Enerji

28 Ağustos 2025 09:38

Türkiye'nin rüzgar enerjisinde yükselişi: 2025 dönüm noktası

2025, sadece bir takvim yılı değil; küresel dengelerin yeniden şekillendiği, enerji denkleminde yeni satır başlarının yazıldığı bir dönüm noktası olarak karşımızda duruyor. Türkiye olarak bu küresel geçiş sürecinde hem riskleri hem de fırsatları yakından takip ediyoruz. 2025 yalnızca bir hedef yılı değil, aynı zamanda 2035'e giden yolun temelinin atıldığı yıl olacak.

Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği (TÜREB) Başkanı Dr. İbrahim Erden, Türkiye'nin rüzgar enerjisindeki son durumunu ve yatırım hedeflerini Platin'e şöyle değerlendirdi.

Türkiye olarak rüzgar enerjisi kapasitesinde Avrupa'da altıncı, dünya genelindeyse on birinci sırada yer almaktan büyük bir gurur duyuyoruz. Rüzgar enerjisi alanında kaydettiğimiz ilerlemeler, sürdürülebilir enerjiye geçiş sürecimizde oldukça kritik bir yer tutuyor. 2024 yılı itibarıyla ülkemizin rüzgar enerjisi kurulu gücü 13.7 GW seviyesine ulaşmış durumda ve yıl boyunca sisteme 1.3 GW'lık yeni kapasite eklendi. Bu gelişmeler, Türkiye'nin rüzgar enerjisinde istikrarlı ve güçlü büyümesini bir kez daha ortaya koyuyor.

80 MİLYAR DOLARLIK YATIRIM HEDEFİ

Yıl boyunca elde edilen verilere göre, ülkemizin toplam elektrik üretiminin ortalama yüzde 11,34'ü rüzgar enerjisinden sağlandı. Bu oran, yenilenebilir enerjiye verdiğimiz önemin açık bir göstergesidir. Toplam kurulu gücümüz 118 GW seviyesine ulaşırken, bunun yaklaşık yüzde 60'ı yenilenebilir enerji kaynaklarından oluşuyor. 2035 yılına kadar güneş ve rüzgar enerjisine dayalı toplam kurulu gücümüzü 120 GW seviyesine taşımayı ve bu hedef doğrultusunda 80 milyar dolarlık bir yatırım gerçekleştirmeyi planlıyoruz. Avrupa ölçeğinde değerlendirildiğinde; kurulu güç açısından altıncı sırada yer alıyoruz. Bu konum, Türkiye'nin Avrupa'da rüzgar enerjisi alanında önemli bir oyuncu haline geldiğini gösteriyor. 2035 yılına kadar rüzgar enerjisinde 48 GW'lık kurulu güce ulaşma hedefimiz, her yıl yaklaşık 5 GW'lık yeni kapasitenin devreye alınmasını gerektiriyor. Bu stratejik hedef, çevresel sürdürülebilirliğin sağlanması ve enerji arz güvenliğinin artırılması açısından önem taşıyor. 2024 yılı, özellikle depolamalı rüzgar enerjisi projeleri açısından önemli bir dönem oldu. Önceki yıllarda tahsisi yapılmış yaklaşık 19 GW'lık projeyle birlikte, toplam proje stokumuz 25 GW'ı aşmış durumda. Bu projeler, önümüzdeki dönemde sistem esnekliği ve enerji arz sürekliliği açısından kritik bir avantaj sağlayacaktır. Bölgesel dağılıma baktığımızda Marmara Bölgesi 6 GW'ı aşan kapasitesiyle ilk sırada yer alırken, Ege Bölgesi de 4 GW'ın üzerinde kapasiteyle ikinci sırada yer alıyor. İl bazında İzmir, Balıkesir, Çanakkale, İstanbul ve Manisa en yüksek kurulu güce sahip şehirler olarak öne çıkıyor. Depolamalı projelerde ise Tekirdağ, Kırklareli, Edirne, Antalya ve Eskişehir ön sıralarda yer alıyor.

YASAL VE İDARİ DÜZENLEMELER TAKİP EDİLİYOR

Rüzgar enerjisi sektörünün büyümesini sürdürülebilir kılmak adına yasal ve idari düzenlemeleri yakından takip ediyoruz. 2024 yılı boyunca sektörün gelişimini destekleyecek önemli adımlar atıldı. 'Süper İzin Kanunu', yapı denetiminin kaldırılması, orman izinlerinin sadeleştirilmesi ve TEA süreçlerinin hızlandırılması gibi düzenlemeler sektöre büyük ivme kazandırdı. Haziran ayı içerisinde TBMM Başkanlığı'na sunulan ve 2025 yılı içerisinde yürürlüğe girmesi beklenen yeni kanunun, özellikle izin süreçlerinde büyük bir kolaylık sağlayacağına ve projelerin hayata geçme süresini önemli ölçüde kısaltacağına inanıyoruz.

YERLİLİK ORANI YÜZDE 70'İ AŞTI

Ayrıca, sektörümüzde yerli üretim oranlarının artması da büyük bir memnuniyet kaynağı. Bugün rüzgar enerjisi santrallerimizde yerlilik oranı yüzde 70'in üzerine çıkmış durumda. Kule, kanat ve jeneratör gibi kritik bileşenlerdeki bu yüksek yerlilik oranı, yalnızca dışa bağımlılığı azaltmakla kalmıyor; aynı zamanda Türkiye'nin bu alandaki teknolojik kapasitesini ve rekabet gücünü de gözler önüne seriyor.

(TÜREB Başkanı Dr. İbrahim Erden)

EN ÇOK OKUNANLAR