü var. Yeni kuşak girişimciler bu yaklaşımı iş yapış biçimlerine nasıl yansıtıyor?

Yeni kuşağın en büyük artısı, meraklarını sistematik öğrenmeye dönüştürebiliyor olmaları. Artık kurucular 'mentor arayışından' daha çok, yapay zeka destekli araştırma, global topluluklara girme, open-source projeleri inceleme gibi daha proaktif yollarla kendilerini geliştiriyorlar. Bir diğer güçlü refleks de hızlı iterasyon. Artık günümüzde ürün çıkarmak için aylarca beklemiyorlar aksine bugün AI araçlarıyla bir MVP'nin 48 saatte ortaya çıktığını görüyoruz. Bu çeviklik, eski kurucu profillerinde çok daha yavaştı. Kısacası yeni nesil kurucular, öğrenmeyi şirketin DNA'sına gömüyor.

*Yapay zeka, SaaS, fintech ve veri odaklı teknolojiler, iş dünyasının yönünü yeniden tanımlıyor. Bu eğilimler Türkiye'nin teknoloji vizyonunda nasıl bir etki yaratıyor?

Türkiye artık 'takip eden' değil, bazı alanlarda 'eş zamanlı üreten' bir ülke konumuna geliyor. Yapay zeka (AI) bunun merkezinde. Ürün geliştirme maliyetini dramatik biçimde düşürdü. Bu, Türkiye gibi mühendisliği güçlü ama sermayesi sınırlı ülkeler için muazzam bir fırsat. Fintech tarafında regülasyonların görece hızlı uyum sağlaması, girişimlere iyi bir zemin hazırlıyor. SaaS tarafında ise global pazarların kapısı sonuna kadar açık. Bugün Türkiye'den çıkan birçok SaaS şirketi gelirinin yüzde 70-80'ini yurt dışından elde ediyor. Veri kültürü de kurumlardan girişimlere kadar tüm iş dünyasını daha bilimsel karar almaya yöneltiyor. Bu da Türkiye'nin teknoloji vizyonunu daha stratejik ve ölçülebilir hale getiriyor.

Girişimcilikte artık hızlı büyümenin ötesinde, anlamlı ve sürdürülebilir değer üretmek önem kazanıyor.

*Türkiye'den doğan yeni nesil girişimlerin hangi alanlarda fark yaratacağını öngörüyorsunuz?

Girişimcilikte artık önemli olan yalnızca büyüme değil, ortaya konan çözümün sürdürülebilir, anlamlı ve global ölçekte karşılık bulabilmesi. Bu çerçevede önümüzdeki dönemde fark yaratma potansiyeli en yüksek üç başlık öne çıkıyor:

1- Yapay zekaya gömülü dikey çözümler: Sağlık, lojistik, hukuk, sigorta, perakende... Buralarda 'AI-native' girişimler büyük fark yaratacak. Ürünleri global rekabete çok açık.

2- SaaS + veri odaklı otomasyon: Türkiye'nin mühendislik gücü SaaS'ta çok başarılı. Workflow otomasyonu, müşteri destek sistemleri, satış teknolojileri gibi alanlarda daha çok unicorn adayı çıkacak.

3- Finansal teknolojiler ve ödeme altyapıları: Türkiye fintech'te zaten güçlü. Şimdi bu gücün global versiyonlarını görmeye başlayacağız. Ortadoğu, Avrupa ve Afrika'ya açılan Türk fintech'leri önümüzdeki 5 yılda çok belirginleşecek.

*Webrazzi'nin gözünden bakıldığında Türkiye'nin inovasyon hikayesi giderek güçleniyor. Önümüzdeki dönemde bu hikayenin kültürel kimliği nasıl bir yöne evrilebilir?

Türkiye'nin inovasyon hikayesi uzun yıllar 'krize rağmen başarı' üzerine kuruluydu. Artık bu söylem değişiyor. Yerine özgüven ve global meydan okuma kültürü geliyor. Gençler dünyayla aynı anda yarışıyor, aynı araçları kullanıyor, aynı pazarlara ürün çıkarıyor. Bu kültürün önümüzdeki dönemde daha 'tasarım odaklı', daha 'ürün zekası yüksek', daha 'global referanslı' bir kimliğe evrileceğini düşünüyorum. Ve bence en önemlisi; Türkiye hikayesini bir ülkenin değil, bir bölgenin girişimcilik merkezi olarak yazacak. Avrupa, MENA, Orta Asya üçgeninde İstanbul'un zaten doğal bir çekim merkezi olması, bu kültürel evrimin hızlanmasını sağlayacak.

(Webrazzi CEO'su Arda Kutsal)

EN ÇOK OKUNANLAR