USD

-
-%

EUR

-
-%

GBP

-
-%

ALTIN GR

-
-%

BIST 100

-
-%
Abdulkadir Karagöz

YAZARLAR

7.03.2017 17:25:00

Dünya değişiyor...

Atasözleri zamansızdır, mekânsızdır. Ne zaman ya da nerede söylendiği bilinmez ancak dilden dile nesiller boyu yolculuk eder. Manasını kaybetmeden, bilakis mana kazanarak hayatta kalır. Bugüne gelmiş güzel atasözlerimizden biri; “erken kalkan yol alır...”

 

Abdülkadir Karagöz / Mental İK & Danışmanlık Kurucu Ortağı

 

Şimdi hızlı yediğimiz, hızlı yolculuk ettiğimiz, hızlı düşündüğümüz bir dünyada; geç kalkmak, ötelemek, ertelemek de ne oluyor? Ekonomi ve global siyasetin oyuncuları, okul bahçesindeki muzır çocuk gibi mendili alıp kaçıyor, hadi beni yakala diye köşe kapmaca oynuyor. Oyun kurucular arada bir oyun değiştiriyor, peşine düşenlere engeller çıkarıyor, onları sınıyor, zorluyor. Dolayısıyla da rekabet hayatın önemli bir parçası oluyor. Başarı mücadelesinde muvafık olmak isteyenlerse daha hızlı koşmanın yollarını arıyor, vücut çalışıyor, daha erken kalkıyor, daha az yiyor, sürekli egzersizler ile rekabetin en çetin oyuncusu olmak istiyor; Hedef 'takip edilen ve oyun kurucu' olmak. 

 

İşte bu ürünlerden olan dijital asistanlar ile hayatımız çok daha kolaylaştı. Zamanın değişmez değerlerine karşı bizi donattı. Sabahları onların sayesinde uyanıyoruz, günlük programımızı organize ediyoruz, sevdiklerimizle iletişime geçiyoruz. Adeta insanın dijital bir klonu gibi, bizim adımıza düşünüyor, planlıyor ve uyarıyor. Bize düşen ise uygulama. Ancak dikkatli olmalı insan, bu klonun gerçek kimliğimizin önüne geçmesine izin vermemeli. Özellikle de iş hayatında. Dijital asistanların bizi yönetmesine karşı dikkatli olmalıyız. İnsan ürünü olan bu aletlerin bizden daha akıllı olmadığını bilmeli ve onun bizi kontrol etmesine izin vermemeliyiz. Hızlanan hayatımızın yardımcısı olan dijital asistanlar, zamanı elimizden alıp götürmek konusunda pek mahirler. Dijital asistanların bizi çektiği sosyal medya, sosyal insanı bertaraf etmemeli. Hayata dokunmalı, topluma faydalı olmalı, duyguları merkeze almalı, başkası için çaba harcamalı, iyilik ve güzelliği yaymalı, insan için organizasyonları yaşatmalı ve organizasyonları değişime adapte etmeli. Bu maksatla da yeni yönetim yaklaşımları oluşturmalıyız.

 

Ülkemiz de büyük değişimin kararını verdiği son 15 yılda yeni yönetim yaklaşımları ile edilgen bir düzlemden; etken bir yönetim anlayışına evrildi. Birçok alanda reformlar yaptı ve kalıcı başarılar elde etti. Başardıkça temposunu biraz daha artırdı, yeni yöntemler geliştirdi ve geliştiriyor. Çünkü zamanın değerleri aynı kalsa da dünya değişiyor. Bu değişime ayak uydurabilenler de ayakta kalabiliyor. Yetenek ve değerlerinin farkına varan Türkiye, bu güçle sağlam adımlar ve reformlar ile yoluna devam ediyor. Gelişme ve ilerleme yolundaki kuvvetli kararından geri adım atmadan, temposunu bozmadan, inancını kaybetmeden...

 

İşte yeni neslimizin en büyük şansı. Kendisine değer verilen bir ülkede, başarıya götürecek olan temponun tutturulduğu Türkiye’de kendi yolunu bulabiliyor. Dijital asistanlar sayesinde bilgiyi ediniyor ve paylaşıyor. Eğitim ile elde ettiği birikimlerini sahaya aktif bir şekilde yansıtabiliyor. Kendine güveniyor. Hayalleri var. Umudu var.

 

İşte bu umutlu ülkenin genç yeteneklerine dair de çok güzel gelişmeler var. 15 Şubat’ta Türkiye’den 220 ve dünyadan 57 gencin katıldığı LAMT 2017 programının dersleri başladı. 'Liderlik ve Kültürel Değişim Programı' kapsamında üç ay boyunca Malezya’da alacakları eğitimlerle hem kişisel gelişimlerine katkıda bulunacaklar hem de ülkelerarası kültürel bir etkileşim imkanı elde edecekler. Eğitimin sadece kitaplarda öğretilen didaktik bir süreç olmadığını gösteren bu eğitimler ile potansiyellerini keşfedecek, dünyanın her koşulda yönetilebilir olduğunu görecekler. Yeni yönetim becerileri ile donanacak ve zamanlarının en değerli insan kaynağı olarak ülkelerine geri dönecekler.

 

Çok şanslılar çünkü geri döndüklerinde etkin rol oynayacakları, kendilerine değer verilen bir Türkiye bulacaklar. O Türkiye ki, onların ihtiyaçlarını anlayan ve bu ihtiyaçlara her zaman cevap verecek değişimlere ön ayak olan bir irade ile yönetiliyor. Şimdi bu irade oyunun kurallarını değiştiriyor, yeni oyun kuruyor. Gençler eğitimlerini tamamlayıp sahaya indiklerinde kurulmuş olan yeni oyun, beklentilerini karşılayacak nitelikte ve nicelikte olacak.

DİĞER YAZILARI