USD

-
-%

EUR

-
-%

GBP

-
-%

ALTIN GR

-
-%

BIST 100

-
-%

Sektörler

09 Aralık 2025 13:59

Türkiye'nin zeytinyağı yolculuğunda katma değerli üretim yeni bir dönem başlatıyor

86 yıllık mirasıyla kristal yağları; coğrafya temelli kalite yaklaşımını, sürdürülebilirlik stratejilerini ve uluslararası büyüme planlarını bütüncül bir iş modeliyle geleceğe taşıyor.

Türkiye'nin zeytinyağı yolculuğunda katma değerli üretim yeni bir dönem başlatıyor

Türkiye'de zeytinyağı sektörünün dönüşümü artık yalnızca tarımsal üretimle sınırlı kalmıyor. Artık, markalaşma, inovasyon, teknik yatırım ve sürdürülebilirlik kavramlarıyla birlikte ilerleyen yeni bir dönemi tanımlıyor. İşte bu noktada Kristal Yağları Genel Müdürü Vural Gözgeç, şirketin hem köklü mirasını hem de sektörde şekillenen yeni beklentileri odağına alan yaklaşımını aktarıyor. Gözgeç, Türkiye'nin zeytinyağı potansiyeline, değişen iklim dinamiklerine ve küresel rekabete uyum sağlayan bir model geliştirdiklerini belirtirken, tüm süreci hem bölgenin hem üreticinin hem de tüketicinin yararına konumlandırdıklarını vurguluyor.

COĞRAFYANIN KARAKTERİ YAĞIN KİMLİĞİNE YANSIYOR

Zeytinyağı üretiminde bölgesel farklılıkların kalitenin temel belirleyicisi olduğunu anlatan Gözgeç, önce coğrafyanın önemine dikkat çekiyor. "Zeytinin yetiştiği bölgenin iklim koşulları, toprak yapısı ve zeytinin çeşidi zeytinyağının lezzetini etkileyen en temel unsurların başında geliyor" sözleriyle bölgesel karakterin yağın kimliğini nasıl belirlediğini ifade ediyor. Ardından bu doğal farklılaşmanın yıllara göre değişen iklim hikayesini de taşıdığını ekliyor.

Kuzey Ege'nin Edremit, Ayvalık ve Burhaniye hattında elde edilen zeytinyağlarının yumuşak ve yeşil meyvemsi bir profile sahip olduğunu, Güney Ege'de Muğla, Milas ve Akhisar gibi bölgelerde ise aromatik gücü yüksek yağların öne çıktığını açıklayan Gözgeç, "Biz bu bölge ayrımlarını gözeterek lezzet gruplandırması yapıyor, farklı damak lezzetlerine sahip tüketicilerimize ürün çeşitlerimizi sunuyoruz" diyerek Kristal'in çeşitlendirme stratejisinin temelini aktarıyor.

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ ÜRETİCİYİ VE KALİTEYİ DOĞRUDAN ETKİLİYOR

Değişen iklim koşullarının zeytin üzerindeki etkilerini değerlendiren Gözgeç, "Son yıllarda sıcaklıkların yükselmesi, yağışların azalması ve kuraklığın artması Akdeniz Havzası'nı ciddi şekilde etkiliyor" diyerek riskin büyüklüğüne dikkat çekiyor. Bu tablo karşısında zeytin ağacının dayanıklılığının bile yetersiz kalabildiğini belirtiyor ve verimdeki dalgalanmaların fiziksel ve duyusal özellikleri de etkilediğini ifade ediyor. Kristal'in zeytin üreticisi olmamasına rağmen üreticilerin bu sürece uyum sağlaması için aktif bir rol üstlendiğini aktaran Gözgeç, "İklim dostu budama, hassas sulama, toprak yönetimi ve verim artırıcı sürdürülebilir uygulamalar konusunda üreticilerimizi bilinçlendiren çalışmalara katkı sağlamaktayız" sözleriyle şirketin destekleyici modelini açıklıyor. Bunun ardından kendi tesislerindeki dönüşüme de değinerek enerji verimliliği ve karbon ayak izi çalışmalarını sürdürülebilirlik hedeflerinin merkezine aldıklarını belirtiyor.

