BSH Hausgeräte GmbH, Türkiye'de 30 yılı aşkın süredir güçlü bir varlık gösteren BSH, üretimden inovasyona kadar etkileyici bir başarı hikayesi yazıyor. Beş fabrikası, gelişmiş Ar-Ge merkezi ve lojistik altyapısıyla Çerkezköy Kampüsü; şirketin küresel vizyonundaki Türkiye rolünün bir simgesi adeta. Platin'e özel açıklamalarda bulunan BSH Global Yönetim Kurulu Üyesi Rudolf Klötscher, dijitalleşmeden yatırımlara uzanan birçok kritik konuya değiniyor. Klötscher, özellikle genç kuşağın sürdürülebilirlik ve dijital ekosistem taleplerinin kendileri için güçlü bir yön belirleyici olduğunu vurguluyor.

*Geleceğe baktığınızda Türkiye'nin BSH'nin küresel stratejisindeki rolünü nasıl görüyorsunuz?

Türkiye, BSH'nin küresel stratejisinde son derece stratejik bir rol oynuyor. 130'dan fazla ülkeyi kapsayan Gelişen Pazarlar Bölgesi'nin kalbinde yer alan Türkiye, coğrafi konumu, güçlü üretim altyapısı ve yüksek vasıflı iş gücü sayesinde eşsiz bir değer sunuyor. Çerkezköy Kampüsümüz bu önemin en büyük örneklerinden. Beş fabrika, gelişmiş bir Ar-Ge merkezi ve kapsamlı lojistik tesislerinden oluşan bu kampüs, BSH Grubu içerisindeki en büyük üretim alanlarından biri. Yılda 7 milyon adetlik üretim kapasitesine sahip olan kampüsümüz, 150'den fazla ülkeye ihracat yapan küresel bir merkez konumunda. Geleceğe baktığımızda Türkiye üretim, inovasyon, sürdürülebilirlik ve dijital dönüşümün yanında pazar potansiyeli ile de küresel stratejimizde merkezi bir rol oynamaya devam edecek. Türkiye'nin bu alanlardaki yetkinlikleri, önümüzdeki yıllarda BSH için önemli bir rekabet avantajı olmaya devam edecek.

*Bugünün müşterileri yalnızca bir ürün değil, eksiksiz ve sorunsuz bir deneyim bekliyor. BSH bu beklentileri karşılamak için müşteri temas noktalarını nasıl yeniden tasarlıyor?

Müşterilerimizin başarısını ve tüketicilerimizin memnuniyetini her zaman işimizin merkezine alıyoruz. Tüketici beklentileri hızla değişiyor. Günümüz tüketicileri artık yalnızca yüksek performanslı ürünler değil günlük yaşama sorunsuz şekilde entegre olan akıllı, bağlantılı ve sürdürülebilir deneyimler talep ediyor. Bu değişim, her bir temas noktasını yeniden düşünmemizi gerektiriyor. BSH olarak modern yaşam tarzlarıyla uyumlu çözümler sunmaya odaklanıyoruz. Bu da işlevselliğin ötesine geçerek kullanıcıların cihazları uzaktan kontrol edebildiği, diğer akıllı cihazlarla entegre çalışabildiği ve günlük rutinlerini optimize edebildiği dijital ekosistemler sunmayı gerektiriyor. Bağlanabilirlik artık konfor, zaman yönetimi ve verimlilik açısından kritik bir unsur haline gelmiş durumda. Kişiselleştirme de aynı derecede önemli. Tüketiciler kendi alışkanlık ve tercihlerine uyum sağlayan ürünler istiyor. Teknolojilerimiz giderek daha kullanıcı odaklı hale gelirken onlara özel deneyimler sunmak öne çıkıyor. Aynı zamanda çevresel farkındalık da artıyor. Enerji verimliliği, kaynak tasarrufu ve sürdürülebilirlik artık tüketicilerimizin öncelikleri arasında yer alıyor. İnovasyonlarımız, yalnızca bu beklentileri karşılamakla kalmayıp, çevresel etkiyi azaltan ve ekonomik değer yaratan akıllı çözümler sunarak bu alanda öncülük ediyor. Kalite ve dayanıklılık da bizim için önemli unsurlar. Üstün müşteri hizmetimiz, BSH'nin en büyük rekabet avantajlarından biri olurken kullanıcılarımıza mükemmel bir deneyim sağlıyor. Sonuç olarak BSH, bu dönüşümün öncüsü konumunda. Yalnızca ev aletleri değil, sürdürülebilir ve kişiselleştirilmiş deneyimler sunarak ev yaşamının kalitesini artırıyoruz.

