Bankacılık

04 Eylül 2025 10:22

Dijital dönüşüm, güvenli büyüme ve sürdürülebilir performans

2025'te finansal istikrarını sürdüren bankacılık sektörü; dijitalleşme, açık bankacılık ve sürdürülebilirlik ekseninde yeniden şekilleniyor.

Zorlu makroekonomik koşullara rağmen Türk bankacılık sektörü, 2025 yılında hem finansal sağlamlığını hem de dijitalleşme ivmesini korumayı başarıyor. Bu süreçte teknolojik dönüşüm yalnızca bir rekabet avantajı değil; aynı zamanda sürdürülebilirliğin, müşteri memnuniyetinin ve verimliliğin temel bileşeni haline geliyor. VakıfBank Genel Müdürü Abdi Serdar Üstünsalih'in açıklamaları, dijital çözümlere yapılan yatırımların ve stratejik yönelimin ne kadar bütüncül bir anlayışla kurgulandığını gösteriyor.

STRATEJİK BÜYÜME, EKONOMİYE KATKI SAĞLIYOR

VakıfBank 2025'in ilk yarısında hem iç pazarda hem küresel ölçekte zorlu şartlara rağmen büyüme ivmesini koruduğunu söyleyen Üstünsalih'in ifadelerine göre; 4.5 trilyon lirayı aşan aktif büyüklüğüyle halka açık en büyük banka olma konumunu pekiştiren kurum, ihracat, yatırım ve istihdamı destekleyen seçici kredi politikalarıyla 3 trilyon lirayı aşan finansman desteği sağladı. Nakdi krediler yüzde 21,45 artışla 2.4 trilyon liraya, mevduatlar yüzde 15,24 artışla 2.9 trilyon liraya ulaştı. Yılın ilk yarısında ise net kâr

30 milyar 63 milyon lira olarak gerçekleşti. Bu göstergeler, sadece finansal gücün değil; stratejik odakların da başarıyla sonuçlandığını ortaya koyuyor.

DİJİTALLEŞME VE YAPAY ZEKA BANKACILIĞIN KALBİNDE

2025 yılı itibarıyla dijitalleşme, artık tüm bankacılık süreçlerinin ayrılmaz bir parçası. Üstünsalih, bu dönüşümün merkezine müşteri deneyimini yerleştirdiklerini vurguluyor. ''Yapay zeka tabanlı uygulamalar, açık bankacılık çözümleri ve çevre dostu dijital ürünler, bu stratejinin yapı taşlarını oluşturuyor. VakıfBank Mobil ve internet şubesi sürekli olarak geliştirilirken, 'Recycle Kredi Kartı' ve temassız ödeme çözümleri gibi yeniliklerle sürdürülebilir bankacılık deneyimi öne çıkarılıyor. Bu noktada, dijitalleşmenin yalnızca hizmet hızını artıran bir faktör değil; aynı zamanda ESG hedeflerine ulaşma aracı olarak da konumlandığını söyleyebiliriz'' diyor. Dijitalleşme artık finans dünyasının vazgeçemeyeceği bir alan haline geldi. Bu bağlamda, ''Hiçbir zaman yatırımları ikinci plana bırakabileceğimiz bir başlık değil. Sürekli yatırım yapmak, dijital kanallarınızı güçlendirmek, müşteri deneyimini iyileştirmek ve daha fazla ürün ve hizmeti bu dünyaya entegre etmeniz gerekiyor'' diyen Üstünsalih, kısa vadede Robo-danışman sistemleri, RPA çözümleri, açık API'ler ve AI tabanlı ürün tavsiye motorlarının öncelikli yatırım alanları olduğunu belirtiyor. Bu yatırımlar sayesinde müşterilere doğru zamanda, doğru kanaldan, kişiselleştirilmiş hizmet sunulması hedefleniyor.

AÇIK BANKACILIKLA ENTEGRE EKOSİSTEM

Üstünsalih, açık bankacılığı yalnızca bir teknolojik yenilik olarak değil, müşteri odaklılık anlayışının bir uzantısı olarak görüyor. 'Tüm Hesap' çözümü ile kullanıcılar farklı bankalardaki hesaplarını tek bir uygulama üzerinden yönetebiliyor. Ayrıca açık bankacılık altyapısı KOBİ'ler ve işletmelere de sunularak fintek iş birlikleri üzerinden dijital dönüşümü destekliyor. Bu noktada sadece bireysel müşterilere değil, işletmelere yönelik dijitalleşme desteği de stratejinin önemli bir parçası haline geliyor.

2025 itibarıyla bankacılığın yalnızca bilanço verileriyle değil, teknoloji adaptasyonu ve sürdürülebilirlik performansıyla da ölçüldüğü bir dönemden geçiyor. Abdi Serdar Üstünsalih'in ortaya koyduğu tablo, güçlü finansal yapının, dijital yatırımlar ve stratejik iş birlikleriyle nasıl pekiştirildiğini açıkça ortaya koyuyor. Kuşkusuz ki bankacılığın geleceği, müşterisini iyi anlayan, veriyi akıllıca kullanan, sürdürülebilirliği odağa alan ve teknolojiyi sadece araç değil strateji olarak benimseyen kurumlarla şekillenecek.

EN ÇOK OKUNANLAR