Hayattaki en temel gayesini 'her canlıya dokunabilmek' olarak ifade eden, "Hayata dair düşüncelerim her zaman umutla şekilleniyor çünkü ne olursa olsun yaşamak, üretmek ve iyileştirmek için elimizde bir fırsat olduğuna inanıyorum" diyen Sedakat Özgür Anlar; çalışma hayatına 90'lı yılların başında Cumhuriyet'in ilk kuşak sanayicilerinden değerli babası Sadık Özgür'ün kurduğu Kale Kilit Endüstri Holding'de başladı. Şu an ise iş yaşamına Sentra Gayrimenkul Yönetim Kurulu Başkanı olarak devam eden Sedakat Özgür Anlar; bizi Beylerbeyi'ndeki evinde misafir ederek tüm sorularımıza içten yanıtlar vedi. Sedakat Hanım; sanatla, doğayla ve hayvanlarla kurduğu ilişkide çok nahif ve özel hissiyatlar taşıyan ve bunu da ifade etmekten, paylaşmaktan çekinmeyen biri. Sizi tüm bunları ve dahasını konuştuğumuz sohbetimizle baş başa bırakıyoruz.
"HAYATA DAİR DÜŞÜNCELERİM HER ZAMAN UMUTLA ŞEKİLLENİYOR"
*Nasılsınız Sedakat Hanım? Şu ara hayata, gündeme ve yaşama dair neler düşünüyorsunuz, kafanızı neler meşgul ediyor?
Hayata dair düşüncelerim her zaman umutla şekilleniyor. Çünkü ne olursa olsun yaşamak, üretmek ve iyileştirmek için elimizde bir fırsat olduğuna inanıyorum. Ancak bugünün dünyasında umut kadar sorumluluk duygusunu da güçlü bir şekilde taşımak gerektiğini düşünüyorum. Gerek iş gerekse sosyal yaşamlarımızda her gün yaşadığımız farklı belirsizlikler olsa da sağlam adımlar atmak ve bu adımların ardında gerçek bir değer bırakabilmek benim için öncelik. Her sabah, sadece bugünü değil, yarını da daha iyi inşa edebilmek için ne yapabilirim sorusuyla güne başlıyorum.
"EN KEYİF ALDIĞIM ŞEYLERİN BAŞINDA DOĞAYLA TEMAS GELİYOR"
*İş dışında neler yapmaktan keyif alırsınız, hobileriniz, tutkularınız ve alışkanlıklarınız nedir?
İş hayatının yoğun temposu içinde ruhumu besleyen uğraşlara yönelmenin benim için büyük bir denge unsuru olduğunu söylemeliyim. En keyif aldığım şeylerin başında doğayla temas geliyor. Bitkilerle ilgilenmek, toprağa dokunmak, bir tohumun filizlenip zamanla büyümesine tanıklık etmek beni çok heyecanlandırıyor. Evimin bahçesinde kurduğum serada günlük sebze ihtiyacımızı büyük ölçüde karşılıyorum. Domatesten salatalığa soframıza gelen birçok ürünü kendi emeğimle yetiştirmek beni mutlu ediyor. Ata tohumlarını özenle saklıyor, doğanın döngüsüne saygı duyarak üretmenin keyfini yaşıyorum. Bu yıl içinde topraksız tarıma geçme hayalim var. Hayvanlara karşı ise ayrı bir hassasiyetim olduğunu söylemeliyim. Minik kalpleriyle hissettirdikleri aidiyet sevgi ve bağlılık gerçekten büyüleyici. Bahçemde iki Sivas kangalım, evimin içinde bana eşlik eden bir köpeğim ve bahçemi yuva olarak benimsemiş minik bir kedim var. Onlara yalnızca birer canlı olarak değil, hayatımın birer parçası olarak bakıyorum. Verdikleri karşılıksız sevgi, hayatıma tarifsiz bir huzur katıyor. Bir süredir İtalyanca dersi alıyorum. Benim için yeni bir dil öğrenmek yalnızca kelimeleri değil, başka bir kültürü, bakış açısını ve yaşam tarzını da tanımak anlamına geliyor. Bu da günlük rutinim içinde bana ayrı bir motivasyon sağlıyor. Tüm bunların yanı sıra, sanatla kurduğum ilişkinin de yaşamımda önemli bir yeri olduğunu paylaşmak isterim. Resim yapmak, düşüncelerimi ve duygularımı tuval üzerinden dışa yansıttığım bir ifade biçimi. Daha önce kişisel sergiler açmış biri olarak, sanatın iyileştirici ve dönüştürücü gücüne her zaman inanıyorum. Renklerle kurduğum bu içsel bağ, bana hem özgürlük hem de derin bir dinginlik sunuyor.
"AİLE BENİM İÇİN DEĞERLERİMİN KÖKLENDİĞİ EN TEMEL ALAN"
*Ailenizle ilişkiniz ve diyaloğunuz nasıl? Onlarla neler yapmaktan keyif alırsınız?
Aile, benim için yalnızca bir bağ değil; değerlerimin köklendiği en temel alan. Her ne kadar iş hayatı yoğun geçse de ailemle geçirdiğim vakit benim için en kıymetlisi. Çocuklarım şüphesiz hayatımın en büyük motivasyonu. Onlarla geçirdiğim her an hem öğretici hem dönüştürücü. Şu an her ikisi de yurt dışında, kendi hayat yolculuklarını cesaret ve azimle sürdürüyorlar. Fiziksel mesafeler bazen uzun görünse de aramızdaki bağ çok güçlü. Onların kendi ayakları üzerinde durduğunu görmek, hayatımdaki en büyük gurur ve ilham kaynağı. Eşimle birlikte vakit geçirmekten ise çok keyif alıyorum. Yeni yerler keşfetmek, farklı lezzetleri deneyimlemek ya da sadece bir yürüyüşe çıkmak. Bizim için en özel zamanlar, sade ama gerçek anlar. Hayatın içinde kendimize ait yaratabildiğimiz küçük anlar bizi hem besliyor hem de yıllar içinde biriktirdiğimiz özel anılara yenilerini ekliyor.
