Pandemi öncesinde kaleme aldığım bir yazımda tarım ve teknolojinin öneminden bahsetmiş ve yazıyı şöyle bitirmiştim: "Katma değerli, verimli ve bağımsız bir Türkiye için tarımda en iyi noktada olmamız gerek ve bunun için teknolojiyi en iyi şekilde kullanmalıyız." Pandemi sürecinde ülkemiz için tarımın önemini bir kez daha gördük. Ayrıca pandemi bize açlık mı hastalık mı sorusunu sordurdu ve hâlâ sorduruyor. Bu tür ikilemler arasında kalmak istemiyorsak; tarımda kendi kendine yeten, topraklarını ve kaynaklarını en doğru şekilde kullanan, katma değeri yüksek verimli tarımcılık yapan, tarımda da bilime ve teknolojiye yatırım yapan bir ülke olmak zorundayız.

Nesnelerin interneti dönemi

Tarımın ülkemizde gelişimi ve verimi için bilgi ve haberleşme teknolojilerinden en yüksek düzeyde faydalanılması gerekiyor. Özellikle de günümüzde hayatımızın her alanına giren IoT (internet of things) ya da dilimizdeki tabiriyle nesnelerin interneti kavramı, tarım sektöründe en çok kullanılacak yeni nesil akıllı tarım teknolojisi... Nesnelerin interneti dediğimiz kavram içerisinde anabileceğimiz akıllı tarım sayesinde, üreticinin işleri kolaylaşıyor aynı zamanda da üründe verim ve kalite artıyor. Akıllı tarım yöntemi ile çiftçiler, tarlalarını tablet ya da telefondan kolay bir şekilde kontrol edebilecek ve sulama dahil birçok işlemi uzaktan halledebilecek. Dünyanın 4. sanayi devrimini benimsemesiyle birlikte gelişen teknolojiler, hayatımızın birçok noktasında bizlere kolaylık sağlıyor. Tarım makinelerinin birbirleriyle eş zamanlı ve etkileşim halinde çalışması, akıllı tarımın en önemli getirilerinden biri... Bu sayede tarımsal üretimde hız kazanılır ve dolayısıyla kazanç da artar.

Akıllı tarım ile su kıtlığı riski de azalacak

Tarım sektöründe yeni kullanılmaya başlanan nesnelerin interneti kavramı sayesinde, verimliliğin en üst düzeye çıkarılması amaçlanıyor. Tarım için üretilen birçok akıllı sistem sayesinde doğal kaynaklar da gereğinden fazla kullanılmayarak maliyeti düşürüyor. Hal böyle olunca üretilen ürünlerden daha fazla kazanç sağlanıyor ayrıca çevreye de zarar verilmiyor. Akıllı tarım ile birlikte özellikle son yıllarda dünyanın karşı karşıya kaldığı su kıtlığı riskini de azaltmak hedefleniyor. Çünkü bu yöntem sayesinde çiftçiler, nerede ne kadar su kullanması gerektiğini bilecek ve israf yapmayacaklardır.

Öne çıkan hedefler

-Tarımda kimyasalların kullanımının azalması ve buna bağlı olarak ürünlerin daha sağlıklı ve kaliteli olarak üretilmesi.

-Akıllı tarımın kullanılmasıyla beraber çevre kirliliğinin azaltılması hedefleniyor. Hatta kirliliğe bağlı olarak gün geçtikçe daha tehlikeli hale gelen küresel ısınma da bu yolla azaltılabilir.

-Nesnelerin internetinin tarım sektöründe kullanılmasının bir diğer avantajı da maliyetlerin düşürülmesi.

-Bir diğer konu ise tarım teknolojilerinde ekosistem, teşvik, destekler ve yatırım fonlarıdır. Artık ülkemizde birçok alanda olduğu gibi tarımsal Ar-Ge'ye de iç ve dış maddi destekler bulmak mümkün haline geldi. Üniversiteler içerisinde yer alan teknoloji bölgelerinde iş birlikleri artmaya başladı. Ülkemizde kararlı bir tarım politikasıyla mevcut tarım kapasitemizin çok daha fazlasına kısa sürede ulaşacağız.