Dalida Özatay Erus / [email protected]

Bodrumlu balıkçı bir aileden gelen Kılıç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Kılıç, en iyi bildiği ve en çok sevdiği iş olarak anlatıyor balıkçılığı. Balıkların hızla tükendiğini görerek baba mesleğini akuakültür sektörüne yönelerek sürdürmeye karar veren Kılıç, “Aşırı avlanma ve çevre kirliliği pek çok doğal kaynak gibi denizleri ve balık stoklarını da azalttı. Bu eğilim maalesef günümüzde de artarak devam ediyor. İnsanlar için en değerli protein kaynağı olan balıklar gözlerimizin önünde yitip gidiyor. Geriye baktığımda çok doğru bir kararla doğru bir girişim yaptığımı görüyorum” diye anlatıyor. Bugün Kılıç Holding; balık yemi ve hammaddesi fabrikası, kuluçkahaneleri, kafesleri, strafor kutu fabrikası, buz üretim şirketi, işleme ve paketleme tesisleri, Kılıç Market adıyla başlatılan ve test aşamasındaki perakende satış noktaları ile anaç balıktan market rafındaki ürüne kadar tam entegrasyon sağlayan bir üretim merkezi konumunda. Faaliyet alanları arasında perakende, inşaat, eps ambalaj, turizm, su ürünleri, tarım ve hayvancılık yer alırken, ana işlerinin ise su ürünleri olduğunu belirten Orhan Kılıç, “Diğer işlerimiz ana işimizin yanında küçük çaplıdır” diyor. 

“28 YILDA 2 BİN 300 KAT BÜYÜDÜK” 

Kılıç Deniz Su Ürünleri olarak kültür balıkçılığı işine 1989 yılında Bodrum’da kurdukları çipura çiftliği ile başladıklarını anlatan Orhan Kılıç, “Bu tesisin yıllık kapasitesi sadece 30 tondu. 28 yıl sonra bugün Türkiye’deki çipura ve levrek üretim kapasitemiz yıllık 65 bin tona ulaştı. Beş bin tonluk alabalık üretim kapasitemizi de hesaba katarsak 28 yılda iki bin 300 kat büyüdük. Bu kapasitemizle dünyanın en büyük çipura ve levrek üreticisi haline geldik ve ülkemize bu gururu yaşatmaktan dolayı çok mutluyuz. 2016 yılına geldiğimizde Kılıç Deniz Ürünleri A.Ş., iki bin çalışanı ve 698 milyon TL net satışla Türkiye’nin en büyük 158’inci sanayi kuruluşu olmayı başardı. İhracat firmamız KLC Gıda Ürünleri İthalat İhracat ve Sanayi A.Ş., 2016 yılında önceki yıla göre 30 basamak yükselerek; 142 milyon dolarlık ihracat rakamıyla genel sıralamada 94’üncü oldu. Böylece KLC Gıda Ürünleri İthalat İhracat ve Sanayi A.Ş. sektöründeki liderliğini sürdürmeye ve Türkiye’nin gurur kaynağı olmaya devam etti” diye konuşuyor.

“ÜLKEMİZDE KİŞİ BAŞI su ürünü TÜKETİMi, 15 YILDA 7-8 KG/YIL” 

Türkiye’de su ürünleri sektöründe yetiştiriciliğin sürekli artmış olsa da iç tüketimde gelişme gözlenmediğini vurgulayan Kılıç, ülkemizde kişi başına su ürünleri tüketiminin dünya ortalamasının çok gerisinde olduğunu belirtiyor. Orhan Kılıç, Türkiye'de su ürünlerinin kişi başına tüketim miktarının son 15 yılda 7-8 kg/yıl bandında kaldığına dikkat çekiyor. 

“ÜRETİMİN SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞİ, SU KAYNAĞININ TEMİZLİĞİ ilE SAĞLANIR”

