Covid-19 salgınının tüm dünyada hızla etkisini göstermesiyle birlikte, ülkemizde de vakaların ortaya çıkmasından sonra önlem amaçlı olarak hem fabrikalarımızda üretim faaliyetlerine geçici olarak ara verildi hem de son kullanıcıların mağazadan alışveriş yapmalarının bu süreçte zor olması nedeniyle iç pazarda yüzde 80’e varan oranlarda düşüş rakamlara yansıdı. Bununla birlikte gözler, mobilya sektöründe de yeniden dijitalleşmeye döndü. Mobilya sektöründe dijitalleşme deyince daha çok üretim bandını geliştirmek, Ar-Ge çalışmalarıyla, sanal gerçeklik, yapay zeka, robotlaşma ve otomasyon ve yazılım geliştirme ile dijital planlama konularında daha da çok çalışma yapmamız gerektiğini görüyoruz. Ancak dijital dönüşüm yalnızca üretimde değil, bir ürünün daha tasarım aşamasından itibaren üretime, siparişe, mağazaya, lojistiğe, kısacası tüketiciye ulaşacağı son ana kadar bir gelişimi temsil etmek zorunda. Bu nedenle gelecekte mobilya sektöründe e-ticaret faaliyetleri de hız kazanacak.
HEDEF PAZAR, AMERİKA
Salgının Türkiye’de görülmesiyle birlikte, yurt içinde de yüzde 80 oranında satışlarda daralma gözlendi ve bir ara sokağa çıkma yasağının da etkisiyle satışlar durma noktasına geldi. İhracatımız da bu süreçte yüzde 70 oranında kayıp yaşadı. Bu kapsamda sektörümüz için normalleşme öncelikle tam kapasite ile üretime devam edilmesi, mağazalarımızın tamamen açılması ve ihracatta da gümrük sorunlarının ortadan kalkmasıyla başlayacak. Tahminimize göre yılın ikinci yarısında, haziran ayı başında, normalleşme sürecinin etkilerini daha iyi görmeye başlayacağız ve mobilya sektörümüz yıl sonu hedeflerine de dördüncü çeyrekten itibaren ulaşmaya başlayacak.
Normalleşme sürecinde gözümüzü yakın coğrafyalar dışında Amerikan pazarına çevirmeyi hedefliyoruz. Çünkü Amerika, mobilya ihtiyacının yüzde 52’sini Çin’den temin ediyor. Ancak virüsün ilk kez Çin’de ortaya çıkarak dünyaya yayılması sonrasında ABD’nin tavrı Çin’e karşı çok sert olmuştu. Bu durumun her iki ülke arasındaki ticarete de yansıması bekleniyor. MOSDER olarak hedefimiz; ABD’nin yüzde 5’lik ek mobilya ihtiyacını Türkiye’den karşılaması yönünde... Girişimlerimizi de bu doğrultuda yürüteceğiz. Yine aynı şekilde dünyada en büyük rakiplerimiz arasında olan İtalya’ya göre salgını yönetme konusunda daha başarılı olduğumuz için bu anlamda da Türkiye güven tazeledi. Yabancı ülkelerden Türkiye’ye talebin daha çok olacağını düşünüyoruz. Ayrıca ihracatta yıl sonu hedeflerimize ulaşabilmek için katma değeri yüksek ürünler ihraç etmemiz, bizi hedeflerimize daha kolay ulaştıracak.
TASARIMLA FARK YARATILACAK
E-ticaret konusu her ne kadar sektörümüz için yakın gelecekte ivme kazanacak olsa da Türk toplumunun mobilya alışverişlerindeki tüketici alışkanlıkları daha geleneksel bir bakış açısına sahip. Çünkü bir eve mobilya alınmak istendiğine genellikle tüm aile karar verir. Ürünü mağazada görerek, dokunarak ve malzemesi bizzat görülerek satın alma kararına varılır. Koronavirüs günlerinde online sitelerimizde elbette oldukça fazla tıklanma ve ürün araştırma oldu. Ancak son kullanıcı nezdinde insanlar yine araştırdıkları ürünü gelip mağazada görerek sipariş vermek istiyor. Bu nedenle mobilya sektöründe inovatif yaklaşımlar daha çok üretimde ve ürün tasarımlarında ortaya çıkacak.