Finans

26 Eylül 2025 11:44

"Sürdürülebilir finans artık stratejik bir öncelik"

PwC Türkiye Sürdürülebilirlik Hizmetleri Lideri Ali Yörük, "Türkiye'deki bankalar açısından sürdürülebilir finans, artık sadece bir uyum meselesi değil. Aynı zamanda stratejik yönetişim, risk yönetimi ve uzun vadeli değer yaratımıyla doğrudan ilişkili bir alan olarak öne çıkıyor" diyor.

Sektördeki büyük ölçekli bankaların önemli bir kısmının sürdürülebilir finansı artık kurumsal stratejilerine entegre ettiklerine dikkat çeken PwC Türkiye Sürdürülebilirlik Hizmetleri Lideri Ali Yörük; bazı durumlarda bu dönüşümün müşteri segmentasyonu, kredi politikası ve ürün çeşitliliği gibi temel iş kararlarını yeniden şekillendirdiğini vurguluyor.

TÜRKİYE SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK RAPORLAMA STANDARTLARI VE UYUM

Yörük, bu yıl ilk kez uygulanan Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları (TSRS) kapsamında finansal kurumların finansal önemlilik temelinde risk ve fırsatlarını açıklaması gerektiğini, iklimle bağlantılı stratejik hedeflerini ortaya koyması ve bu hedeflerle ilişkili metriklere yer vermesi beklendiğini söylüyor. "Bankalar için sürdürülebilir finans stratejisi oluşturmak artık yalnızca bir 'iyi uygulama' değil, aynı zamanda TSRS'ye uyumun da temel bir yapıtaşı" diyen Yörük, sürdürülebilir finansın sadece 'yeşil kredi' ya da 'tahvil ihraçları' ile sınırlı olmadığını, bankaların kendi faaliyetlerinden kaynaklanan Kapsam 1, 2 ve özellikle Kapsam 3 (müşteri portföyü kaynaklı) emisyonları nasıl yönettiğinin de raporlanması gerektiğini hatırlatıyor.

YEŞİL TAKSONOMİ VE REGÜLASYON UYUMU

Yörük, şirketlerde özellikle enerji, sanayi ve ihracat odaklı sektörlerde sürdürülebilir finansman araçlarına ciddi bir yönelim olduğunu belirtiyor. "Projelerin 'yeşil' olarak sınıflandırılmasına ilişkin ölçütler hâlâ gelişmekte" diyen Yörük, Türkiye'deki regülasyonların AB Taksonomisi gibi uluslararası çerçevelerle uyumlu hale gelmesinin, kriterlerin netleşmesini ve erişimin kolaylaşmasını sağlayacağını dile getiriyor. Eylül 2024'te yayımlanan Taslak Türkiye Yeşil Taksonomi Yönetmeliği'nin çevresel sürdürülebilirlik kriterlerini hem finansal kuruluşlar hem de reel sektör için şeffaf ve sınıflandırılabilir hale getirmeyi amaçladığını ifade ediyor.

KÜRESEL ÇERÇEVELER VE UYGULAMA

Yörük, IFRS S1-S2 ve AB'nin CSRD/ESRS düzenlemeleri ile TSRS 1 ve 2'nin sadece raporlama formatını değiştirmediğini, aynı zamanda kurumsal karar alma mekanizmalarının, risk yönetimi sistemlerinin ve finansal planlamanın yeniden yapılandırılmasını zorunlu kıldığını belirtiyor. "Türkiye'de özellikle büyük ölçekli ve uluslararası pazarlarda faaliyet gösteren şirketlerde farkındalık yüksek, ancak uygulama düzeyi kurumdan kuruma değişiyor" diyen Yörük, bazı şirketlerin geçiş sürecini stratejik ve proaktif bir şekilde yönetirken, birçok kurum için sürecin henüz başlangıç aşamasında olduğunu söylüyor.

YATIRIMCI BEKLENTİLERİ VE ÜRÜN ÇEŞİTLİLİĞİ

Türkiye'de sürdürülebilir finans alanındaki en büyük değişimin regülasyonlar ile yatırımcı beklentilerinin kesişim noktasında yaşanacağını öngören Yörük, uluslararası fon sağlayıcıları ve uzun vadeli yatırımcılar için ESG performansının artık sadece bir 'ek bilgi' değil, yatırım kararını belirleyen temel faktörlerden biri olduğuna dikkat çekiyor ve bu dönüşümün Türkiye'ye de doğrudan yansıdığını ifade ediyor. Yörük, ürün çeşitliliğinin de bu dönüşümün bir parçası olacağını; yeşil tahvil, sürdürülebilirlik bağlantılı kredi ve gömülü finans gibi yapıların yaygınlaşacağını vurguluyor.

EN ÇOK OKUNANLAR