USD

-
-%

EUR

-
-%

GBP

-
-%

ALTIN GR

-
-%

BIST 100

-
-%
Abdulkadir Karagöz

YAZARLAR

30.04.2018 14:29:00

Potansiyelin farkında mıyız?

Mevcut potansiyelimiz ve yetenek transferiyle birlikte stratejik hedeflerimize ulaşmada daha nitelikli çalışmalar ortaya koyabiliriz. Önceliğimiz, bu milletin yetenekli evlatları! Doğru işe, doğru insan…

[email protected]

Türkiye, son yıllarda üretim alanında atılımlar gerçekleştirdi. Bunun neticesinde de dünya pazarında kayda değer bir yer edindi. Ancak ülkemizin uzun vadeli stratejik hedeflerine ulaşması için sürdürülebilir kalkınma hedefleri belirlenmeli ve bu hedeflere ulaşmak için çaba sarf edilmelidir. Bu çalışmaları hayata geçirirken de; mevcut insan kaynağının analizi yapılmalı ve doğru sınıflandırmayla ortaya çıkarılacak projelerde bu kişilere görev verilmelidir. Bugün Türkiye, pek çok alanda nitelikli insan kaynağını elinde bulunduruyor. Ancak gerçek potansiyelimizin ne olduğunu tam olarak ölçümleyebilmiş değiliz. Çünkü bu konuda sistematik çalışma içerisine giremedik. Bunun bize yaşattığı kayıpları ise her geçen gün daha derinden hissediyoruz. 

ÇAĞIN YETERLİLİKLERİNE ULAŞMAK İÇİN YETENEK TRANSFERLERİ GERÇEKLEŞTİRMELİYİZ

Türkiye’nin 2023 hedeflerine ulaşması açısından değerlendirecek olursak, bu mesele daha da önem arz etmektedir. Mevcut insan kaynağımızı ve bu kaynağın potansiyelini doğru bir şekilde ölçmeli ve kategorize etmeliyiz. Sonrasında eksik görülen alanlardaki ihtiyaçları gidermek için çalışmalı ve çağın yeterliliklerine ulaşmak için yetenek transferleri gerçekleştirmeliyiz. Günümüzde dünyanın pek çok farklı noktasından insanlar, çeşitli sebeplerle Türkiye'ye göç etmektedir. Bu kişilerin ülkemize sağlayabileceği katma değer son derece önemlidir. Bu kişiler arasında potansiyelimize güç katacak nitelikte insanların olduğunun farkındayız ancak sorumluluk verme konusunda yeterince girişimci değiliz. Tarihimizde yetenek transferleri konusunda çalışmalar yapıldığını açık bir şekilde görüyoruz. Osmanlı’daki devşirme sistemi, bu konudaki örneklerin en iyisidir. Yetenekli kişiler devşirme sistemiyle tespit edilir; iyi bir eğitim ve tedrisattan geçtikten sonra devlet kademelerinde görevlendirilirdi. Böylelikle bu kişilerin devletin bekasını ve çıkarlarını koruyacak doğrultuda çalışmalarına imkan verilirdi. Sokullu Mehmed Paşa devşirme sistemiyle Osmanlı'ya kazandırılan önemli devlet adamlarından biriydi. Nitekim yaptığı çalışmalarla devletin gücüne güç katmayı başarmıştı. Mustafa Özel, “Muhacirler kurar, devşirmeler geliştirir” sözüyle bu hususa dikkat çekiyor. Dünyanın birçok farklı noktasında devletler farklı kültürlerden insanları ülkelerine çekiyorlar. Bu konudaki en girişimci ülkelerden birinin Amerika olduğunu söyleyebiliriz. Hem üniversitelerinde hem de şirketlerinde farklı ülkelerden gelen yetenekli kişilerin çalıştığını ve bu şirketlerin milyarlarca dolar gelire bu nitelikli çalışanların ortaya koyduğu ürünlerle ulaştığını görüyoruz. 

DÖNÜŞÜM ÇAĞINDAKİ YERİMİZİ SAĞLAM BİR ŞEKİLDE ALMAMIZ GEREKİYOR

Ülke olarak endüstriyel gelişimin süreçlerini tarih boyunca zamanında yakalayamadık. Bugün dünyanın içinde bulunduğu siyasi ve ekonomik durum, yeni bir dönüşüm çağının eşiğinde olduğumuzu açık bir şekilde gösteriyor. Artık hızlı davranmamız ve dönüşüm çağındaki yerimizi sağlam bir şekilde almamız gerekiyor. Mevcut potansiyelimiz ve yetenek transferleriyle birlikte stratejik hedeflerimize ulaşmada daha nitelikli çalışmalar ortaya koyabiliriz. Burada dikkat çekilmesi gereken önemli konu, bu süreçleri yürütürken görev verdiğimiz kişilerin, Türkiye'nin değerleriyle uyumlu bir profile sahip olması gerekliliğidir. 

DİĞER YAZILARI