Bienalin, 'kendini koruma' ve 'gelecek olasılıkları' temaları etrafında şekillenen ilk ayağında, 30'u aşkın ülkeden 47 sanatçının eserleri Beyoğlu-Karaköy hattında yer alan sekiz farklı mekanda sergilenecek. Bienalde sergilere, performanslar ve film gösterimlerinden oluşan bir kamusal program eşlik edecek.
Küratör Christine Tohmé tarafından Üç Ayaklı Kedi başlığıyla kurgulanan bienalin ilk ayağı, 20 Eylül - 23 Kasım 2025 tarihleri arasında, İstanbul'un Beyoğlu Karaköy hattında yer alan sekiz farklı mekanda bienal sponsoru Koç Holding'in katkılarıyla ücretsiz olarak ziyaret edilebilecek. Bienalin ilk ayağına davet edilen 47 sanatçı; atölye ziyaretleri ile sanatçı buluşmalarının yapıldığı ve 31 Ekim -15 Aralık 2024 tarihleri arasındaki açık çağrıya gelen dosyaların değerlendirildiği kapsamlı bir araştırma sürecinin sonucunda belirlendi. Açık çağrı süreci, 18. İstanbul Bienali'nin küratoryal araştırma sürecinin en önemli adımlarından biri oldu. Küratör Christine Tohmé üç ay boyunca 105 ülkeden yaklaşık bin 500 sanatçının başvurusunu inceledi ve ardından serginin kavramsal çerçevesiyle örtüştüğünü düşündüğü isimlerle görüşmeler yaptı. Bienalin ikinci ayağı 2026 yılında İstanbul Bienali Akademisi'nin kurulması ve sanat inisiyatiflerinin katılımıyla düzenlenecek kamusal programlarla devam edecek. Bienal 2027'deki üçüncü ve son ayağı ise gerçekleştirilecek atölyeler, performanslar ve nihai bir sergiyle tamamlanacak.
Bienal küratörü Christine Tohmé, bienal için kaleme aldığı kavramsal çerçeve yazısında üç ayakta tamamlanacak bu bienali bir kediye benzettiğini belirtiyor ve devam ediyor: "Giderek hızlanan yıkım, zorunlu göçler ve önü alınamayan krizler tüm ufukları ve gelecek olasılıklarını paramparça ediyor. Sürekli daralan bir şimdiyle karşı karşıya kalan bedenlerimiz, pek çok saate ayak uydurmaya zorlanıyor: kimisi hızlı kimisi yavaş kimisi bozuk. Bir sendeleyip bir ileri atıldığımız ikili bir devinim içine hapsolmuş, dengede durabileceğimiz adımı atmaya çabalıyoruz. Tıpkı kedi gibi biz de kendi etrafımızda dönüyor, kıvrılıyor, kaybolup yeniden ortaya çıkıyoruz. Yönümüzü bulmaya çalışırken, dinlenmeyi öğreniyor, bir yandan da korunmaya ve onarılmaya muhtaç parçalarımıza sahip çıkıyoruz."
SANATIN MARKALARI
'BU FİNCAN SANAT YOLUNDA' PROJESİ100 GENCE ULAŞTI
NESCAFÉ Gold, İstanbul Modern iş birliği ve Migros'un katkılarıyla hayata geçirdiği 'Bu Fincan Sanat Yolunda' projesini başarıyla tamamladı. Nevşehir, Mardin, Trabzon ve Van'da düzenlenen atölye çalışmaları ile çevrim içi eğitimlere katılan 100 güzel sanatlar mezunu, İstanbul Modern onaylı sertifikalarını teslim aldı.
SANATIN YÜZYILLIK SESSİZ TANIĞI; PHANTOM
Rolls-Royce, Phantom'un dönemin önde gelen sanatçılarıyla kurduğu bağ ve bir sanat eserine dönüşme hikayesini anlatırken, sanat dünyasındaki yüzyıllık varlığını kutluyor. Sekiz nesil ve 100 yıl boyunca Phantom, modern tarihin en ünlü yaratıcı isimleri tarafından tercih edildi. Phantom Londra'daki Saatchi Galerisi ve New York'taki Smithsonian Tasarım Müzesi gibi kurumsal koleksiyonlardan, bağımsız galeri ve sergi alanlarına kadar dünyanın dört bir yanındaki galerilerde sanat eseri olarak sergilendi.