*BSH Türkiye'nin tüketici hizmetleri altyapısı teknoloji ve sürdürülebilirlik odağında dikkat çekiyor. Sizce burada geliştirilen uygulamalar küresel BSH ağına örnek olabilir mi?

BSH Türkiye'nin müşteri hizmetleri altyapısı, teknolojiyi, verimliliği ve müşteri odaklı tasarımı sürdürülebilirlik ilkeleriyle harmanlayarak geleceğe yönelik bir model sunuyor. Bu yapı sayesinde hizmet süreçlerine entegre edilen güvenlik ve güvenilirlik uygulamaları, müşterilere daha fazla güven veriyor. Akıllı sistemler, müşteri geri bildirimlerine daha hızlı ve proaktif yanıt verilmesini mümkün kılarak deneyimi iyileştiriyor ve yanıt sürelerini de kısaltıyor. Esnek hizmet modellerimiz, tüketicilere cihazlarının bakımını kolay ve uygun maliyetli bir şekilde yapma imkanı sunarken profesyonel bakım yoluyla ürün ömrünü uzatmaya ve çevresel etkiyi azaltmaya yardımcı oluyor. Ayrıca Arnavutköy'deki yüksek teknolojiyle donatılmış servis deposu, yedek parça, aksesuar ve sarf malzemelerinin otomatik, verimli şekilde yönetilmesini ve zamanında teslimatını sağlıyor. Bu da hem operasyonel verimliliği hem de müşteri memnuniyetini artırıyor. Bununla birlikte karmaşık ya da beklenmedik servis ihtiyaçlarına hızlı ve hassas çözümler sunmak için yenilikçi teknik araçlar kullanılıyor. Tüm bunlar BSH Türkiye'nin yalnızca Türkiye'de değil, diğer ülkelere de örnek teşkil ettiğini gösteriyor.

*Dijitalleşme ve kişiselleştirme, tüm sektörlerde tüketici beklentilerini dönüştürüyor. BSH bu yeni döneme nasıl hazırlanıyor? Şu ana kadar hangi somut adımlar atıldı?

Dijitalleşme ve kişiselleştirme, tüketici taleplerini kökten değiştiriyor. BSH de bu dönüşümün öncüsü olma konusunda kararlılığını sürdürüyor. Akıllı teknolojilere ve yapay zekaya ciddi yatırımlar yaparak, kişiselleştirilmiş ve akıllı kullanıcı deneyimleri sunmayı hedefliyoruz. Bunun en somut örneklerinden biri, pişirme grubundaki ürünlerimiz. Yapay zeka destekli, entegre kameralarla donatılmış fırınlar geliştirdik. Bu cihazlar, farklı yemek türlerini otomatik olarak tanıyabiliyor ve en uygun pişirme ayarlarını seçebiliyor, zaman içinde kullanıcı tercihlerini öğrenerek deneyimi kişiselleştirebiliyor. Bu, teknolojinin hayatı ve gündelik görevleri nasıl kişiselleştirebildiğinin harika bir örneği. Home Connect platformumuz sayesinde kullanıcılar cihazlarını uzaktan kontrol edebiliyor, performanslarını gerçek zamanlı izleyebiliyor ve cihazlar arasında iletişim sağlayabiliyor. Bu tür bir ekosistem, günümüzün bağlantılı tüketicilerinin beklediği kesintisiz ve entegre deneyimi sunuyor. Sürdürülebilirlik konusunda da dijital inovasyonla büyük adımlar atıyoruz. Akıllı algoritmalar sayesinde cihazlarımız, kullanım alışkanlıklarına göre enerji tüketimini optimize edebiliyor. Bu da yalnızca çevresel fayda sağlamakla kalmıyor, tüketiciler için ekonomik değer de yaratıyor.

