Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Hizmet Üretenleri Derneği (UTİKAD) Yönetim Kurulu Başkanı Bilgehan Engin, Haziran 2025 sayımızda intermodal taşımacılığın Türkiye'nin lojistik sektöründeki hedeflerine ulaşmasındaki önemli rolünü değerlendirirken sürdürülebilir taşımacılığı destekleyen çalışmaları anlattı:
"Günümüz taşımacılık sistemleri, yüksek enerji maliyetleri, karbon emisyonu baskısı ve küresel tedarik zincirlerinde artan kırılganlık gibi faktörlerle yeniden şekilleniyor. Bu dönüşümde intermodal taşımacılık; lojistikte verimlilik, sürdürülebilirlik ve kapasite optimizasyonu sağlayan entegre bir çözüm modeli olarak öne çıkıyor. Türkiye'nin coğrafi avantajları, mevcut alt yapı yatırımları ve bölgesel ticaret potansiyeli, bu sistemin ülkemiz için stratejik önemini daha da artırıyor. Bu taşımacılık türü sadece ekonomik olması sebebiyle değil aynı zamanda çevresel de olumlu katkıları nedeniyle tercih ediliyor. İntermodal taşımacılık yükün birden fazla taşıma modu (karayolu, demiryolu, denizyolu, iç su yolu vb.) kullanılarak, aynı taşıma ünitesi (konteyner, swap body, treyler vb.) içinde elleçleme yapılmadan taşınmasını ifade eder. İntermodal taşımacılık operasyonlarında karayolu+demiryolu, karayolu+denizyolu, demiryolu+denizyolu+karayolu gibi alternatifleri kullanmak mümkündür.
DEMİRYOLU TAŞIMACILIĞININ DAHA ETKİN KULLANILABİLMESİ İÇİN GELİŞTİRİLMESİ GEREKİYOR
İntermodal taşımacılıkta Türkiye; Doğu Avrupa, Orta Asya, Orta Doğu ve Kuzey Afrika'ya kolay erişim imkanına sahip. 2023-2025 Orta Vadeli Program'da demiryolu ulaştırması başta olmak üzere düşük karbonlu ve sürdürülebilir ulaşım sistemine geçişi kolaylaştıracak teknolojik dönüşümlere yönelik projeler geliştirileceğinden bahsediliyor. İntermodal taşımacılık operasyonlarında önemli rolü olan demiryolu taşımacılığının özellikle ülkemizde daha etkin kullanılabilmesi için de atılması gereken adımlar var. Türkiye'nin demiryolu taşımacılığı altyapısını güçlendirmesi ve bu taşıma modunu daha etkin bir şekilde kullanması, ülkenin dünya tedarik zinciri üssü olma hedefine ulaşmasına katkı sağlayacak. Bu kapsamlı bir strateji ve yatırım gerektiriyor ancak demiryolu taşımacılığının avantajları, tedarik zincirinin etkinliğini ve sürdürülebilirliğini artırabilir. Özellikle Avrupa Yeşil Mutabakatı çerçevesinde demiryolu ve intermodal taşımacılık sistemlerinin güçlendirilmesi ve bu taşımaların teşvik edilmesi gerekiyor. Demiryolu taşımacılığında Türkiye'nin pazar payının büyümesi atılacak adımlara ve yatırımlara bağlı.