Balık çiftliklerinin çevreyi kirlettiği tartışılırken Kılıç Holding’in çevre konusundaki hassasiyeti ise en üst seviyede. Dünyanın en önemli doğal kaynaklarından biri olan ‘su’yun, balık üretiminin vazgeçilmezi olduğunu hatırlatan Kılıç sözlerine şöyle devam ediyor: “Balık çiftliklerinin çevreyi kirlettiği konusu uzun süredir tartışılıyor. Ancak bu kaynak temiz olduğu sürece, temizliği sürdürülebilir olduğu sürece bizim varlığımız ve şirketimizin üretimi devam edebilir. Yaptığımız işin ve faaliyetlerimizin çevre boyutlarını ve çevreye olan etkilerini sürekli olarak değerlendiriyoruz. Bu değerlendirmeler sonucu ortaya koyulan planlar çerçevesinde çalışmalarımıza yön veriyoruz. Bu konuda ayrıca ulusal otoritelerimizin, uluslararası standardizasyon kuruluşlarının ve global pazarda büyük oyuncular olan müşterilerimizin, başka bir deyişle paydaşlarımızın yoğun denetimleri ve gözetimleri altındayız. Bu alanda ulusal ve uluslararası alanda geçerli lisans ve sertifikalara da sahibiz. Yasal otoriteler tarafından çevresel etkisi değerlendirilen ve akıntı ölçümleri yapılmış alanlarda yer alan çiftliklerimizin doğal ortamdaki fauna ve floraya olan etkileri, deniz yüzeyinden ve dibinden alınan numuneler üzerinde yapılan analizlerle her yıl periyodik olarak değerlendiriliyor. Bunun yanı sıra, tesislerimizden çıkan her türlü atık ulusal ve uluslararası standartlara uygun bir şekilde bertaraf ediliyor. Örneğin, tekne ve barge sistemlerimizin atık suları mavi kart sistemi ile toplanıyor ve bertaraf tesislerine gönderiliyor. Sadece deniz üzerindeki tesislerimizde değil, karadaki tesislerimizde de çevreyi gözetiyoruz. Kara tesislerimizde yenilenebilir enerji kaynakları kullanıyoruz. Bu kapsamda, Türkiye’de enerji verimliliği ve yenilenebilir enerji alanındaki projeleri desteklemek için oluşturulan Türkiye Sürdürülebilir Enerji Finansman Programı (TurSEFF) kapsamında 2013-2016 yılları arasında finanse edilen en başarılı projeler içerisinde 'Kırsalı Elektrikle En İyi Buluşturan Proje' ödülünün de sahibiyiz.”

PERAKENDEYE DE KONSERVE ÜRÜN SUNUYOR

Perakende sektörüne de ürün geliştiren Kılıç Holding’in ürün gamı içerisinde ‘Aç-Ye Lezzetler’ adı altında yer alan konserve ürünleri, füme alabalık ve kaya levreği fileto, ulusal zincir marketlerde tüketiciye sunuluyor. Bu ürünlerin sızma zeytinyağı ve farklı içerikleri ile kendi kategorisinde alternatifi olmayan ürünler olduğunu hatırlatan Orhan Kılıç, “Pratik Lezzetler’, Domatesli-Maydanozlu Akdeniz Levreği, Fesleğenli-Limonlu Akdeniz Levreği, Portakallı-Tane Karabiberli Akdeniz Çipurası, Portakallı-Tane Karabiberli Kaya Levreği gibi pratik ürünlerimizle dondurulmuş ürün grubunda tüketicilere farklı alternatifler sunuyoruz” diyor.

İHRACATTA YÜZDE 30 BÜYÜME HEDEFLENİYOR

Kılıç Holding, ihracatta 2010 yılından bu yana aralıksız sektör birincisi konumunda. Orta Doğu’ya yönelik ihracatın zaman içinde 50 milyon dolar seviyesine yükseltmeyi hedefleyen şirket, geçen yıl yüzde 30 büyümeyle ihracatını 142 milyon dolara çıkarıyor. 2017’de yeni yatırımlara devam ederek ihracatta yine yüzde 30 büyüme planlıyor. Şu an Kılıç Deniz olarak Irak, Katar, Kanada, İsrail, Hollanda, Dominik ve İtalya gibi ülkeler başta olmak üzere 55 ülkeye ihracat gerçekleştiriyor. 

DOMİNİK'TE YATIRIM

Özellikle ABD pazarında büyümeyi hedeflediklerini belirten Orhan Kılıç, “Dominik’te yapmış olduğumuz yatırım, bu hedefimizi gerçekleştirebilmemiz için çok önemli. Ortalama olarak yılda bin 500 ile 2 bin ton civarında ihracat gerçekleştiriyoruz. Dominik tesisimizle bu rakamı 20 bin tona çıkarmayı hedefliyoruz. Burada yetiştireceğimiz çipura, levrek ve yerel balıkları önce ABD daha sonra tüm Amerika kıtasına satacağız. Dominik’i iklimsel özellikleri ve ABD’ye yakınlığı açısından tercih ettik. 
Dominik’te üretilecek balığı ilk etapta ABD ve Kanada gibi ülkelerde değerlendirmeyi düşünüyoruz. Ancak üretim miktarlarımızın artması ile birlikte Güney Amerika ülkelerine de girmeyi planlıyoruz. Önceliğimiz taze balık satışları... Ancak ilerleyen dönemlerde katma değerli ve donuk ürünlerle piyasadaki mevcudiyetimizi geliştirmeyi amaçlıyoruz" diyor.