Kişiselleştirme tüm ürün gruplarımıza yayılmış durumda. Örneğin, bulaşık makinelerimiz artık kullanıcı davranışlarından öğrenerek zamanla programlarını ve ayarlarını optimize ediyor. Çamaşır yıkama ve yer temizleme alanında ise akıllı sensörler, sezgisel dokunmatik ekranlar ve hatta mikroplastik filtreleme sistemleri gibi teknolojilerle hem kullanıcı konforunu hem de çevresel sorumluluğu ön planda tutuyoruz.

*Türkiye'nin genç nüfusu, dijital altyapısı ve hızla gelişen pazar yapısı önemli fırsatlar sunuyor. BSH olarak bu dinamikleri nasıl değerlendiriyorsunuz?

Türkiye'nin genç ve dinamik nüfusu, BSH için büyük bir ilham kaynağı. Bu nesil, özellikle sürdürülebilirlik, şeffaflık ve teknoloji konularında net değerlerle ve yüksek beklentilerle taze bir bakış açısı sunuyor. Onlar için bu unsurlar bir tercih değil, temel birer gereklilik. Otantiklik ve somut adımlara yönelik talebin giderek arttığını gözlemliyoruz.

Türkiye'deki genç tüketiciler karbon ayak izinin azaltılması, enerji verimliliği ve yeşil dönüşüm gibi konulara büyük ilgi gösteriyor. BSH olarak biz de bu yaklaşımı ciddiyetle benimsiyoruz. Sürdürülebilirlik, geri dönüştürülebilir malzemelerin kullanımından, enerji ve su tasarrufu sağlayan cihazların tasarımına kadar ürünlerimizin yaşam döngüsünün her aşamasında ön planda. Aynı zamanda bu nesil teknolojiye de son derece hakim. Yenilikleri hızla benimsiyor ve günlük yaşamı kolaylaştıran akıllı çözümleri aktif olarak takip ediyor. Bu nedenle, bağlantılı ev ekosistemimizi güçlendirmeye, yapay zeka destekli özellikler geliştirmeye, kişiselleştirme ve dijital entegrasyon yoluyla genel kullanıcı deneyimini iyileştirmeye devam ediyoruz. Türkiye'nin gelişmiş dijital altyapısı ve teknolojiyi hızla benimsemesi, yenilikçi çözümleri test etmek ve ölçeklendirmek için ideal bir ortam sunuyor.

*Türkiye'nin güçlü üretim ve hizmet kapasitesi, teknoloji ve insan kaynağına yapılan uzun vadeli yatırımların sonucu. Bu doğrultuda önümüzdeki yıllarda Türkiye'de yeni projeler ya da yatırımlar planlıyor musunuz?

Kesinlikle. Türkiye, BSH için her zaman bir üretim noktasının çok ötesinde konumlanarak stratejik bir merkez ve tüketici eğilimlerini gözlemlemek açısından güçlü bir referans noktası olmuştur. Beş yüksek teknoloji fabrikası, bir Ar-Ge merkezi, lojistik merkezi ve güçlü destek birimleriyle Çerkezköy kampüsümüz, Türkiye'nin dört bir yanından ve yurtdışından yetenekleri çeken bir cazibe merkezi.

Yerel iş gücünün teknik becerileri, yaratıcılığı ve uyum yeteneği başarımız için olmazsa olmazlar arasında yer alıyor. Bu nedenle, ev teknolojilerinin geleceğini şekillendirecek yeni nesil uzmanları güçlendirmek için yetenek geliştirme ve eğitim programlarına büyük yatırımlar yapıyoruz.

Geleceğe baktığımızda, özellikle yapay zeka, nesnelerin interneti ve büyük veri gibi alanlarda Türkiye'de yeni projeler ve yatırımlar için güçlü bir potansiyel görüyoruz. Bu teknolojiler, kullanıcı deneyimini geliştirme ve modern yaşam tarzlarıyla uyumlu akıllı, çevre dostu cihazlar üretme vizyonumuzun merkezinde yer alıyor.