*Çocuklarınıza küçüklüklerinden beri tekrar tekrar öğütlediğiniz konular var mı?
Elbette var. Bir anne olarak çocuklarımın hayata olan bakışlarını iyi niyetle şekillendirmelerini çok önemsiyorum. Bu nedenle onlara her zaman 'İyi niyetle başlayın, her şeyi iyi düşünün ve iyi konuşun' öğütünde bulundum. Diğer yandan hayatın kararlarla örülü bir yolculuk olduğunu bildikleri için onlara hep şunu hatırlattım: Bu sizin hayatınız. Ne karar verirseniz verin, ben daima arkanızdayım. Ama siz de aldığınız kararların arkasında durmayı bilin. En çok tekrar ettiğim bir diğer cümle ise şu: Her şeye tutkuyla başlayın. Tutku varsa, sonunda mutluluk da olur.
*20'li yaşlardaki kendinize ne söylemek isterdiniz?
Hayatın ritmi senden hızlı koşuyor gibi görünebilir ama aslında her şey, olması gereken zamanda oluyor. Hayatı yudum yudum iç, acele etme.
"SADAKAT VE LİYAKAT BENİM İÇİN ÇOK KIYMETLİ"
*Karakterinizde en öne çıkan özellik nedir?
Sadakat ve liyakat benim için çok kıymetli. Diğer yandan çok koruyucu ve kollayıcı bir yapım var. Vicdanlı ve vefalı olmak karakterimde öne çıkan özelliklerimin arasında ve bu özelliklerimi elbette çok seviyorum.
*Elinizde herkese ulaşacak bir mesaj olsaydı bu ne olurdu?
Hayatı ertelemeyin. Kendiniz için iyi olanı beklemek yerine, onun için harekete geçin. Küçük mutlulukları fark edin çünkü aslında hayat dediğimiz şey; tam da o küçük ama anlamlı anların toplamı. Ve ne olursa olsun, kendinize inanın. Çünkü insanın kendisine duyduğu inanç, hayat yolculuğunda karşılaştığı tüm zorluklardan daha büyük bir güçtür.
"KALE KİLİT ENDÜSTRİ HOLDİNG, DEĞERLERLE YOĞRULMUŞ BİR OKUL GİBİYDİ BENİM İÇİN"
*İş hayatınıza Kale Kilit Endüstri Holding ile başladınız. Kale Kilit Endüstri Holding çok köklü bir holding. Hem holdingin sizdeki karşılığından hem de buradaki çalışma hayatınızdan bahseder misiniz?
Çalışma hayatıma 90'lı yılların başında Cumhuriyet'in ilk kuşak sanayicilerinden babam Sadık Özgür'ün kurduğu Kale Kilit Endüstri Holding'de başladım. Bu yalnızca bir iş başlangıcı değil; aynı zamanda değerlerle yoğrulmuş bir okul gibiydi benim için. Kale Kilit Holding'in Türkiye sanayisine kattığı vizyon, üretim disiplini ve iş ahlakı, benim de mesleki duruşumu şekillendiren temel unsurlar oldu. Kurumsal yönetimin nasıl inşa edildiğini, bir markanın nasıl büyütüldüğünü, krizlerle nasıl baş edildiğini birebir yaşayarak öğrendim. Bugün hangi sektörde, hangi görevde olursam olayım; karar alma süreçlerimde, ekip yönetimimde, kriz anlarındaki reflekslerimde hep o yılların izi var.
"KURUM OLARAK İSTİKRARLI ADIMLARLA BÜYÜMEYİ HEDEFLİYORUZ"
*Sentra Gayrimenkul Yatırım'da çalışmalarınız nasıl gidiyor, kısaca bahseder misiniz?
AVM ve perakende alanlarında faaliyet gösteren şirketimiz, gayrimenkul yatırımları planlanmış ve portföyündeki projeleri sürekli geliştirerek sürdürülebilir bir büyüme sağlama hedefiyle hizmet veriyor. Portföyümüzde Türkiye'nin ilk ve köklü AVM'lerinden biri olan Kale Outlet Center'ın yanı sıra Düsseldorf'a bağlı Velbert kasabasında yatırımı ve dönüşüm planlaması devam eden 10 dönümlük tarihi bir kilit fabrikası ile farklı büyüklüklerde ticari gayrimenkuller yer alıyor. Şirket olarak çalışanlarımız ve iş ortaklarımızla birlikte 200 kişiye yakın istihdam sağlarken, mülk sahibi olarak yönetimini kendimizin yaptığı Kale Outlet Center'daki çalışanlarla istihdama olan etkimizin 1.000 kişinin üzerinde olduğunu söyleyebilirim. Kurum olarak Türkiye ve dünyanın bulunduğu ekonomik konjonktürü yakından izleyerek, kısa vadede öncelikle uzmanı olduğumuz alanlarda istikrarlı adımlarla büyümeyi ve portföyümüzdeki varlıkları stratejik yatırımlarla güçlendirmeyi hedefliyoruz.