Yapay zeka destekli teknolojiler hem verimlilik kazanıyor hem de güven, aynı zamanda da şeffaflık ve erişilebilirlik temelinde yeniden şekilleniyor. Hasar tespitinden fiyatlamaya, müşteri hizmetlerinden karar destek sistemlerine kadar yapay zeka, klasik sigorta anlayışını baştan sona dönüştürüyor. Sigortacılık, geleneksel olarak riskin hesaplandığı, süreçlerin belgeye dayalı yürütüldüğü bir alan iken; bugün yapay zeka sayesinde çok daha çevik ve kullanıcı dostu bir yapıya evriliyor. Özellikle 2020 sonrası hızlanan dijitalleşme dalgasıyla birlikte insurtech girişimleri, sigorta şirketlerinin dönüşüm sürecinde kritik bir rol üstleniyor. Türkiye'de bu dönüşüm yalnızca büyük ölçekli oyuncularla sınırlı değil; startup ekosistemindeki yenilikçi çözümler, yapay zeka teknolojilerinin sahada uygulanabilirliğini artırıyor. Artık hasar tespitleri görüntü işleme ile dakikalar içinde tamamlanıyor, fiyatlama motorları müşteriye özel çalışıyor, chatbot'lar ve dijital asistanlar 7/24 kesintisiz hizmet sunuyor. Tüm bu gelişmeler, sektörün 'daha hızlı, daha adil, daha şeffaf' olma vizyonuna hizmet ediyor. Bu gelişim yalnızca teknolojik bir dönüşüm değil. Yapay zekanın sigorta sektörüne etkisi, iş modellerinden regülasyon uyumuna, müşteri algısından küresel rekabete kadar pek çok katmanı birlikte dönüştürüyor. Dosyamızda; Türkiye insurtech ekosisteminden lider görüşlerine, yapay zeka uygulama alanlarından veri ve etik sorunlarına kadar geniş bir çerçevede bu değişimi inceliyoruz.
YAPAY ZEKA DEVREDE
Sigorta sektörü, yapay zeka ve dijital çözümlerle riskleri öngören, kişiselleştirilmiş poliçeler sunan ve müşteri deneyimini yeniden tanımlayan bir geleceğe ilerliyor. Bu dönüşüm, hasar yönetiminden prim hesaplamasına, sahtecilik tespitinden müşteri hizmetlerine kadar sektörün tüm süreçlerini yeniden şekillendiriyor.
HASAR ARTIK ANINDA TESPİT EDİLEBİLİYOR
Görüntü işleme teknolojileri, günler süren hasar tespit süreçlerini dakikalara indiriyor. Geleneksel ekspertiz süreçlerinin en büyük problemi zaman kaybıydı. Ancak yapay zeka ile donatılmış görüntü işleme sistemleri, kullanıcıların mobil cihazlarıyla ilettiği görseller üzerinden anlık analiz yaparak hasarın seviyesini belirleyebiliyor. Bu sistemler, otomatik maliyet hesaplaması ve raporlama süreçlerini de devreye sokarak manuel iş yükünü önemli ölçüde azaltıyor.
PRİM HESAPLAMASI ARTIK KİŞİYE ÖZEL
Makine öğrenmesi algoritmaları, prim hesaplamasını kişisel risk profiline göre optimize ediyor. Sigortacılıkta fiyatlama artık geçmişe dayalı sabit tarifelerle değil, anlık veri akışı ve kişiselleştirilmiş analizlerle yapılıyor. Lokasyon, sürüş alışkanlıkları, yaş ve geçmiş poliçe davranışları gibi birçok faktör bir araya getirilerek, her müşteri için özel bir fiyatlama stratejisi geliştirilebiliyor. Bu, müşteri sadakatini ve sigorta penetrasyonunu da artırıyor.
YAPAY ZEKA SAHTECİLİĞİ ÖNCEDEN SEZİYOR
Yapay zeka tabanlı modeller, sahte talepleri daha dosyanın ilk anında analiz ederek durdurabiliyor. Fraud analitiği, sigorta şirketlerinin en önemli korunma kalkanlarından biri haline geldi. Milyonlarca hasar kaydını inceleyerek öğrenen modeller, olağan dışı örüntüleri tespit ederek sistemleri anında uyarıyor. Bu sayede dolandırıcılık riski azalıyor, sigortalılar için daha adil primlendirme mümkün hale geliyor.
DİJİTAL ASİSTANLAR YENİ NESİL SİGORTACI ROLÜNDE
Chatbot'lar ve doğal dil işleme tabanlı sistemler, sigortacılıkta 7/24 erişilebilirliği mümkün kılıyor. Sigorta kullanıcıları artık teklif almak, poliçe oluşturmak, zeyil veya iptal gibi işlemleri tek tuşla dijital asistanlar üzerinden gerçekleştirebiliyor. Bu sistemler, görüşmeler sırasında elde edilen sesli ve görsel verileri analiz ederek hem kullanıcı davranışını yorumluyor hem de işlemleri yönlendiriyor. İş yükünü azaltırken müşteri deneyimini iyileştiriyor.
