Türkiye gıda güvenliği alanında kritik bir eşikte bulunuyor. Avrupa Birliği'nin 2024 raporlarına göre Türkiye, 'en fazla risk tespit edilen ülke' olarak listenin başına yükseldi. Bir yıl içinde Türkiye menşeli 488 gıda ürünü AB'nin RASFF uyarı listesine girdi; bu, Cumhuriyet tarihinin en yüksek seviyelerinden biri olarak kayıtlara geçti. Bu çarpıcı veriler ışığında, gıda zincirindeki risklerin önüne geçmek ve şeffaflık talebini karşılamak amacıyla T.C. Tarım ve Orman Bakanlığı'nın desteğiyle hazırlanan 'Tedarik Zincirinde Güvenlik Programı' ve beraberindeki 'Güvenilir Tedarikçi Sertifikası' uygulaması ev dışı tüketimde yeni bir dönemi resmen başlattı.
ETÜDER Yönetim Kurulu Başkanı Melih Şahinöz, gıda güvenliği, denetimsizlik ve kayıt dışılık gibi sorunların gölgesinde kalan zincirde, tüketicinin yediği her lokmada şeffaflık ve kesin bir güven sağlamayı hedefleyen 'Tedarik Zincirinde Güvenlik Programı'nın Nisan ayında lanse edilmesinin planlandığını aktarıyor.
TÜKETİCİ NE YEDİĞİNİ BİLECEK
Mutfak tezgahından masadaki tabağa kadar uzanan gıda zincirindeki güvenliği kamu, üretici, tedarikçi ve sivil toplum kuruluşlarının ortak sorumluluğu olarak ele alan program kapsamında sektörün lider paydaşları, "Tedarik Zincirinde Güven Rehberi"ni hazırladı.
● Güvenilir Tedarikçi Tanımı: Sertifikayı almaya hak kazanan firmalar; üretimden depolamaya, ambalajlamadan son noktaya kadar toplum sağlığı için gerekli tüm önlemleri titizlikle uygulayan işletmeler olarak tanımlanıyor.
● Uluslararası Denetim Güvencesi: Bu firmalar, rehberdeki her kritere göre detaylı bir şekilde denetlenmek üzere uluslararası yetkili bağımsız kuruluşlar (Mérieux NutriSciences, LRQA gibi) tarafından denetimden geçiriliyor. Sertifika bir yıl geçerli olsa da düzenli denetimlerle güvenilirliği sürekli kılınıyor.
● Bağlayıcılık: Gönüllülük esaslı yürüyen program, ETÜDER üyeleri için tüzük gereği sertifika almayı zorunlu kılıyor.
KAREKOD İLE GELEN ŞEFFAFLIK
Programın en yenilikçi yönü olan QR kod uygulaması, dünyada bir ilk olma özelliği taşıyor. Restoran, otel, kafe ve yemek firmaları, güvenli bir deneyim sunmak için tedarikçi tercihlerini bu sertifikalı üyelerden yana kullanacak.
Tüketiciler, masalarındaki özel QR kodu okutarak, yemeklerinde kullanılan ürünün markasını, üreticisini ve tedarikçisini anında görme özgürlüğüne sahip olacak. Bu sayede, tüketicilerin 'evin dışında da ne yediğini bilme' hakkı tam olarak hayata geçirilmiş oluyor.
Bu model; tedarikçilere yeni pazarlar ve kurumsal itibar, kamuya kayıt dışılığın önlenmesi ve denetim kolaylığı, tüketiciye ise sağlıklı ve güvenilir ürün garantisi sunan bir 'kazan-kazan' stratejisi olarak öne çıkıyor.