USD

-
-%

EUR

-
-%

GBP

-
-%

ALTIN GR

-
-%

BIST 100

-
-%

Şirketler

04 Temmuz 2017 15:22

13 yaşında kurduğu hayali gerçekleştirdi

Sağlık alanında Ethica ve Estethica hastanelerinin sahibi ve inşaat alanında geçtiğimiz ay Bodrum’da açılan Lux* Bodrum’un yatırımcısı Murat Akdoğan ile yatırımlarını, kariyerindeki dönüm noktalarını ve geleceğe yönelik hedeflerini konuşmak üzere bir araya geldik…

13 yaşında kurduğu hayali gerçekleştirdi

Duygu Sayıner / [email protected]

 

Öncelikle sizden kariyer öykünüzü dinleyebilir miyiz?

MYC Partners, yabancı ortaklı bir şirket gibi gözüküyor ancak değil, biz bir aile şirketiyiz. Benim babam öğretmendi ve ben 13 yaşına kadar ailemle birlikte yetiştirme yurdunda büyüdüm. Benim ailem yanımdaydı ancak oradaki çocuklar kimsesizdi. Ben de 13 yaşında kendime bir söz verdim, büyüyünce kendime bir vakıf kuracaktım ve yetiştirme yurdundan çıkan çocuklara iş bulmaları konusunda destek olacaktım. Bu amaç doğrultusunda sağlık alanına yöneldim. Sonrasında Ethica Sigorta’yı kurarak sigorta alanına da yöneldim. Birkaç ay önce inşaat alanında Lux* Bodrum projesini hayata geçirdik.

 

Sağlık alanındaki yatırımlarınız hakkında neler söylersiniz?

10 yıl önce İncirli’deki Ethica Hastanesi’ni kurarak bu alana yöneldik. Şu anda 1 genel hastane ve 3 adet de Estethica adında estetik hastanemiz var. Saç ekiminden ayak sağlığına, kozmetikten diş estetiğine kadar farklı alanlarda hizmet veriyoruz. Hastanelerimiz Bakırköy, Ataşehir ve Levent’te yer alıyor. Yakın bir zamanda dünyaya açılmaya karar verdik ve ilk yatırımımız için Bulgaristan’ı seçtik. Bir sonraki hedefimiz de Macaristan olacak.

 

Nasıl bir yönetim tarzına sahipsiniz? 

Bütün stratejik kararlarda tamamen duygularımla karar vererek hareket ederim. Sonrasında hedefime varma noktasındaki yolları planlarken mantık ve matematik devreye girer. Hedefimden hiçbir zaman kopmam. Kolay şeylere yönelmek tarzım değil, zoru tercih ediyorum. Hedeflere ulaşmak kolay değil ancak imkansız da değil. 

 

Kriz durumlarını nasıl yönetirsiniz?

Krizleri çok severim. Kariyerimin dönüm noktasında bir krizin hikayesi var. 1990’lı yıllarda yaşanan Körfez Krizi’nin de etkileriyle çalıştığım şirket iflasa sürüklenmişti. 20 milyon dolar gibi bir borç söz konusuydu. Ben o zaman daha 24 yaşındaydım ve o şirketin fabrika müdürüydüm. Krizdeki başarım borçları yönetmek oldu. Borç varsa insanların sizden beklentileri de vardır. Ben o dönemde insanların benden beklentisini yönettiğimi söyleyebilirim. Ben tüm görevlerimin yanında Marmara Üniversitesi’nde eğitim görevlisiyim. 25 yıldır devam ediyorum. Kriz yönetimiyle ilgili dersler de verdim. Şartlar iyiyken herkes koşuyor, en fazla bir adım önde olmak için uğraşıyorsunuz. Fakat kriz olduğunda herkes bir yere çekiliyor. Siz yol alıyorsunuz ve bir bakıyorsunuz arkanızda kimse yok.

 

Rekabet ortamında nasıl fark yaratıyorsunuz?

Benim tamamen farklı bir stratejim var. Ben hiçbir zaman rakiplerle rekabet etmedim, onlara rekabet ortamı yarattım. Onları o yarattığım ortama çektim ve kendim gittim başka yerde rekabet ettim. Onlar bunun çok geç farkına vardılar ve onlar bunu fark ettiğinde biz liderdik. Bu Marmara Üniversitesi’nde de makale konusu oldu. Estethica da bunun aslında güzel bir örneği. Eskiden plastik cerrahlar vardı, dermatolog vardı. Biz hepsini bir arada topladık ve farklı bir iş modeli yarattık. Şimdi herkes bize benzemeye çalışıyor.