ETİK VE REGÜLASYON, TEKNOLOJİNİN SINIRLARINI BELİRLİYOR
Kişisel Verileri Koruma Kurumu (KVKK) başta olmak üzere yerel ve uluslararası düzenlemeler, yapay zeka modellerine yön veriyor. Sigorta sektöründe kullanılan yapay zeka sistemlerinin başarılı olabilmesi, yalnızca teknik performansla değil, aynı zamanda etik ilkelere bağlılıkla mümkün. Veri anonimleştirme, şeffaflık, açıklanabilirlik ve denetlenebilirlik gibi ilkeler, yapay zekanın güvenli kullanımını mümkün kılıyor. Avrupa'daki Yapay Zeka Yasası (AI Act) gibi düzenlemeler, Türkiye'de geliştirilecek modeller için de referans kabul ediliyor.
TÜRKİYE'DEN DOĞAN ÇÖZÜMLER KÜRESEL PAZARA HAZIRLANIYOR
Yerli teknoloji girişimleri, yapay zeka temelli çözümlerle global insurtech arenasında konumlanmaya başladı. Türkiye'de geliştirilen birçok insurtech çözümü, Avrupa ve Orta Doğu pazarları başta olmak üzere uluslararası pazarlarda kabul görecek teknik olgunluğa erişmiş durumda. Geliştirilen sistemler, hem yerel regülasyon bilgisine hem de küresel rekabet gücüne sahip olmasıyla dikkat çekiyor. Bu da Türkiye'nin teknoloji ihracat potansiyelini güçlendiriyor.
SİGORTACILIĞIN YENİ DİJİTAL PARADİGMALARI: YAPAY ZEKA İLE 2025 YOL HARİTASI
Yapay zeka, sigorta sektörünü yalnızca otomatikleştirmiyor; müşteri deneyiminden risk analizine, etik uyumdan küresel ölçeklenebilirliğe kadar her alanda köklü bir dijital paradigma değişimi sunuyor. 2025 ve sonrası, veri odaklı kararların yön verdiği akıllı sigortacılığın yükselişine sahne olacak. EY'nin 'NextWave Insurance Outlook' 2025 raporunda belirtildiği üzere, teknolojiyi iş stratejisine entegre eden kurumlar yalnızca dönüşüme ayak uydurmakla kalmayacak, dönüşümün kendisini yönetecek. Farklı bir ifadeyle teknolojiyi stratejiyle bütünleştirenler kazanacak. Daha düşük maliyet, daha iyi müşteri deneyimi ve daha doğru risk tahmini mümkün. Ancak bu dönüşümün vizyoner liderlik ve regülasyon dostu bir stratejiyle sürdürülebilir hale geleceği unutulmamalı. İşte sigortacılık sektörünün yarınına yön verecek 12 trend ise bu bakış açısını destekliyor.
1. Yapay zeka, sigortacılığın şekillendirici gücü olmaya devam ediyor
Forrester'ın 2025 yılına ait 'Predictions: Insurance' başlıklı raporuna göre, sigorta sektöründe yapay zeka yatırımları artıyor ancak sektör henüz bu teknolojiden maksimum verimi alabilmiş değil.
* Sigorta teknolojisi yatırımlarında yüzde 8'lik büyüme öngörülüyor.
* Şirketlerin sadece yüzde 5'i yapay zekadan doğrudan gelir elde edebiliyor.
* Yapay zeka; eksperlik, underwriting ve fiyatlama gibi operasyonlara entegre ediliyor.
2. Küçük Dil Modelleri (SLM) ile açıklanabilir yapay zeka dönemi
Deloitte'un 'Tech Trends 2025' raporu, büyük dil modelleri yerine küçük ve özelleştirilebilir modellerin sektörde daha fazla benimseneceğini gösteriyor.
* SLM'ler, düşük maliyetle yüksek doğruluk sunarak süreçleri hızlandırıyor.
* Açıklanabilir yapay zeka (explainable AI), sigorta kararlarının şeffaflığını artırıyor.
* Bu teknoloji; fiyatlama, fraud tespiti ve müşteri yönetiminde yeni standartlar oluşturuyor.
3. Türkiye'den yükselen insurtech girişimleri küreselleşiyor
Gallagher Re'nin 2025 2. Çeyrek Küresel Insurtech raporunda, Türkiye merkezli girişimlerin Avrupa ve MENA pazarlarına açılma potansiyeli özellikle vurgulanıyor.
* 2025 itibarıyla küresel insurtech yatırımları 60 milyar doları geçti.
* Bu yatırımların yüzde 25'i yapay zeka temelli çözümlere yöneldi.
* Türkiye merkezli şirketler, ölçeklenebilir teknoloji altyapısıyla dikkat çekiyor.
4. Sentetik veriler ve Agentic AIile sigortada otonom sistemler
Forrester'ın 2025 yılı 'Top Emerging Technologies' araştırması, sigortacılığın yalnızca otomasyona değil, aynı zamanda otonom karar sistemlerine geçtiğini ortaya koyuyor.