İNTERMODAL TAŞIMACILIK ETKİ ALANINI GENİŞLETECEK
Karayolu, demiryolu, denizyolu veya havayolu gibi farklı taşıma modlarının kombinasyonunu çalışan model son yıllarda gücünü ve etki alanını geliştirse de henüz istenilen seviyelerde değil. Oysa ki bu yaklaşım, taşınan yükün optimum taşıma moduna göre yönlendirilerek enerji ve kaynak kullanımını optimize ediyor. Ayrıca, daha az karbon salınımı ve çevresel etkiye yol açıyor. Bu uygulama, karayolu taşımacılığının yoğun olduğu bölgelerde özellikle etkili. İntermodal taşımacılık, uzun mesafeli taşımalarda demiryolu veya denizyolu gibi daha çevre dostu taşıma modlarının kullanılmasını teşvik ederken, son dağıtım aşamasında karayolu taşımacılığının kullanılmasını minimize ediyor. Tüm bu unsurlar dikkate alındığında, intermodal taşımacılık gerek ekonomik gerekse çevresel etkileri nedeniyle önümüzdeki yıllarda etki alanını genişletecek. Türkiye'nin intermodal kapasitesi hem coğrafi konumu hem de alt yapı yatırımları sayesinde hızla gelişiyor. Asya-Avrupa arasında kesintisiz demiryolu bağlantısı imkanı sunan Marmaray-Yük Tren Geçişi, Çin-Orta Asya-Kafkaslar-Türkiye üzerinden Avrupa'ya bağlantı sağlayan BTK Hattı, Kars Lojistik Merkezi, Köseköy, Halkalı ve Çandarlı gibi intermodal terminaller, Gemlik, Mersin ve İzmir limanlarının demiryolu entegrasyonu gibi altyapı olanakları intermodal taşımacılığın ülkemizde gelişmesini sağlıyor. Öte yandan taşıma modları arasında entegrasyon eksikliği ve gümrük, taşıma belgeleri ve izleme sistemlerinin dijital dönüşümü gibi gelişime açık yönlerin de sistematik politikalar ile ele alınması gerekiyor.
DEMİRYOLU VE İNTERMODAL TAŞIMACILIĞIN KAPSAMI GENİŞLEDİ
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı tarafından Kombine Taşımacılık Yönetmeliği'nde yapılan değişiklikle birlikte demiryolu ile intermodal taşımacılığın kapsamı genişledi. 21 Ocak 2025 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanan yeni düzenleme, lojistik sektöründe sürdürülebilirlik ve verimlilik odaklı bir dönüşümü amaçlıyor. Düzenleme ile Kombine Taşımacılık Yönetmeliğinin birinci maddesinin birinci fıkrasında yer alan 'kombine yük taşımacılığı' ibaresinden sonra gelmek üzere 'demiryolu ile intermodal taşımacılık' ibaresi eklendi. Yönetmeliğin kapsamı genişletilerek 'demiryolu ile intermodal taşımacılık' kavramı tanımlandı. Buna göre, demiryolu-karayolu kombinasyonuyla gerçekleştirilen yurt içi intermodal taşımacılık faaliyetleri resmi olarak yönetmelik kapsamına alındı. Ayrıca lojistik merkezleri ve demiryolu yük istasyonlarının kullanımına ilişkin mesafe kriterleri netleştirildi. Buna göre, demiryoluyla intermodal taşımacılıkta, yükün elleçlendiği ve teslimatın gerçekleştirildiği adreslere 150 kilometreyi aşmayan yarıçap içerisinde yer alan demiryolu yük istasyonları ya da lojistik merkezlerin kullanılması mecburi hâle gelecek. Kombine yük taşımacılığı ve demiryoluyla intermodal taşımacılık faaliyetinin başlangıç noktası, tek yükleme noktasında taşıma birimine eşyanın yüklendiği yeri belirtecek. Bitiş noktası ise tek boşaltma noktasında taşıma biriminden eşyanın boşaltıldığı yeri ifade edecek.
Yönetmelikteki bir diğer önemli değişiklik, sürdürülebilir taşımacılık faaliyetlerini destekleyen 'Yeşil Lojistik Belgesi'ne ilişkin kriterlerin belirlenmesi oldu. Bu kapsamda, firmaların yeşil lojistik sertifikası alabilmesi için en az 200 kombine veya demiryolu intermodal taşımacılık seferi gerçekleştirmesi, yenilenebilir enerji kaynakları kullanması ve sıfır atık sistemine sahip olması gerekecek. İşletmenin enerji tüketiminin uygun şekilde yenilenebilir enerji kaynaklarından üretilen elektrikten karşılandığını gösteren belge ve sertifikaya sahip olması, merkez ofisi ve şubeleri gibi tesislerinde ilgili yönetmelik kapsamındaki belirli değerlerde gazlar içeren iklimlendirme sistemleri kullanması şartı aranacak."