Biyoteknoloji Sanayicileri Derneği (BİYOSAD) ve Biyoteknoloji Vadisi Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Ercan Varlıbaş, biyoteknolojinin tarım sektörü açısından önemini ve Biyoteknoloji Vadisi'nin çalışmalarını Platin'e anlattı:
Biyoteknoloji, tarım sektöründe büyük dönüşümler sağlıyor. Tarımda, bitki ve hayvan üretimini daha verimli, sürdürülebilir ve dayanıklı hale getirmek, biyoteknolojinin sunduğu imkanlarla mümkün oluyor. Bu faktörler, tarımsal alan bakımından kısıtlı olan dünyamız için gerçekten hayati öneme sahip yenilikçi çözümler sunuyor. Sürdürülebilir tarım uygulamalarındaki rolü, gerçekten hayati bir öneme sahip olan biyoteknoloji, kimyasal pestisit ve gübre kullanımını azaltarak çevremizi korumaya; doğal ekosistemlerimizi dengede tutmaya imkan tanıyor. Ayrıca, su kıtlığına karşı daha az su tüketen bitkilerin geliştirilmesi ve iklim dostu tarım tekniklerinin benimsenmesi, çevresel sürdürülebilirliğe katkı sağlıyor. Biyoteknoloji sayesinde ayrıca biyolojik çeşitliliği koruyabiliyoruz; gen bankaları oluşturarak yerel bitki türleri ve özelliklerini muhafaza edebiliyoruz. Bu faktörler, gıda güvenliğini artırmak ve yerel toplulukların tarımsal sürdürülebilirliğine katkı sağlamak açısından gerçekten çok değerli. Türkiye'de bu alanda yapılan girişimler, ülkemizi dünya biyoteknoloji sahnesinde önemli bir aktör haline getiriyor ve gelecekte pek çok fırsat sunuyor.
ZİRAİ DONA KARŞI DA ETKİLİ OLABİLİR
Biyoteknoloji, zirai don gibi iklimsel stres etmenlerine karşı bitkilerde daha fazla dayanıklılık sağlama potansiyeline de sahip. Don gibi ekstrem hava koşullarına dayanıklı bitki türlerinin geliştirilmesi, çiftçilerin iklim değişikliğiyle mücadelede daha donanımlı hale gelmelerine yardımcı olmaktadır. Ayrıca tarımda kullanılan kimyasalların azaltılması, ürün güvenliği ile tüketici sağlığını koruyor ve karbon ayak izini küçültüyor. Biyoteknoloji, kaynak tüketiminin optimize edilmesine olanak vererek maliyeti düşürüyor ve ekolojik ayak izini azaltıyor. Türkiye'nin teknolojik kapasitesinin artırılmasına katkı sağlayan Biyoteknoloji Vadisi, biyoteknoloji uygulamalarını teşvik ederek bu alandaki öncü çalışmaları destekliyor.
BİYOTEKNOLOJİ VADİSİ'NDE 30 TARIM FİRMASI OLACAK
Gelecek dönemlerde, tarımda biyoteknolojinin çok daha geniş çaplı uygulama alanları bulacağını öngörüyorum. Gen düzenleme, CRISPR gibi teknolojilerle kişiselleştirilmiş tarım sistemleri oluşturulacak ve hassas tarım metotları en üst düzeye ulaşacak. Yapay zeka ile entegre edilen biyoteknoloji, üretim süreçlerini daha verimli hale getirerek veri analizi üzerinden öngörülebilirlik sağlayacaktır. Ekonomik yatırımların da bu alandaki büyümeyi desteklemesiyle, biyolojik çeşitliliği koruyan ve genetik kaynakları optimize eden projeler geliştirilecektir. İnsanlar, kaynaklarını sınırsız bir döngüsel büyüme modeliyle geliştirecek ve kaynak israfı en aza inecek. Biyoteknoloji Vadisi, bu çerçevede geliştirilecek projelerle Türkiye'de ve dünyada sürdürülebilir tarım uygulamalarına öncülük etmeye hazırlanıyor. Biyoteknoloji Vadisi içerisinde yer alan 160 üye firmamızdan 30'u biyoteknoloji alanında tarımla ilgili faaliyet gösteren firmalar. Dolayısıyla Biyoteknoloji Vadisi'nde tasarlanan projelerle iklim değişikliğine dayanıklı bitki türleri geliştirilerek zirai don gibi iklimsel stres faktörlerine karşı daha dirençli tarım sistemleri oluşturulacak. Ayrıca, vadinin inovasyon yeteneği sayesinde biyoteknoloji alanında elde edilen başarılar, dünya genelinde benzer çalışmalara kılavuz olacak nitelikte olacak. Bu bağlamda, Türkiye'nin rolü daha da büyüyerek, ülkemiz tarımdaki biyoteknolojik ilerlemelerin liderlerinden biri haline gelecek.
(Biyoteknoloji Sanayicileri Derneği ve Biyoteknoloji Vadisi Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Ercan Varlıbaş)