PERYÖN Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Eylem Derya Özgür, dijital dönüşüm çağında liderlik kavramını Platin için şöyle değerlendirdi:

"*Bana göre inovasyon 'değer yaratan yenilik' demek. Burada kritik olan yeni olmasından ziyade, değer yaratması ve bu değerin benimsenmesi. Liderin önceliği, ekibini yaratılacak değeri göstererek bu dönüşümün gerekliliğine inandırmak, ortak bir amaç etrafında yön göstermek olmalı

*Teknoloji, işin 'nasıl'ını değiştiriyor; ama 'neden'ini hâlâ insan belirliyor. Yapay zeka süreçleri hızlandırabilir, ancak insanın yaratıcılığını, merakını, sezgisini ve vicdanını ikame edemez. Teknolojiyi insanın yerini alan değil, insanın etkisini büyüten bir araç olarak konumlandırmamız gerek. Sürekli öğrenme ve yeniden beceri kazanmanın kurum kültürünün temel unsurlarından biri olması artık çok daha önemli.

*Çeşitliliği ve kapsayıcılığı teşvik etmek için liderin psikolojik güven ortamı kurması, yani fikirlerin yargılanmadığı, hataların öğrenme fırsatı olarak görüldüğü bir kültür inşa etmesi gerekir. 'Biz' duygusunu güçlendiren, kimseyi çemberin dışında kalmış hissettirmeyen, kapsayıcı bir dil kullanması, disiplinler ve kuşaklar arası iş birliğini desteklemek için mentorluk köprüleri, gönüllü grupları gibi iş birliği fırsatları oluşturması önemli. Kapsayıcılık yalnızca bir insan kaynakları politikası değil, kurum kültürünün sürdürülebilirliği için gerekli bir liderlik becerisi de aynı zamanda. Ben çeşitliliği ve kapsayıcılığı yalnızca yönetim stratejisi olarak değil, kurumları geleceğe taşımak için olmazsa olmazlardan biri olarak tanımlıyorum.

*Mükemmeliyet çoğu zaman ilerlemenin düşmanı, doğru noktada 'yeterince iyi' demesini becerebilmek, tıkanmaları ve vazgeçmeleri önleyip gelişimin devamını sağlıyor. Yapacağınız ek bir birim katkının yaratacağı sonuç farkına değer mi, değmez mi? Pratik bir kontrol noktası bu olabilir. Liderlik bir yanıyla da önemli olanı seçmek, o önemli olan bir seferinde hız iken, diğerinde teknik kalite, öbüründe iletişim derinliği olabilir.

*Sürdürülebilir inovasyonun önündeki en büyük engel, alışkanlıklar. Kurumlar çoğu zaman süreçlerini değil, düşünme biçimlerini dönüştürmekte zorlanıyor. Süreci başlatmak için ilk üç adım şunlar olmalı: Fikirlerini özgürce ifade edebildikleri bu amaca yönelik yarışma, atölye, vb görünür platformlar oluşturmak, liderlerin yeni konuları gündeme getirmesini ve o konularda doğru sorularla ekibi cesaretlendirmesini sağlamak, üçüncüsü de teknik donatı, zaman ve eğitim için makul bir kaynak ayırarak sürekli gelişim ortamı yaratmak."