86 YILLIK TECRÜBE TEKNOLOJİYLE BULUŞUYOR

Kristal'in geleneksel üretim değerlerini çağın teknolojisiyle birleştirdiğini anlatan Gözgeç, önce üretim kapasitesindeki dönüşümü ele alıyor. "Ayvalık'ta kurulu sıkım tesisimizi tamamen modernize ederek iki fazlı kontinü sıkım tesisi haline getirdik" sözleriyle temel yatırımın niteliğini ortaya koyuyor. Ardından bu modernizasyonun yalnızca kapasiteyi değil, tüm Ege coğrafyasına sağlanan hizmet alanını genişlettiğini aktarıyor.

"2025 yılı içerisinde otomasyon sistemleri ve enerji tasarrufuna yönelik yaptığımız yatırımlar sayesinde hem daha hızlı üretim yapabiliyor hem de sürdürülebilirlik hedeflerimizle uyumlu biçimde kaynaklarımızı daha verimli kullanıyoruz" diyen Gözgeç, teknik dönüşümün marka vizyonundaki yerini de netleştiriyor. Bu yaklaşımın, Kristal'in değişmeyen kalite anlayışının gelecekteki güvencesi olacağını özellikle vurguluyor.

MARKA VE TÜKETİCİ BAĞININ TEMELİ: GÜVEN VE BİLGİ

Kristal'in tüketiciyle kurduğu ilişkinin odağında şeffaflık, bilgi ve kalite olduğunu belirten Gözgeç, "Zeytinyağını sadece temel bir gıda maddesi olarak değil, katma değerli bir ürün olarak konumlandırıyoruz" ifadesiyle markanın duruşunu özetliyor. Bu yaklaşımı destekleyen en güçlü unsurun ise kaliteli üretim ve uluslararası standartlara uyum olduğunu aktarıyor.

İzmir Bornova'daki laboratuvarlarının IOC tarafından akredite edilen dünyadaki en tanınmış laboratuvarlardan biri olduğunu hatırlatan Gözgeç, "Bu sayede tüm analizlerimizi Uluslararası Zeytin Konseyi Kalite Standartlarına uygun şekilde yüzde yüz güvenilirlikle gerçekleştiriyoruz" diyerek kalite yönetim sisteminin detaylarını paylaşıyor. Ardından iletişim stratejilerinin temelinin tüketiciyi bilinçlendirmek olduğunu, dijital platformlar üzerinden bilgi odaklı içerikler ürettiklerini belirtiyor.

TÜRKİYE'NİN GLOBAL POTANSİYELİ BÜYÜK, MARKALAŞMA KİLİT ROLDE

Küresel pazarı değerlendiren Gözgeç, "Türkiye, dünya zeytinyağı sektörünün en önemli aktörlerinden biri olma potansiyeline fazlasıyla sahip bir ülke" diyerek güçlü bir tespitle başlıyor. Ancak İtalya ve İspanya'nın hakimiyetinin hala belirgin olduğunu vurguluyor ve Türkiye'nin artan ağaç varlığı ile kalite yatırımlarının yeni fırsatlar doğurduğunu ifade ediyor.

Kristal'in bu çerçevedeki konumunu anlatırken, "1938'de kurulan ve Türkiye'nin ilk markalı zeytinyağı üreticilerinden biri olan Kristal, ambalajlı ve markalı ihracat gerçekleştiren ilk Türk markasıdır" sözleriyle markanın sektördeki öncül rolünü hatırlatıyor. Ardından 36'dan fazla ülkeye ihracat yaptıklarını ve Turquality programıyla global marka yatırımlarını hızlandırdıklarını belirtiyor. Özellikle Almanya, ABD, Japonya ve Güney Kore'nin stratejik pazarlar olduğunu vurguluyor.

GELECEK STRATEJİSİNDE YÖRESEL ÇEŞİTLER VE SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK ÖN PLANDA

Kristal'in gelecek planlarını anlatırken Gözgeç, iki ana odağa dikkat çekiyor: yeni ürün geliştirme ve sürdürülebilirlik. "Özellikle yöresel zeytin varyetelerini ve bölgesel lezzetleri öne çıkarmak yer alıyor" sözleriyle markanın coğrafya temelli ürün stratejisini açıklıyor. Coğrafi işaretli, sınırlı üretim özel serilerin bu dönemin önemli parçalarından olacağını belirtiyor.

Sürdürülebilirlik alanındaki çalışmalarını detaylandırırken, "Ayvalık fabrikamızda zeytinyağı üretiminde oluşan kara suyun çevreye zarar vermemesi için çevre mevzuatına uygun arıtma sistemi kurduk" ifadesiyle somut adımları ortaya koyuyor. Atık yönetimi ve enerji verimliliğinin şirketin öncelikleri arasında olduğunu ekliyor.

EN ÇOK OKUNANLAR