Tüm bu yorgunlukların bir yansıması olarak ortaya çıkan bir trend var; deinfluencing. 10 yıldır kitleleri yeni ürün ve deneyim satın almaya yönlendiren influencer'lar bu kez satın almamayı tavsiye ediyor. Deinfluencing hareketinin bu sene tüketici yorgunluğuna panzehir bir trend olacağını belirten Unilever'ın Beauty & Wellbeing kategorilerinden sorumlu CMO'su Natali Kasap, insanların daha bilinçli harcamalar yapmasını teşvik ederek influencer iletişimini daha şeffaf ve otantik hale getirdiğine dikkat çekiyor. Bunun, markalar için güçlü bir fırsat olduğuna değinen Kasap; Elidor olarak bu dönüşümü şeffaf ve bilinçli iletişim kurmak için bir fırsat olarak gördüklerini, geniş ürün portföyünü, tüketicilerin 'neden almalısınız ya da neden almamalısınız' sorularına yanıtlar verecek şekilde sadeleştirdiklerini ve içeriklerini bu doğrultuda yapılandırdıklarını belirtiyor.
SADE AMA İHTİYAÇLARA CEVAP VEREN BİR DENEYİM
Kasap, bugünün 'challenge eden' insan profiline yanıt vermek için inovasyon, dijitalleşme ve sürdürülebilirliği stratejik öncelik olarak değerlendirdiklerini belirterek sözlerini sürdürüyor: "İleri teknoloji ürünlerimizle kişiselleştirilmiş çözümler sunarken, zamansız güzellik anlayışımızla karar süreçlerini kolay hale getiriyoruz. Dijitalleşme, inovasyon ve sürdürülebilirliği bir araya getirerek sade ama ihtiyaçlara cevap veren bir deneyim sağlıyoruz. Amaç odaklı kampanyalar ve bilime dayalı ürünlerle insanları gereksiz içerik yükünden uzaklaştırıyor, doğru seçim yapmalarına destek oluyoruz."
HİPER YORGUNLUK ÇAĞI
Maruz kaldığımız on binlerce reklamın yarattığı reklam yorgunluğu, günümüzün büyük bir kısmına eşlik eden platformların getirdiği sosyal medya yorgunluğu, uzun listeler arasında ne yiyeceğimizi seçemediğimizde baş gösteren menü yorgunluğu ve hepsinin nihayetinde gelen hiper yorgunluk.
(Unilever'ın Beauty & Wellbeing kategorilerinden sorumlu CMO'su Natali Kasap)