* Agentic AI sistemleri, süreçleri kendi başına yönetebilen yapay zeka ajanlarıdır.
* Sentetik veriler, gizliliği koruyarak yapay zeka eğitimini mümkün kılıyor.
* Bu teknolojiler, etik ilkelere uyumlu, denetlenebilir sistem altyapıları sunuyor.
5. Etik yapay zeka: Güvenin temeli
Uluslararası Sigorta Denetçileri Birliği (IAIS), 2025 yılı ortasında yayımladığı raporda, yapay zekanın karar alma süreçlerine dahil edilmesinin etik denetimi zorlaştırdığını vurguluyor.
* Yapay zeka ile operasyonel verimlilik artsa da risk denetimi güçleşiyor.
* Kurumların, KVKK benzeri düzenlemelere uyumlu sistemler kurması gerekiyor.
* Güçlü bir denetim çerçevesi olmadan yapay zeka sürdürülebilir değil.
6. NLP ile sigorta belgeleri ve müşteri talepleri yeniden tanımlanıyor
2025 yılında ArXiv.org'da yayımlanan 'NLP in Commercial Insurance' adlı akademik makale, doğal dil işleme teknolojilerinin sigorta belgeleri üzerinde etkisini ortaya koyuyor.
* Poliçeler ve müşteri talepleri, NLP ile yapılandırılmış verilere dönüştürülüyor.
* Duygu analizi ve segmentasyon, yapay zeka destekli stratejileri güçlendiriyor.
* Underwriting ve hasar tespiti süreçleri hız ve doğruluk kazanıyor.
7. AI, ML, IoT, blok zinciri ve No-Code dalgası ile yeni değer zinciri
CB Insights'ın 2025 yılı InsurTech değerlendirmesine göre, sigorta şirketleri artık sadece ürün değil, bir deneyim platformu sunmayı hedefliyor.
* Yapay zeka ve makine öğrenmesi tüm süreçlere entegre ediliyor.
* IoT cihazları ve UBI modelleri, dinamik poliçeler oluşturuyor.
* Blok zinciri ve akıllı sözleşmeler ile parametre bazlı ödeme sistemleri devreye giriyor.
* Low-code / no-code altyapılar, inovasyon hızını artırıyor.
8. Veride doğruluk, yapay zekanın başarısını belirliyor
Capgemini'nin 'World InsurTech Report 2025' verilerine göre, güçlü veri mühendisliği altyapısı olmadan AI çözümleri beklenen performansı gösteremiyor.
* Veri temizliği ve tarafsızlık, yapay zekanın güvenilirliğini doğrudan etkiliyor.
* Kişisel verilerin korunması, regülasyon uyumu ile birlikte ele alınmalı.
* Doğru veriyle müşteri davranışı daha iyi analiz edilerek riskler optimize ediliyor.
9. IoT ve Telematik ile gerçek zamanlı risk değerlendirmesi
Deloitte'un 2025 'Future of Usage-Based Insurance' raporu, UBI sistemlerinin IoT cihazlarıyla birlikte yaygınlaştığını ortaya koyuyor.
* Araç içi telematik sistemleri sürüş alışkanlıklarına göre prim belirliyor.
* Akıllı ev ve giyilebilir teknolojiler, bireysel davranışları analiz ediyor.
* Siber güvenlik ve veri mahremiyeti artık temel gündem maddeleri arasında.
10. Blok zinciri ile parametrik sigorta dönemi
World Economic Forum ve BCG'nin 2025 tarihli 'Blockchain in Insurance' ortak çalışmasında, blok zinciri teknolojilerinin sektörde güven ve hız kazandırdığı vurgulanıyor.
* Fırtına gibi doğal afetlerde otomatik ödeme sunan parametrik sigorta sistemleri geliştiriliyor.
* Sahtekârlık tespiti ve hızlı ödeme sistemleri doğrudan blok zinciri ile yürütülüyor.
* Ancak standart eksikliği ve teknik entegrasyon, hâlâ büyük bir engel.
11. Low-Code / No-Code ile hızlı dijitalleşme
Gartner'ın 2025 yılı 'Strategic Technology Trends' raporuna göre, sigorta sektöründe uygulamaların yüzde 70'i low-code sistemlerle geliştirilecek.
* Teknik bilgiye sahip olmayan çalışanlar da uygulama geliştirebilecek.
* Müşteri portalları, otomasyon sistemleri ve prototiplemeler bu sistemlerle yapılacak.
* Ancak veri güvenliği, entegrasyon ve sürdürülebilirlik hala en büyük sınav.
12. Dijital sigortacılıkta altyapı modernizasyonu
Accenture'ın 'Modern Insurance Core Systems' 2025 raporu, sektördeki BT dönüşümünü detaylandırıyor.
* Ana bilgisayar sistemlerinden bulut mimarisine geçiş kaçınılmaz hale geldi.
* DevOps ve CI/CD yaklaşımları ile ürün pazara çıkış süreleri kısalıyor.
* Ertelenen modernizasyon teknik borç yaratıyor ve inovasyonu sekteye uğratıyor.