 

 

Kısa bir süre önce Bodrum’un en güzel koylarından birinde Lux* Bodrum projesini hayata geçirdiniz. Buradaki girişim hikayeniz nedir?

83 bin metrekare bir arazide 70 milyon dolar yatırım yaparak Lux* Bodrum projesini hayata geçirdik. Arsayı 2.5 yıl önce satın almıştık. Projenin üzerinde çalışmaya hemen başladık. Kafamızdakileri mimarlara anlatmamız 7-8 ayımızı aldı. Bu projedeki amacım 73 evin yaklaşık 450 odasının denizi görmesiydi. Mimarlarımız bunu gerçekleştirebilmek için epeyce uğraştılar ve sonunda bütün evlerin denizi gördüğü bir proje çizdiler. İstediğim proje ortaya çıkınca bunu bir yarışmaya soktuk ve dünya ikincisi seçildik. 

 

Bodrum’da başka bir yatırım yapmayı planlıyor musunuz?

Bir gün Bodrum’a giderken, uçak alçalmaya başladığında daha önce hiç dikkat etmediğim, nakış gibi doğası olan bir alan gördüm. Yanımdaki yolcuya neresi olduğunu sordum. Kıyıkışlacık olduğunu söyledi. İasos Harabeleri buradaymış. Sonra Kıyıkışlacık’ı görmeye gittim ve 65 dönümlük bir araziyi satın aldım. Şu anda burada ne yatırım yapacağıma karar vermedim. Diğer yatırımlarıma odaklanmış durumdayım. Eğer ne yapacağımı şimdi düşünürsem hemen hayata geçirmem lazım, böyle bir insanım.

 

“Bodrum’da Kıyıkışlacık’ta 65 dönümlük bir arsa daha aldım. Burası İasos Harabeleri'nin yer aldığı, nakış gibi doğası olan bir yer. Burada nasıl bir yatırım yapacağıma daha sonra karar vereceğim”

 

Başarılı yatırımlarınızın dışında bir de kurmuş olduğunuz Murat Akdoğan Vakfı var…

Burada tek bir amacım var, o da devlet yurtlarında 18 yaşına gelip de dışarı bırakılan kız çocukları için. Onlara en iyi eğitimi vermeyi, iş hayatı ile ilgili birtakım fırsatlar yaratmayı, kendi ayakları üzerinde kalarak kimseye muhtaç olmadan ya da zor duruma düşmeden yaşamalarını sağlamayı hedefledik. Bunu bir yatırıma dönüştürmek gerekiyordu. Üniversite kurup bütün öğrencileri eğitmeyi amaçladım. Onları eğittikten sonra, en kolay iş imkanı bulunan sağlık sektörüne yönlendirmeyi düşünerek hareket ettim. Bizim hastane işine girmemizin arkasındaki hikaye de budur. Biz bu sistemi oturtalım ve onlara eğitim ortamı sağlayalım. 

 

Geleceğe yönelik plan ve projeleriniz neler olacak? Başka sektörlere girmeyi düşünüyor musunuz?

Dediğim gibi üniversite açma hayalim var. Bursluların tümü yurtlardan çıkan çocuklar olacak. Şu an Türkiye’de bir benzeri daha olmayan bir üniversiteden bahsediyorum. Türkiye’nin ihtiyacı olan şey uzmanlık üniversitesi. Benim kuracağım üniversitede ön lisans olmayacak. Başka sektöre girmeyi düşünüyor muyum, bunu bilmiyorum. Ben hiçbir zaman şu sektöre de gireyim diye düşünmedim. Çok farklı sektörlerde varım. Ben bir işi farklı olmazsa yapmam. İşle ilgili bir fırsatı değil, yapabileceğimi görmem önemli benim için. Her fırsata atlasaydım, başarılı olamazdım. Zaman zaman pek çok fırsat görüyorum ama hamle yapmıyorum. Başarılı olacağım koşullara da bakıyorum. Çünkü temel belirleyici koşullar. Girişimciliği yönetimle bütünleştirmeniz gerekiyor. Ben yönetebileceğim bir girişimi yaparım, yönetemeyeceğim işe girmem. 

EN ÇOK OKUNANLAR